Hüseyin Cumalı yazdı...

Lafı çok dolandırmadan direkt mevzuya girecem. Sakarya’da emlak işi yapan Gökhan İn kalktı Sakaryaspor Başkanı olmak için kolları sıvadı. Seçime girdi ve 68 oyla başkan seçildi. Az veya çok oy değişmez. Kongre herkese açıktı ve isteyen aday olsaydı da 968 oyla başkan seçilseydi. Olaya buradan bakınca Gökhan İn ve yönetimine söyleyecek sözüm yok. Ancak başkan seçilmekle iş bitmiyor. Bitmediğini de herkes gördü…

*

Gökhan İn başkan olduktan sonra ki gelişmeleri uzaktan izlemeye başladım. Çünkü ben spor yazarı değilim. Biz polis muhabiriyiz. Transfer işini bilmem, iyi ya da kötü futbolcuları bilmem, kim formda bilmem, teknik direktörün hangisi bize iyi gelir onu da bilmem. Peki ben ne bilirim! Ben bakarım fikstürde Sakaryaspor nerede! Ben bakarım iç sahada çatır çatır yeniyor muyuz! Ben bunlara bakarım ve baktık ki Sakaryaspor’da işler kötü gitmeye başladı…

*

Gökhan İn hata üstüne hata yapmaya, büyük iddiaları kamera karşısında dillendirmeye başladı. Hatta Sakarya basınını zan altında bırakacak “Bir medya kuruluşu benden 5 personelin sigortası ile maaşını ödersen senin reklamını, PR’ni yapayım” sözlerini kamuoyuna açıkladı. İşte o zaman ben devreye girdim. Seri köşe yazısına başladım. “Bütün iddialarını açıkla” diye yazmaya başladım. Gökhan İn beni aradı ve “sağlığım iyi değil, ailemin sağlığı da iyi değil. Kongre olsun ilk basın açıklamasını sana yapacam, söz” dedi. Bende durdum. 

*

Ama kongre öncesi sözünde durmadı ve Gökhan İn kameraların karşısına geçip konuştu. Bunun üzerine bende tekrar yazmaya başladım. Benim yazılarım sürerken bütün Sakarya’ya servis edilen o tokat videosu geçen Perşembe gecesi bana da geldi. Sakaryaspor reklam ve sponsorluktan sorumlu yöneticisi Cengiz Şen hemen karşısında oturan Sakaryaspor Başkanı Gökhan İn’i tokatlıyor. Sonradan öğrendik ki Sakaryaspor eski başkan vekili Semih İlkis de bunu kameraya alıyor. Ben meslek hayatımda çok olay gördüm. Bu videoyu görünce ilk tepkim bir baba, dikkat edin bir baba ve Sakaryaspor Başkanı’na kimse böyle tokat atamaz…

*

Cuma günü öğlen saatlerinden sonra bu işi araştırmaya başladım. Hem Sakaryaspor camiasından, hem emniyete yakın kaynaklardan, hem olaya karışanlara yakın kaynaklardan bütün gün bunu araştırdım. Cuma akşamı ise TV 264’teki Gazeteciler Soruyor’da bildiklerimi ve gelişmeleri canlı yayında aktardım. Peki gelinen nokta da kim haklı! İşte ben onu bilmem. Kim haklı kim haksız kısmı mahkemenin işi, yargının işidir. Ben videoyu izlediğim andan itibaren bir baba olarak yapılanın yanlış olduğunu söylüyorum. 

*

Dikkat edin. Hepimiz babayız, hepimizin ailesi var ve aile kutsaldır. Kendimden örnek vereyim. Trafikte bal gibi hata yapan ve benim haklı olmama rağmen karşımdaki sürücü bana artistlik yapıyor. Oysa polis çağırsak buz gibi ben haklıyım. Ama bakıyorum ki yanında çocukları veya eşi var. Çocukları olan sürücüye “tamam abi sen haklısın” diyorum. Çünkü  yanında oğlu var, eşi var. Bir adam, ailesinin yanında rencide edilmez. Biz babadan, dededen böyle gördük…

*

Ama video da ne var! Eski yönetici Cengiz Şen tokatlıyor, eski yönetici bunu video ya alıyor. Bunu yapanlar bir de Gökhan İn’in arkadaşları, ikisi de dostu, beraber Sakaryaspor işine bile girdiler, günlerce bu şehirde birlikte poz verdiler. Şimdi soruyorum, bu adamlık mı! Böyle arkadaşlık, dostluk olur mu! Ne yaptığınızı zannediyorsunuz! Şehre racon mu kesiyorsunuz! Bu şehre mesaj mı veriyorsunuz! Sakaryaspor’un markasını siz nasıl yerlere düşürürsünüz! Aranızdaki çekişme yüzünden Sakaryaspor’u ülkede nasıl rezil edersiniz!

*

Neyse ki Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri başarılı bir operasyonla tokadı atan Cengiz Şen’i olaydan kısa süre sonra İstanbul Beşiktaş’ta gözaltına aldı. Yoksa bu şehirde ne şaibe biterdi, ne dedikodu biterdi, ne senaryolar biterdi. Emniyette sorgulanan Cengiz Şen, “Bir anda oldu, sinirlerime hakim olamadım” dedi. Tamam, kabul edelim. Diyelim ki Sakaryaspor ile ilgili konuşmak için bir araya geldiniz…

*

Ama aranızda “alacaktı-verecekti, sen öyle yaptın, ben böyle yaptım, beni çok mağdur ettin” tartışması çıktı. Bir anda sinirlendin ve arkadaşına tokat attın. Peki o video ne! Neden video çekiyorsunuz! Neden çektiğiniz o videoyu yayınlıyorsunuz! Niye video çekersiniz, niye servis edersiniz! Sizin amacınız ne! Bir kere bir baba toplum önünde böyle rencide edilir mi! Böyle olur mu! Biz Türk milletiyiz. Bizde tokat çok ağırdır. Keşke Gökhan İn’e yumruk atsaydınız da tokat atmasaydınız…

*

Şunu da yazalım. Bu şehirde herkes bunu da konuşuyor. Sakaryaspor Başkanı Gökhan İn çok ama çok hata yaptı. En büyük hatayı başkan adayı olmakla hata yaptı. Neden, başkan adayı olmakla hata yaptı! Gökhan İn, senin bir tane emlakçı dükkanın var. Kardeşim, bu dükkan ile Sakaryaspor’un bütçesini karşılayabilir misin! Türkiye’deki bütün futbol kulüplerine bir bak. En zengin başkanlar, en zengin holdingler, en zengin adamlar bile kulüplere para yetiştiremiyor. Denizi çakıl taşıyla doldurabilirsen futbol kulüplerine de para yetiştirebilirsin…

*

Hal böyle iken neden başkan adayı oldu! Hem ne zannettin! Sakaryaspor Başkanı olunca herkes sana para mı akıtacaktı! Öyle mi zannettin! Kongre günü kürsüye çıktın, “Arkanıza yaslanın ve izleyin” dedin. Daha ilk gün gömleğin düğmesini yanlış ilikledin. Resmen şehre racon kestin. Sonrasında da çok hata yaptın. O videolarda da çok hata yaptın. Belli ki senle yola çıkan arkadaşlarına da hata yaptın. İnanın uzun yıllardır tanıdığım Gökhan İn’e bende çok kızıyorum…

*

Ama sıra tokat işine gelince orada bir duraksınız. Az önce dediğim gibi Gökhan İn, bir babadır. Gökhan İn, Sakaryaspor Başkanıdır. Ve kim olursan ol. En yakın arkadaşında olsa kimse Sakaryaspor Başkanı’na tokat atamaz. Böylesine büyük bir camiayı kimse Türkiye’ye rezil edemez. Geldiğimiz noktaya bir bakın. Sosyal medya bizimle yıkılıyor. Sosyal medyada bizimle alay ediyorlar…

*

Bizi çekemeyen Kocaeli taraftarı bize küfürlü besteler yapıyor. Ulusal kanallar “Sakaryaspor Başkanı tokatlandı” diye flaş geçiyor.  Bu büyük camia bunu hak ediyor mu! Bu taraftar bunu hak ediyor mu! Bu şehir bunu hak ediyor mu! Markamız Sakaryaspor bunu hak ediyor mu! Kesinlikle biz bunu hak etmiyoruz.

*

Son sözlerim mi!
Kimin haklı olduğu beni ilgilendirmiyor. Ama şunu belirtmek isterim. Eşi ve 3 çocuğu olan bir babayı tokatlayıp, bu anı videoya alıp, bunu servis yapmak doğru değil. Sakaryaspor Başkanı’na el kaldırmak hiç doğru değil. Bu güzel taraftar ve camiayı Türkiye’ye rezil etmek asla doğru değil. İnşallah bu konu burada kapanır ve kim haklı, kim haksız kısmında da yüce mahkeme kararını verir…