Göynük'e bağlı Çeşme Mahallesi'nde bulunan, 1980 yılında ‘afete maruz kalmış bölge' ilan edilen alanda kaya düşmesi tehlikesine karşı 7 konut için tahliye kararı verildi. Kaya düşmesi ve toprak kayması riski olan bölgede Bolu Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri inceleme yaptı. Kaya düşme riski bulunan noktadaki 7 konutun tahliye edilmesine ve mühürlenmesine karar verildi. Ev sahiplerine, konutları tahliye etmeleri için 15 gün süre verilirken, tahliyeyi gerçekleştirmeyenlere yasal işlem uygulanacak.
15 gün süre verildi
Göynük Belediyesi Zabıta ekiplerince konut sahiplerine yapılan tebligatta, "İlgili yapının 7269 sayılı Kanunun 13. Maddesinin (ç) bendindeki ‘Yer kayması, kaya düşmesi gibi afetlerde tehlikenin devamı veya tekrarı ihmali üzerine boşaltılan binaların tehlikeye karşı kesin tedbir alınıncaya kadar işgaline veya hasara uğrayanlara müsaade edilmez' ifadesi gereğince başta tahliye olmak üzere, belirtilen tüm tedbirlerin ivedilikle uygulanması gerektiği bildirilmiştir" denildi.
Bölgedeki konut sahiplerinden Ayfer Uzun, tahliye kararına ilişkin, "Üç gün önce komşulardan bir telefon aldık. ‘Sizin evleri boşaltıyorlar' dediler. Sonrasında ise bize tebligat geldi. 15 gün içinde evi boşaltmamız istendi. Evimizin üzerinde "zincirli kaya" olarak adlandırılan kayalar var. Ancak bu kayalar yalnızca bizim evimizin üzerinde değil, Göynük'ün girişinden başlayıp kuleye kadar devam ediyor. Buna rağmen sadece bizim bulunduğumuz yedi evi tahliye etmeye çalışıyorlar. Son anda bize tebligat geldi ve 15 gün içinde çıkmamız gerektiği söylendi" ifadelerini kullandı.
"Hiçbir şey elde edemezsiniz, dediler"
Evleri boşaltsalar dahi maddi olarak destek sağlanmayacağını belirten Uzun, "Benim evim 1957 yılında yapıldı. O dönemde oturduğumuz ev yolun alt tarafındaydı. Daha sonra devlet, yeni bir yer göstererek burada ev yapmamızı söyledi. Evimiz böyle oluştu. 1980'den sonra evimizin üst tarafındaki kayalar kırıldı, taş düşmesini engellemek için ağaçlandırma yapıldı ve bazı önlemler alındı. Buna rağmen hâlâ bizi evimizden çıkarmaya çalışıyorlar. Bize hiçbir alternatif sunulmuyor. Belediye, fonlarında para olmadığını söylüyor. AFAD ise ev sayısı az olduğu için yardım edemeyeceklerini belirtiyor. ‘Aksi takdirde hiçbir şey yaptıramazsınız, hiçbir şey elde edemezsiniz' diyorlar" diye konuştu.
"Öncelikli amaç, 15 günlük sürenin durdurulması"
Konuyu mahkemeye taşıdıklarını kaydeden Ayfer Uzun, "Bugün mahkeme açılıyor. Öncelikli amaç, 15 günlük sürenin durdurulması ve evin mühürlenmesinin engellenmesi. Ancak avukatımız da kesin bir şey söyleyemiyor, yalnızca ‘Elimden geleni yapacağım' diyor. AFAD yetkilileriyle de görüştüm. Onlar da ‘Hiçbir şey elde edemezsiniz' dediler" ifadelerine yer verdi.