İstanbul Silivri merkezli 6.2 büyüklüğündeki deprem, Sakarya başta olmak üzere birçok şehirde etkili şekilde hissedilirken deprem sonrası 184 artçı sarsıntı oluştuğu kaydedildi. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) 18. Meslek Komitesi (Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri) Meclis Üyesi İlker Ergül, gazetemiz Adapazarı’na yaşanan depremin ardından yazılı bir açıklama yaparak kentsel dönüşüm ve zemin iyileştirmesi konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
İlker Ergül, alüvyon zeminlerin deprem dalgalarını diğer zemin türlerine göre çok daha fazla büyüterek etkili hale getirdiğini vurgulayarak özellikle alüvyon zeminlerin yoğun olduğu Sakarya'da 1999 Marmara Depremi’nden bu yana yapılaşmada önemli adımlar atıldığını belirtti. Ergül, yeni ruhsatlı binaların depreme karşı dayanıklı olduğunu ancak hâlen ciddi eksikliklerin bulunduğunu dile getirdi.
1999 yılı öncesinde inşa edilmiş yüksek katlı yapıların kentsel dönüşüme alınamamasından duyduğu endişeyi dile getiren Ergül, “1999 yılı öncesinde inşa edilmiş yüksek katlı yapıların kentsel dönüşüme alınamaması olası bir Marmara depreminde bu yorgun yıkım tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı endişesini taşıyoruz. Bu yapılar olası büyük depreme hazırlıksız yapılardır.” dedi.
Ruhsatsız ve kaçak yapıların da ciddi risk oluşturduğunu belirten Ergül, “Ruhsatsız kaçak yapılarımızı da depreme hazırlıksız yapılar diye değerlendirebiliriz. Kaçak yapılarla mücadelede Türkiye genelinde çok fazla yol kat edilememiştir. Kaçak yapılarla mücadele konusunda devletin belediyeler haricinde farklı bir yöntemle mücadele geliştirecek model geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. . Bahsedilen yerinde dönüşüm yani kata kat fikrini ısrarla bir şekilde belediyelere teklifte bulunarak kentsel dönüşüme katkı sağladığımızı düşünüyorum.” dedi.
SATSO 18. Meslek Komitesi olarak “kata kat” olarak bilinen yerinde dönüşüm modelini gündeme getirdiklerini hatırlatan Ergül, Sakarya’da kentsel dönüşüm sürecine katkı sağladıklarını ifade ederek “SATSO Mühendislik ve Mimarlık meslek komitemiz yerinde kentsel dönüşümle ilgili Sakarya’da kata kat diye bilinen riskli beş katlı binaların yıkılıp, yerine yeniden beş katlı bina yapılma imkanı sağlayacak fikri gündeme getirmiş bir süre sonra fikrimiz çeşitli belediyeler tarafından uygulamaya konulmuştur.” dedi.
Deprem riski yüksek olan sıvılaşabilir zeminlerde zemin iyileştirme çalışmalarının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Ergül, SATSO 18. Meslek Komitesi olarak bu konuyu uzun süredir kamuoyunun gündemine taşıdıklarını vurgulayarak “ Sıvılaşan zeminlerde zemin iyileştirme yapılması gereğini yine gündeme taşıyan ve kamuoyu oluşturan SATSO 18. meslek komitemizin çalışmaları sonuç vererek bir süredir şehrimizde çeşitli zemin iyileştirme yöntemleri yapılma zorunluluğu uygulamaya girmiştir” şeklinde konuştu.
Ergül açıklamasının sonunda, özellikle 1999 öncesi yapılmış 4 veya 5 katlı binaların acilen denetlenmesi ve son yönetmeliklere uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Deprem güvenliği açısından bu yapıların risk taşıdığını vurgulayarak bina sahipleri ve yöneticilerine önemli bir çağrıda bulundu.
