Hüseyin Cumalı yazdı...
Her halde artık hepiniz mevzuyu biliyorsunuz dimi! Ama bilmeyenler için kısa bir giriş yapalım. AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Işıklı, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fazlıoğlu, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kondur, şehrin tanınmış iş insanlarından Engin Tumbaz ve İlker Erol bir araya gelerek şirket kurdu. Bu şirket üzerine Sakarya Otomotiv ve Metal İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nden (SOMİ OSB) 10 dönüm arsa satın aldılar…
*
NACE kodu dahil her şey yasal ama bir gazeteci olarak şunu sorduk. İktidar partisinin il başkanı olan yani AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever ile AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Işıklı, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fazlıoğlu, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kondur ihtisas OSB’den arsa alması etik mi! Bakın, defalarca yazdım. Her yapılan işlem yasal ama iktidar partisinin il başkanı ve yönetim kurulu üyeleri OSB’den arsa alması etik mi! “Etik mi değil mi” diye sormama rağmen “etik veya değil” diyemediler…
*
Tek dedikleri laf, “Biz ticaret yapmayalım mı” oldu. Yapın arkadaşlar yapın. Hatta Bin Yataklı Sakarya Şehir Hastanesi bitiyor. Hastanenin bütün iç donanımı için yapılacak olan ihaleye de girin. İhaleyi kazanın ve hastanenin bütün mobilyası dahil iç donanımını siz yapın. Sakarya yeni Adliye Binası da bitmiyor. Orayla ilgili açılacak olan bir ihaleye de girin. İhaleyi kazanın. Oranında işlerini siz yapın. Aman şu kısmın altını çizeyim de yine 6’sı birden Sakarya Adliyesi’ne koşa koşa gidip bana ve eşime 12 dava daha açmasınlar…
*
Bin Yataklı Sakarya Şehir Hastanesi veya Sakarya yeni Adliye Binası’ndaki ihalelerle ilgili bir iddiam yok. Sürekli “Biz ticaret yapmayalım mı” diye bana sitem ediyorsunuz yaa! Bende diyorum ki ihalelere şeffaf olarak girin. Şartlar uyarsa ihaleyi kazanın ve ticaretinizi yapın. Her halde bu kısım içinde bana dava açmazsınız dimi! Çünkü kendiniz diyorsunuz “Biz bu kentte ticaret yapmayalım mı! Ekmek yemeyelim mi” Bende yapın abi yapın diyorum. Haaaa şunu peşinen yazayım. Eğer yazdığım gibi bir ihaleye girerseniz ve kazanırsanız yine sorarım. Her şey yasal ama "etik mi değil mi” Sizde yine bana dava açabilirsiniz…
*
Şimdi gelelim başlıktaki mevzuya. Bu kentte birileri İl Başkanı Yunus Tever’in şakşakçılığını yapıyor. Bu şakşakçılar iş dünyasında da var kendini gazeteci zannedip bizim meslek üzerinden şakşak yapan da var. Bunun en canlı örneği Raif Ugan’dır. Elleri patlayana kadar şakşak yapar. Bakıyorum da bu kentte gazetecilik oynayan gazete satıcısı Oktay Sarı da şakşak’a başladı. Oktay Sarı sürekli Yunus Tever için “Çok zengin, önemli bir aileden geliyor” ile başlayan şakşakları şehirde dillere destan oldu. Sanki biz Papua Yeni Gine’den geldik ve bir ailemiz yok…
*
Şakşakçı diyecem ayıp olacak. Onun için ben ona güzellemeci diyecem. Kim! Yorumcu Kenan Çatalbaş’ta kervana katıldı. AK Parti Sakarya’da geçen seçimde 7 belediye kaybetti. Yetmedi İl Başkanı Yunus Tever’in 2 başkan yardımcısı onu terk etti. İrfan Püsküllü seçimden önce gemiyi terk etti ve gitti başka partiden Hendek Belediye Başkanı oldu. Erkut Aşoğlu ise seçimden sonra demediğini bırakmadı. Yine ben devreye girdim de Erkut Aşoğlu erken sustu…
*
Aday Adayı Yusuf Alemdar’a seçim öncesi tam destek verilmedi ve Yusuf Alemdar AK Partiyi aday adayı iken ziyaret ettiğinde 25 yönetim kurulu üyesi sırra kadem bastı. Bir de Hendek olayı var. AK Parti eski Hendek İlçe Başkanı Hasan Serdal Baykal seçim öncesi resmen AK Parti’yi bombalayıp gitti. Giderken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’a “Kendisini Olimpos Dağı’nın zirvesinde bir figür olarak gören genel başkan yardımcımız Ali İhsan Yavuz'un bize ilettiği sebep, MHP’nin bizi istememesi sebebiyle görevden alınmamızdır” dedi..
*
Bitti mi! Elbette bitmedi. Eski ilçe Başkanı Baykal görevden alınınca seçim öncesi BBP Hendek Belediye Başkan Adayı İrfan Püsküllü’nün hediyelerini kendi aracına yüklerken görüntülendi. Püsküllü’nün seçim otobüsünden aldığı hediyeleri kapı, kapı gezerek seçmene dağıtan Baykal’a o günlerde İl Başkanı Tever, “Gel seni başkan yardımcısı yapayım” teklifi götürdü. Bütün bunları göz ardı eden Kenan Çatalbaş 3 gün önce, “Önümüzdeki kongrede İl başkanı Yunus Tever yine aday gösterilir ve ustalık dönemine başlar” diye köşe yazdı…
*
Geçende yazdım Kenan Çatalbaş… AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever önümüzdeki kongrede bir daha aday olur mu, seçilir mi, seçildikten sonra senin yazdığın gibi ustalık dönemini yapar mı bilmem. Ama bildiğim bir şey var. Sen güzelleme sanatında artık ustalık dönemindesin ve ustalık dönemini de Maşallah iyi yapıyorsun. Yaklaşık 6 yılı aşan zaman içinde İl Başkanı Yunus Tever’in Genel Başkan Yardımcısı, Milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye başkanlarını yeteri kadar savunmamasının yanı sıra yakın zamanda sıraladığım bunca eksiğine rağmen sen halen Yunus Tever için “ustalık Dönemi” diye yazabildin yaa…
*
Bana göre bu kentin en iyi güzelleme ustası sen olmuşsun. Sana tavsiyem Raif Ugan ile Oktay Sarı’yı da yanına kalfa olarak al. Dikkat et ama kalfa olarak al. Çünkü onlar artık çıraklıktan kalfalığa terfi etti. Onları da yetiştir. Şimdi gelelim asıl mevzuya. Bu kentte Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Müjdat Çetin, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur, Adapazarı Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Gümüşel, Sakarya Radyo, Televizyon ve İnternet Yayıncılığı Derneği Başkanı Remzi Adıyaman, Sakarya Medya Derneği Başkanı Mehmet Sağlam, Sakarya İnternet Yayıncıları Derneği Başkanı Hüseyin Pınarlı, Dijital Medya ve Habercilik Derneği Başkanı Ersin İbil hesapta her biri basın meslek örgütü başkanı…
*
Bunlar basınla ilgili lafın yeri geldi mi kentte kasıla, kasıla “Ben” ile başlayıp uzayıp giden cümleler kurar. Bunların alayı basınla ilgili özel günlerde tebrikleri kabul eder, basınla ilgili özel günlerde “Özgür basın” ile başlayan açıklamalar yapar, yine basınla ilgili özel günlerde verilen davetlerde mutlaka daveti veren makam sahibinin en yakınına oturmak için yarış yapar. Yine resepsiyonlarda, davetlerde, bayramlarda, kutlamalarda takım elbiseleri çekerler ve rüzgar yaparlar. Sizi anlayacağınız bunların alayı “ben basının başıyım” diye kentte rüzgar yapar…
*
Ama bunların alayı 40 yılını bu mesleğe vermiş olan ben, iktidar partisi il başkanı Yunus Tever ile iktidar Partisi il yönetim kurulu üyelerinin ihtisas OSB’den arsa aldığını, alınan arsanın yasal olduğunu, ancak bir gazeteci olarak iktidar partisi il başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin bu arsayı almasının etik olup olmadığını sorduğum için hakkımda açılan davayla ilgili bir açıklama yapamaz. Kamuoyu ve kamu vicdanı adına sadece “etik mi değil mi” diye sorduğum için eşimle bana açılan 12 dava için “gık” demediler, diyemezler…
*
Şunu da belirteyim. Bazıları telefonla bana, “Yapacağım bir şey var mı” diye sordu. Bende kendilerine “sağ ol” dedim. Bana telefonla “Yapacağım bir şey var mı” diye soran basın meslek örgütü başkanına ne diyecektim! Telefondaki sese, “Benim için bir açıklama yap mı” diyecektim! Ulu orta yenen tokadın tenha da pardonu olmaz. Bu işler telefon açıp, “Yapacağım bir şey var mı” diye sormakla hiç olmaz. 40 yıldır gazetecilik yapan bir meslektaşınız ve eşine “etik mi değil mi” sorusu için 12 dava açıldığı Sakarya’da alırsın eline kalemi ve, “Bir dakika sayın Yunus Tever, altı üstü bir soru için dava mı açılır” diye sorarsın…
*
Bir gün önce köşe yazdım ve, “Ben eleştiriyorum diye bana belden aşağıya vurmayın” dedim. Yazımın mürekkebi kurumadan, köşe yazımın ertesi sabahı Sosyal Güvenlik Kurumu Sakarya İl Müdürlüğü denetmenleri beni bastı. Hesapta geçen 25 Eylül’de bir karar almışlar ve bütün basını denetleyeceklermiş. Ne oldu. Aradan 2 aya yakın zaman geçti. Medyabar ile Halk54’ten başka kimi denetlediler! Bir basın meslek örgütü başkanı ağzını açamadı. Gık diyemediler be gık…
*
Şimdi sözde (!) yürek yemiş bu meslek örgütü başkanlarına soruyorum. Etik mi değil mi diye bana dava açan AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever’den bu kadar mı korkuyorsunuz! Bu kadar mı korkaksınız! Bu kentte rüzgar yapan, bu kentte işinize geldi mi vali, Büyükşehir belediye başkanını, alt kademe ilçe belediye başkanlarını, bürokratları haberlerde köşelerde eleştiren basın meslek örgütü başkanları size soruyorum. Ne oldu! Yemiyor mu!
*
Devam edecek…