Hüseyin Cumalı yazdı...
27 Temmuz 2024 Cumartesi günü Sakarya’yı sarsan bir cinayet yaşandı. Ferizli eski Belediye Başkanı Ahmet Soğuk bağ evinden çıktı. Kendi idaresindeki otomobille daha 80 metre gitmeden kurulan hain pusuda kurşun yağmuruna tutuldu. Aracın şoför tarafı sıkılan mermilerle elek gibi olurken, Ahmet Soğuk gaza bastı. Ancak araç fındık bahçesine uçtu. Araca sıkılan 8-9 mermiden biri eski başkana isabet etti…
Can havliyle araçtan inen Ahmet Soğuk önce yürüyerek sonra yerde sürünerek kaçmak istedi. Ama ayağındaki tek mermi atar damarı parçalaşmıştı. Son bir hamle yapan Ahmet Soğuk eşini aradı ve yardım istedi. Polis ve sağlık ekipleri olay yerine hızla geldi. Ancak ne yazık ki Başkan Ahmet Soğuk olay yerinde can verdi. Şunu belirtmek isterim ki Ferizli’de 2 dönem belediye başkanlığı yapan Ahmet Soğuk, ilçenin kalkınması ve gelişmesine büyük katkı sağladı…
*
Peki hataları yok muydu! Elbette vardı. Hataları ve yanlışları vardı. Meslek yaşantımda kendisini çok ama çok sert eleştirdim. Ancak o bize hiç küsmedi. Diyalog kapıları hiç kapatmadı. Zaman zaman TV 264 ekranlarında yayınlanan Gazeteciler Soruyor isimli programda hep söyledim. Başkan Ahmet Soğuk’un “Çalışan insan hata yapar. Yatarsan, çalışmazsan hata yapmazsın. Dolayısıyla çalışırken hata yapabilirim” sözü var. Gerçekten de öyle çalışan insan hata yapar. Ancak bu hatalar bilerek ve isteyerek olmamalıdır…
*
Şimdi gelelim mevzuya. Ahmet Soğuk cinayetini birebir yakından takip ettim. Doğru ve hızlı bilgiyi de Halk54’te sürekli kamuoyuyla paylaştım. Olayın şüphelileri Sakarya, Düzce ve İstanbul’da yapılan eş zamanlı baskınlarla yakalandı. Şüpheliler dün Ferizli Adliyesi’ne sevk edildi. Bundan sonrasında artık Yüce Türk Adaleti ve şerefli hakimler devreye girdi. Soruşturmanın gizliliği açısından biz artık yorum yapamıyoruz. Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanacak iddianame mahkeme tarafından kabul edildikten sonra gerisine hep birlikte bakacağız…
*
Biz şimdi olay gününe geri dönelim. Kanlı pusu sonrasında olay yerine ilk gelen gazetecilerden birisiydim. Yılların polis muhabiri olarak ilk bakışta “Eyvah” dedim. Peki neden eyvah dedim! Çünkü olay yerindeki yolun her iki tarafı da insan boyunda mısır ve fındık ekili. Gözünüzün alabildiği kadar mısır, fındık başta olmak üzere ekili tarım arazilerini düşünün...
Çevrede ne bir güvenlik kamerası var, ne de bir MOBESE var. Kelimenin tam anlamıyla ortada kırsal kesimde işlenen bir cinayet var. Ayrıca olayla ilgili görgü şahidi de yok. Polis hızlıca cep telefonuna bakıyor ama bilgi yok. Kafalar karışık iken çok kısa sonra olay yerinde bir hareketlilik başladı. Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş olay yerine geldi. İl Müdür Doğuş’u uzaktan takip ediyorum. Yanına gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Sabahattin Müezzinoğlu’na sürekli sorular soruyor…
*
Olay yerinde Cinayet Büro Amiri Sabahattin Müezzinoğlu ve diğer ekiplerden bilgi alan İl Müdürü Selçuk Doğuş’u objektiften izliyorum. Kara, kara düşünüyor. Hem nasıl düşünmesin ki! Eski Belediye Başkanı Ahmet Soğuk’a pusu kurulmuş, başkan hayatını kaybetmiş, olay yerinde insan boyu mısır ve fındık ekili, bırak olay yerini bölge gözün alabildiğin kadar mısır ve tarım ürünü ekili, güvenlik kamerası yok, MOBESE yok, görgü şahidi yok. Peki ne var! Başkan Ahmet Soğuk’un kanlı bir pusuda öldürülüşü var…
*
Olay yerinde ortam gergin mi gergin! Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Ferizli Belediye Başkanı Mehmet Ata, AK Parti Ferizli İlçe Başkanı Ramazan Serhoş, İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Selçuk Kılıçaslan, İYİ Parti Sakarya İl Başkanı Ahmet Uçak başta olmak üzere olayı duyan koşup gelmiş. Olay yeri ana baba günü ve polis bir yandan önlem alırken, bir yandan da cinayeti çözmeye çalışıyor. İşte o anlarda İl Müdürü Selçuk Doğuş’un kara kara düşündüğünü görünce deklanşöre bastım…
Rahmetli Ahmet Soğuk’un cenazesi ambulansla birlikte otopsi merkezine doğru yola çıktığı o anlarda bende olay yerinden ayrıldım. Ambulans içinde cenazesi bulunan Ahmet Soğuk, aşkı olan Ferizli Belediyesi önünden bu kez Korucuk Otopsi Merkezi’ne doğru giderken ben bile bir ara duygulandım. Çünkü Ferizli Belediyesi ile özdeşleşen başkanlar arasında en çok Ahmet Soğuk ismi ön plana çıktı. Ve aşık olduğu Ferizli Belediyesi önünden bu kez Ahmet Soğuk’un cansız bedeni geçiyordu. Otopsi merkezinde çektiğim fotoğraflar sonrasında Halk54’e geldim…
*
Tarih 28 Temmuz 2024, yani cinayet gününden bir gün sonra idi. Sabah saat 08.00 sırasında telefonum çaldı ve arayan ses, “Şüphelileri aldık” diyordu. Önce tebrik ettim ve sonra “Peki ama nasıl oldu” dedim. Telefondaki ses, “Ayrıntı yok. O şüphelileri aldık” dedi. Şimdi burada bir duralım. Yukarıda yazdım. Cinayet yerinde teknoloji adına hiçbir imkan yok. İşin daha da kötüsünü yazayım. Sakarya’nın her yerinde her gün kesildiği gibi o gece Ferizli’de elektrikler kesilmiş. Bu ne demek biliyorsunuz dimi! MOBESE ve ilçedeki güvenlik kameralarından da yararlanamıyorsun. Hale bakın. SEDAŞ CEO’su Dr. Necmi Odyakmaz’ın beceriksizliği, iş bilmezliği burada da önümüze çıktı…
*
Neyse apar topar kalktık. Tetikçi olduğu ileri sürülen 30 yaşındaki Muhammet Furkan Ö., sevgilisi, babası Düzce’de, silah temin ettiği ileri sürülen 29 yaşındaki Metin G. İstanbul’da, olayın tam merkezinde olduğu ileri sürülen 39 yaşındaki Nihat E. ile 32 yaşındaki Onur E. isimli kardeşler ise Sapanca’da gözaltına alınmış. Peki bu nasıl olmuş! Tarlaların ortasındaki cinayet nasıl çözüldü! Şüpheliler olaydan 15 saat sonra nasıl enselendi!
*
Tek tek gidelim. Birincisi, Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş yıllarını teşkilata vermiş tecrübeli ve deneyimli bir emniyet müdürü. Selçuk Doğuş il müdürü olmadan yıllar önce polislik yaparken güvenlik kamerası, cep telefonu gibi dijital imkanlar yoktu. Bu imkanlar yoktu ama çok çalışıp o dönemlerde de suçluları adalete teslim ediyorlardı. İşte bu cinayette de böyle oldu. Çok ama çok çalıştılar. İl Müdürü Selçuk Doğuş’un bizzat yönettiği ekibi öyle bir çalıştı ki üzerlerindeki elbiselerin 24 saat teri kurumadı…
*
İkincisi, bu olayın çözülmesinde Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, Sakarya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Şükrü Aslan, Ferizli Cumhuriyet Savcısı Seda Özcan Genç, Ferizli İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Kabay, Söğütlü İlçe Emniyet Müdürü Ümit Karatepe’nin de hakkını vermek lazım. Vali Yaşar Karadeniz ve Başsavcı Hasan Uğurlu’nun bizzat ilçe merkezine gelmesi çok önemli bir ayrıntıdır. Devletin bütün kurumlarıyla Ferizli’de olayın aydınlatılması için mücadele etmesi gerçekten koordinasyonu sağladı. Başta Vali Karadeniz olmak üzere herkesi kutlarım…
Üçüncüsü, elbette Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği başta olmak üzere Ferizli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve cinayetin önemli bir ayrıntısını atlamayan Söğütlü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerini de es geçmemek lazım. Böylesine önemli bir olay aydınlatılmasında emeği geçenleri kutluyorum. Bu arada evet herkes çok çalıştı ama Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Sabahattin Müezzinoğlu ve ekibi inanın 5 gün boyunca hep uyumadan çalıştı. Cinayet Büro Amiri Sabahattin Müezzinoğlu ve ekibini tebrik ederken “helal olsun” diyorum…
*
Emeği geçenleri kutladık ama olay yerinde dijital ve teknolojik imkanlardan uzak olmasına rağmen böylesine büyük bir cinayetin nasıl 15 saatte nasıl çözüldüğünü yazmadık. İşin sırrı ne! Bu şüpheliler nasıl enselendi! Nasıl adalete teslim edildi! O kısma girmeyeceğim. O kısım polis ile bizim aramızda sır kalsın. Ancak size şu kadarını yazayım. Kesinlikle o gün Vali Karadeniz’den Başsavcı Uğurlu, Ferizli ve Söğütlü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinden, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne kadar herkes bu puslu cinayetin aydınlatılması için çok çalıştı…
*
Ama biri vardı ki meslekteki tecrübeleri, deneyimleri, bilgisi, kararlılığı, aklı ve elbette yaşanmışlıklardan aldığı ders ile Sakarya’yı sarsan Ahmet Soğuk cinayetinin çözülmesinde önemli rol oynadı. Peki kim bu isim! Tabi ki Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş’tan başkası değil. Şunu da dip not olarak yazmak istiyorum. Sakarya’nın halen birinci gündemi olan Ahmet Soğuk cinayeti 15 saat gibi bir zamanda aydınlatılmasaydı, o sır perdesi aydınlatılmasaydı, şüpheliler adalete teslim edilmeseydi, inanın şehirde çok farklı dedikodu ve iddialar konuşuluyor olacaktı…
Son sözüm mü!
Sakarya’da sık kullanılan bir söz var. Bu kente atanan veya görevleri icabı çalışanlar için söylenen bir sözdür. Atananlar veya bu şehre göreve gelenler için “Biz hancıyız onlar yolcu” derler. Ben bir Sakaryalı olarak birilerinin “yolcu” dedikleri için “Allah Razı olsun” diyorum. Bu kentte linç girişimleri, patlamalar, kanlı olaylar, cinayetler, uyuşturucu operasyonları dahil bir çok olaya gözü kapalı giren atanan veya görevi için Sakarya’da çalışanlara “Elinize sağlık, alayınıza helal olsun” diyorum…
Neymiş, neymiş!
“biz hancı onlar yolcu” imiş.
Eyy hancılar…
Bu kentte bir Fethi Sayar var…
Kendisi Narkotik Suçlarla Mücadele…
Şube Müdürü…
Siz Fethi amirin uyuşturucu…
Satıcıları ve torbacılarla
yaptığı mücadeleyi biliyor musunuz!
Bilmezsiniz! Ben bilirim ama…
*
Bu kentte Tansu Yıldırım vardı…
Kendisi Asayiş Şube Müdürlüğü…
Emniyet Müdür Yardımcılığı yaptı…
Şimdi Başmüfettişi oldu…
Tansu müdürüm bu kent için…
Huzur ve can güvenliği için…
Yaptığı savaşı bilir misiniz!
*
Bu kentte Serkan Kızılay var…
Halen Asayiş Müdürü kendisi…
Gece gündüz bu kent için savaşıyor…
Sen sala sala uyurken o cinayet…
Mahallinde olayı çözmeye çalıyor…
Köşe çok uzadı ama dahası da var…
Müdür Yardımcısı Hakan İzmir var…
Az önce yazdık…
Cinayet Amiri Sabahattin Müezzinoğlu var…
Var da var…
*
Uzun lafın kısası şu ki…
Biz Sakarya olarak…
Bu kentte bizim için…
çırpınanlara hiç değilse…
Teşekkür edelim…
Ben kendi payıma…
teşekkür ederim…
Ya sen !!!