Hüseyin Cumalı yazdı...
Derdim yazdıklarımı bir daha yazmak değil. Ancak Yenigün Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Müjdat Çetin geçen akşam densizlik yapınca bunu yazma gereği duydum. Malum, Arifiye Belediyesi’nin D-100 Karayolu’nda yaptığı 18 uygulamasını yazdık. AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever ve ailesine komşusu M.K.’nin arsası “18 Uygulaması” kapsamında verildi…
*
Ben bunları yazarken birileri bir iftira attı. 18 uygulaması belgelerini bana iş insanı Behlül Bayrak arkadaşı Adem Bilgen aracılığıyla göndermiş. Bu dedikodu öylesine şehirde işlendi ki sık sık benim kulağıma da gelmeye başladı. Geçtiğimiz akşam bir düğün çıkışında iş insanı Adem Bilgen ile kapıda sohbet ederken Müjdat Çetin, “Zarfı verenle sohbet ediyorsun” deyince ‘artık yeter’ dedim…
*
Birincisi, Arifiye Belediyesi’nin yaptığı 18 uygulamasıyla ilgili belgeleri bana iş insanı Behlül Bayrak vermedi. Behlül Bayrak bırakın Adem Bilgen ile her hangi biriyle de bu belgeleri yine bana vermedi, göndermedi. Hatta Behlül Bayrak bunları bana e-mail, WhatsApp veya başka bir iletişim aracıyla da göndermedi. Bu şehirde hangi şerefsiz bu algı operasyonunu yaptıysa şunu bilsin ki o belgeleri günahı aldığınız Behlül Bayrak veya Adem Bilgen’den temin etmedik…
*
İkincisi, belge dediğimiz evraklar Arifiye Belediyesi’nin komisyon kararlarıdır. Bir belediyenin komisyon kararlarını bulmak çok büyük gazetecilik başarısı da değildir. Yani kafaları karıştırmak, intikam almak, benim yaptığım haberi değersizleştirmek, birileri savunmak için bu kentte algı operasyonu yapıyorsunuz ama insanların da günahını alıyorsunuz. Olayla hiçbir ilgisi olmayan iki iş insanının hakkına giriyorsunuz…
*
Üçüncüsü, bu kentte beni yıpratmak için el altı algı yapanlara sesleniyorum. Ben sizin gibi kıçımdan korkmuyorum. Arifiye Belediyesi Komisyon Kararlarını ben buldum. Ben haber yaptım. Boşuna Behlül Bayrak ile Adem Bilgen’e iftira atmayın. Bir hesabınız var ise, bir derdiniz var ise, bir sıkıntınız var ise benimle uğraşın. Olayla ilgilisi olmayan Behlül Bayrak ve Adem Bilgen ile niye uğraşıyorsunuz! Günah değil mi! Ayrıca “Behlül Bayrak bu belgeleri İsmail Karakullukçu’yu yıpratmak için Cumalı’ya vermiş” diyorsunuz…
*
Rabbim herkese akıl vermiş ama birileri her halde kapı arkasında kalmış. Arkadaş, Behlül Bayrak Arifiye Belediyesi Başkan Aday Adayı oldu mu, oldu. Aday Adayı iken bu belgeleri bana vermedi de İsmail Karakullukçu seçildikten 10 ay sonra mı verecek! Madem Behlül Bayrak bu belgeleri bana verdiğine inanıyorsunuz! O zaman niye Behlül Bayrak bana bu belgeleri neden aday adayı iken vermedi! Adam bu belgeleri verseydi aday adayı iken verirdi…
*
Ama sizin için bunlar önemli değil. Bir taşla 3-5 kuş vurmak istiyorsunuz. Ben Arifiye Belediyesi’nin 18 uygulamasını yatarken hem benim yazdığım yazıyı itibarsızlaştırmak, değersizleştirmek, beni algıcı yapmak istiyorsunuz. Hem de Behlül Bayrak ile Adem Bilgen’e de algı yapıp operasyon çekmek istiyorsunuz. Şunun altını bir daha çizeyim. Adamların günahını almayın. Bu dünyanın öbür dünyası da var bunu da unutmayın…
*
Gelelim sana Müjdat Çetin, sen ne anlatıyorsun! Bir kere topluluk içinde “Zarfı verenle sohbet ediyorsun” deyince millet o zarfın para zarfı olduğunu zannediyor. Ayrıca ne biliyorsun da ne konuşuyorsun! Senin yanında o ilgili şahsa “o belgeleri ben buldum” dedim mi, dedim. Behlül Bayrak bir şekilde veya Adem Bilgen ile göndermedi, dedim mi, dedim. Daha sen neyin muhabbetini yapıyorsun…
*
Bak aslanım. Beni kendinizle karıştırmayın. Bu kentte zaten gazetecilik yapıyorsunuz, zaten mesleği katlettiniz, basın meslek örgütü başkanları olarak da korkudan ağzınızı açamıyorsunuz, bari bana ayak bağı olmayın. Siz bakın saat 17.30’da işinizi bitirip evde televizyon izleyin. Yürek isteyen, cesaret isteyen işlere de burnunuzu sokmayın. Bu basın meslek örgütü başkanları var ya daha hepinizle işim var. Haaaa yüreğiniz varsa sizinde benle işiniz olsun. Bakın şimdi çorbanız taşmasın…
*
Son sözün mü!
Diyeceğimi dedim…
Behlül Bayrak ile Adem Bilgen bana Arifiye Belediyesi 18 uygulaması komisyon kararlarını vermedi. Böylesine basit iki belgeyi bulamayacaksam zaten bu mesleği de bırakırım. Dolayısıyla adamların günahı almayın. Derdiniz var ise benle uğraşın…