Hüseyin Cumalı yazdı...
Dün, “Hande Karacasu sen git senin genel başkanların gelsin” başlığıyla bir köşe yazdım. Mevzu neydi! Sakarya Büyükşehir Belediyesi 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden 26 yıl sonra kentsel dönüşüme çok yakın bir noktaya geldi. Ancak ailesi Tığcılar Mahallesi’nde oturan Hande Karacasu “En iyi AKP’li bile olsa bunlar rantçıdır” mantığıyla kentsel dönüşüm’e ateş ediyor. Bana göre iyi niyetli olmayan Hande Karacasu’nun kentsel dönüşüm çıkışını eleştirdim. Kendisi beni telefonla arayıp, “Ben Hande Karacasu denen gazeteciyim. Ulusal bir gazeteciyim. Sen git ağa babaların gelsin” dedi…
*
Sosyal medyada 210 bin kişinin takip ettiği ve yine sosyal medyasında Ayık Yaşamlar serisi yapımcısı, Sessiz İstila serisi Yapımcısı, Nöropolitik ve Siyasal İletişim, Göç ve Ortadoğu Araştırmaları, Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi ve gazeteci yazan Hande Karacasu ile ilgili dünkü bu yazım sonrasında arayanlar, “Cumalı baltayı taşa vurdun. Hande Karacasu seni bitir” geyiği yapmaya başladı. Arkadaşlar, Hande Karacasu hep ateş olsa cümrü yer yakar, nokta. Ayrıca Hande hanıma bir tavsiyem var…
*
Hande hanım nerede yürek yiyip beni telefonla arıyor bilmiyorum. Ama bildiğim bir gerçek var ki yediği yürek iyi değil. Kaliteli hiç değil. Neden böyle diyorum! İyi yürek yiyip beni telefonla arasa öyle bana iki kelime edip yüzüme o telefonu kapatmaz. En azından ‘söz savunmanın’ diyerek benim de iki kelime etmemi beklerdi. Ama yediği yürek iyi olmadığı için iki kelime edip yüzüme telefon kapıyor. Aloooooooooooooo, Hande Karacasu ben sokak çocuğuyum. Sakarya’nın sokaklarında büyüdüm ve gazeteci oldum. Sizin gibi elit, entelektüel, sosyetik, genel başkanları tanıyan, belediye başkanlığına aday olan gazetecilerden değilim. “Bunlar aklında olsun” diyor ve bana sallamanı büyük bir zevkle bekliyorum…
*
Şimdi gelelim Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın Suriye gezisi ve ardından yaşanan gelişmelere. Malum, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar geçen hafta sonu Şam'a gitti ve Şam Başkanı Mahir Marwan ve Şam Kırsalı Başkanı Amer Al-Shaikh ile bir araya geldi. Bu gezi sonrasında CHP’ye yakın medya başladı ateş etmeye ve, “Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gidecekti ama Alemdar gitti” demeye…
*
Oda TV, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başkanı olduğu Türkiye Belediyeler Birliği'nin Şam ziyareti engellenirken, AKP'li Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'a onay geldi” derken, Cumhuriyet Gazetesi ise, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği heyetinin Şam ziyaretinin iptal edildiğini duyurmuştu. AKP'li Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Şam Valisi ile fotoğraf paylaştı” diyerek ziyareti haberleştirdi…
*
Gazeteci Fatih Altaylı, “Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gitmesiyle Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın gitmesi iki ayrı protokol. İki ayrı düzey. Bir belediye başkanının gitmesiyle, Türkiye’deki belediyeler birliği başkanının gitmesi ve önemli bir siyasi figürün gitmesi başka bir şey” dedi. Şimdi tek tek gidelim. Ne diyor bunlar! Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Suriye’ye gidecekti ama gidemedi. Ama Başkan Yusuf Alemdar gitti. Bize ne gitseydiniz…
*
Ayrıca Başkan Ekrem İmamoğlu bilmem kaç gazeteciyle birlikte Roma’ya gitti. Peki bu geziyle ilgili biz bir çift laf ettik mi! Bu gazetecilerin parasını kim verdi dedik mi! Başkan Ekrem İmamoğlu giderken bize sordu mu! Gazetecilerle birlikte atladı uçağa gitti. Gitsin, bizi ilgilendirmiyor. Ama Başkan Yusuf Alemdar Suriye’ye gidince muhalif basın kıyameti kopartıyor. Uzun lafın kısası şu alın topunuzu az ötede oynayın. İtalya’ya giden Başkan İmamoğlu’nu nasıl karşı medya eleştirdiyse, Suriye’ye gidemeyen Başkan İmamoğlu’nun neden gidemediğini de bu sefer muhalif basın eleştirsin. Bütün bunları yaparken Sakarya’ya bulaşmayın…
*
Kendi aranızda ne yaparsanız yapın. Bize bulaşmayın. Ayrıca Sakarya ile Şam kardeş şehir olduğuna göre Sakarya Büyükşehir belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın Şam’a gitmesinden doğal ne olabilir! Elbette gidecek ya da onlar Sakarya’ya gelecek. Bu kadar basit…
*
Son sözüm mü!
Alın topunuzu az ötede oynayın…