Hüseyin Cumalı yazdı...

Ferizli eski Belediye Başkanı Ahmet Soğuk kanlı bir pusu sonrasında hayatını kaybetti. Olayın günü dahil günlerdir Sakarya’yı sarsan bu olayın peşindeyim. Olay günü ve sonrasına birlikte bakacağız. Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü mısır tarlalarının ortasındaki cinayeti nasıl aydınlattı! Bu kısımlara da bakacağız. Peki bu işin perde arkası var mı! Var ise kim bunlar, bakacağız. Ama günlerdir Ahmet Soğuk cinayeti nedeniyle birer gün arayla yazdığım şu SEDAŞ dosyasını bitirelim…

*

Mevzuyu biliyorsunuz dimi! Mevzuyu bilmeseniz de zaten yaşıyorsunuz. Sakarya’da sürekli elektrikler kesiliyor. SEDAŞ’ın klasik bahanelerini hepiniz biliyorsunuz, dimi! Kışın kar yağdı, yazın sıcak bastırdı. İlkbahar ve Sonbahar’da ise yağmur etkili oldu. Hep ama hep bir bahaneleri var. Yıllardır bitmedi gitti. Yıllardır SEDAŞ’ın bahane üretmesi bitmedi gitti. Peki biz elektriksiz kalmaya mecbur muyuz! Evet, Sakarya elektriksiz kalmaya mecbur…

*

Biz elektriksiz kalmaya mecburuz ama AK Parti’de böyle giderse Sakarya oy kaybetmeye mecbur. Hani bu elektrikler gelip gidiyor, hastalar ve çocuklar perişan oluyor, sanayici ve esnaf kan ağlıyor, işyeri çalıştıranlar isyan ediyor, hiçbir şey olmasa bile insanlar karanlıkta kalıp yaşam kalitesi düşüyor ya, işte bunlar AK Parti’nin hanesine yazıyor. Kesinlikle Ak Parti’ye hanesine yazıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7/24 canlı yayınlarda ‘Türkiye çağ atladı’ diyecek. O çağ atlayan Türkiye’nin Sakarya ilinde elektrikler yıllarca kesilecek…

*

Sakarya halkı isyan edecek ama AK Parti Milletvekilleri Lütfi Bayraktar, Ali İnci, Çiğdem Erdoğan, Murat Kaya, Ertuğrul Kocacık halkın sesine kulak vermeyecek. Var mı böyle bir dünya, soruyorum. Var mı böyle bir dünya! Halkın oyunu alacaksın. Milletvekili olacaksın. Ama asil olan milletin sesini bir vekil olarak duymayacaksın. Ne güzel bir dünya kurmuşsunuz kendinize…

*

Bir önceki köşe yazımda bu milletvekillerini yazdım. Bunların bir şak şakçı tayfası var. Bana “çok sert eleştiriyorsun” diyorlar. Peki bu milletvekillerini eleştiriyorum da yanlış mı yapıyorum! AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar fındığını toplayacak. Bütün enerjisini fındığına harcayacak. Sakarya halkına “AK Parti hareketi öteki dünya ve imtihan için bir vesile” diyecek ama sıra SEDAŞ’a gelince ‘gık’ bile demeyecek. Eyyy Lütfi Bayraktar sen bırak bu “AK Parti hareketi öteki dünya ve imtihan için bir vesile” masalını da oyunu aldığın ve seni milletvekili yapan seçmenin bu dünyadaki imtihanından geç…

*

AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci var. Sosyal medyada görüyoruz. O şehir senin, bu şehir benim geziyor. Sorsan ‘parti genel merkezi gönderiyor’ diyor. Bana ne, Sakarya’ya senin il il gezmenin ne faydası var! Geçen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü için Ali İnci şehre geldi. Yanında eski Başbakan Binali Yıldırım birlikte bütün gün şehirde boy gösterdi. Hava karardı ve Adapazarı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda 15 Temmuz anma töreni var. Gözler Binali Yıldırım ile Ali İnci’yi arıyor…

*

Ne yıldırım var ne İnci var. İkisi de 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyedeki anma törenine gitti. Niye gittiler! Orada canlı yayın var, burada ne var! Hadi Sakarya’yı bıraktın ve külliyeye gittin Ali İnci. Bari şehre gelmiş iken SEDAŞ için iki kelime yapsaydı. Yapmadı, neden yapmadı! Sakarya halkının elektriksizlikten isyan ettiğini bilmiyor ki insan bilmediği bir sıkıntı için açıklama nasıl yapacak! Ali İnci’nin dünyası Hendek Belediye Başkanı İrfan Püsküllü…

*

AK Parti Sakarya Milletvekili Murat Kaya var. Ayrı zamanda Murat Kaya Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu üyesi. Ne güzel dimi! TBMM İstihbarat Komisyonu üyesi ama kendi memleketiyle ilgili istihbaratı yok. Sakarya elektriksizlikten inim inim inliyor. İstihbarat Komisyonu Üyesi Murat Kaya bundan bir haber ve sürekli birileriyle hatıra fotoğraf çektirip sosyal medyasında paylaşıyor. Gerçi Murat Kaya’nın istihbarat kaynakları eskiden beri iyi değil. Mesela kendi ilçesi Geyve’de belediye başkanlığını kaybetti. Oysa iyi istihbaratı olsaydı, en azından Geyve Belediyesi kazanmak için hamle yapardı!!!

*

AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık var. Şimdi Allah var pırıl, pırıl bir vekilimiz. Saygılı, sevgili, çalışkan bir vekilimiz. Hatta o kadar çalışkan ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sakarya’ya geleceği gün başkanı olduğu Sakarya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası’nda (SMMMO) bir toplantı var. AK Partili muhasebeciler “ Ertuğrul başkan sayın Cumhurbaşkanı bu gün Sakarya’ya geliyor. Biz oda olarak bugünkü toplantımızı erteleyelim” diyor.

*

Peki dönemin SMMMO Başkanı Ertuğrul Kocacık ne diyor! “Sayın Erdoğan gelebilir ama toplantı ertelenir mi” deyip  toplantıyı ertelemiyor. İşte böylesine çalışkan bir milletvekilimiz var. Peki bu çalışkan milletvekilimiz Ertuğrul Kocacık kendi meslek örgüt mensupları da elektriksizlikte kıvranırken, isyan ederken, işleri aksadığı için meslektaşları mağdur olurken neden SEDAŞ’a ‘gık’ demiyor!

*

AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan var. Bakan yardımcısı iken Çiğdem Erdoğan’ın şehre geldiği günleri hatırlıyorum. Belediye başkanlarının makamına oturur, belediye başkanından brifing alırdı. O günlerden bu günlere kadar hep yakından takip ederim. Bir de bir şehir efsanesi var. Ne zaman Çiğdem Erdoğan’ı eleştirsem birileri beni arar ve, “Bak, Çiğdem hanımdan herkes bu şehirde korkuyor. Sende dikkat et” ile başlayan cümleler kurarlar. Neyse biz o korku imparatorluğunu bir kenara koyalım…

*

Milletvekili Çiğdem Erdoğan’ı en son Sapanca Gölü’ndeki bir kayıkta kürek çekerken fotoğrafını gördüm. Spor iyidir., stres atar, insanı dinç tutar ama sayın Çiğdem Erdoğan hanım efendiye sormak isterim. Enerjinizi kürek çekerek atacağınıza, SEDAŞ yüzünden enerjisiz kalan Sakarya halkı için kullansanız. Sakarya halkı elektriksizlikten isyan ederken, hastalar ve bebeklerin kullandığı cihazlar elektriksizlikten çalışmaz iken neden SEDAŞ’a bunun hesabını sormazsınız! Bırakın gölde kürek çekmeyi de SEDAŞ yetkililerine Sakarya halkı için fırça çekin…

*

Ahhh Sakaryam ah, şu halimize bakın. Siz asillerin hakkını koruyacak şu vekillere bir bakın. Bunları benim yazmam mı lazım! Bunları benim söylemem mi lazım! Bunların asıl işi vatandaşın mağduriyetini gidermek, sıkıntısını çözmek değil mi! Ama nerde! Nerede öyle vekil! Şimdi bunlar var ya bunlar, bunların hepsi enerjilerini Sakarya’nın enerjisiz kalmasına harcayacaklarına, inanın bana harcayacaklar. Demezler ki durmuş saat bile günde iki kere doğruyu gösteriyor. Bu Cumalı bu kez doğru yazıyor! Demezler, hepsi bana kafayı takacak!

*

Bu SEDAŞ yazı dizisi bugün biterken Torunlar GYO’ya da bir çift sözüm var. Malum, SEDAŞ hisselerinin tamamı Akkök ve Çekyalı CEZ firması ortaklığında kurulan AKCEZ Enerji Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye aitti. AKCEZ’in yüzde 50 hissesini elinde bulunduran Çekyalı CEZ firması bunları Torunlar GYO devretti. Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Özbey’e rica ediyorum. Sakarya elektrik kesintilerinden bıktı, usandı. Halk isyan ediyor. Lütfen ama lütfen bu soruna çare bulun…

*

Sakarya’daki elektrik kesintilerine çözüm bulmak için yatırım mı yaparsınız! Yoksa yıllardır SEDAŞ CEO’su olan Dr. Necmi Odyakmaz’ı mı değiştirirsiniz! O kısmı ben bilmem. Bildiğim şu ki Sakarya’da aboneleriniz elektrik kesintisinden artık iyice bunaldı. Yakın zamanda SEDAŞ’ın bağlı olduğu AKCEZ’in yüzde 50’sini alan Torunlur GYO olarak buna bir çözüm bulun…

*

Son sözüm mü! Son sözüm tabi ki SEDAŞ CEO’su Dr. Necmi Odyakmaz beyefendiye gelsin. Sayın Odyakmaz bir konuda anlaşalım. O ki bir hastanın baş ucundaki, bir bebeğin odasındaki, bir sanayicinin makinesindeki, bir esnafın soğutucusundaki, bir okul binasındaki, don lastiği gibi uzatmanın anlamı yok. O ki bu şehirde zırt pırt elektrikler kesiliyor. O ki Sakarya halkı isyan ediyor. Bana göre sen bu işi yapamıyorsun. Öyle çok profesyonel yöneticiyim, bu işin profesörüyüm, sektörde saz söz sahibiyim, emrimde binlerce kişi var, herkes bize hayran gibi masalları bırakın…

*

Tavana kafanı kaldır bak. Lamba yanıyorsa harbiden kralsın. Lamba yanmıyorsa bana göre çıraksın. Bu mudur! Kesinlikle budur. Bunun dışında kar yağdı, Afrika sıcakları geldi, rüzgar esti masallarını bana anlatmayın. Tavana bak tavana, lamba yanıyor mu! Sen bu işin kralısın. Nokta…

*

Bitti…

*