Hüseyin Cumalı yazdı...
Karasu’dayız. Kumsala kamp kurduk ve Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’nın isyanını yazıyoruz. Mevzuyu bilmeyenler için kısa bir anımsatma yapalım. AK Parti Karasu İlçe Başkanlığı’nda geçen Kurban Bayramı’nda yapılan bayramlaşma töreninde Başkan Sarı “Yeter artık, Karasu üvey evlat mı” diye isyan etti. Karasu’da insanların toz-topraktan boğulduğunu söyleyen Sarı, “Böyle giderse 2029 yılında kimse AK Parti’ye oy vermez” dedi…
*
O toplantıda Başkan Sarı sadece bunları söylemedi. Başka sert sözleri de oldu. Biz 3 gündür bu sözlere baktık ve tekrara düşmemek için Başkan Sarı’nın sağlıkla ilgili sert sözleriyle devam edelim. Başkan İshak Sarı, “En ufak bir yaralanmada bile 50-70 kilometre git gel yapıyoruz. Hesap ettik, devletin taşımak için yola harcadığı parayla 10 senede yeniden hastane inşa ediliyor. Yani eziyetin bini bin para” dedi…
*
Şimdi burada bir duralım. İlçe belediye başkanı İshak Sarı’nın bu eleştirisinde doğruluk payı var mı! Elbette var. Çünkü yaz mevsiminde 3 ay süreyle Karasu nüfusu çok ama çok yoğun oluyor. Dolayısıyla Karasu’daki sağlık sistemi 3 aylık zaman diliminde yetersiz kalabilir, kalıyor da. Ama bunu böyle söylemek yerine Başkan Sarı, “Bizim deniz sezonumuz yaklaşık 3 ay sürüyor. Bu zaman dilimi içinde Sağlık İl Müdürlüğü hastanemize takviye yapmalıdır” diyebilirdi. Ve inanın herkes ona hak verir idi…
*
Ama İshak Sarı’nın bir tarzı var, dimi! O serttir. O her zaman dik gider. AK Parti’nin en üst düzey büyüğü bile bir kamyon çakıl istese, lafını kibarca söylemek yerine ‘bakın işinize, hadi oradan’ der. İşte sağlıkta da böyle yaptı. “Hastane çalışıyor ama yetersiz” demek yerine Başkan Sarı ne diyor! “En ufak bir yaralanmada bile 50-70 kilometre git gel yapıyoruz. Hesap ettik, devletin taşımak için yola harcadığı parayla 10 senede yeniden hastane inşa ediliyor. Yani eziyetin bini bin para” diyor…
*
Evalla başkan ama bir de dediklerine biz yakından bakalım. Birincisi, en ufak yaralanmada gelip gitmiyorsunuz. Kusura bakın veya bakmayın hiç önemli değil ama Karasu’da açık kalp ameliyatı yapılmasa da küçük yaralanmalara adam gibi bakılıyor. İkincisi 30’u doktor olmak kaydıyla yaklaşık 350 personeli olan Karasu Devlet Hastanesi’ne siz Sağlık Ocağı muamelesi yapamazsınız. Etik olmamasına rağmen İshak Sarı bunu yaptı. Canla başla işini yapan onca sağlık çalışanının da bence hakkına girdi…
*
Evet, yaz mevsiminde artan nüfusla Karasu Devlet Hastanesi yetersiz kalıyor. Ama bu Karasu Devlet Hastanesi’nin çalışmalarını görmeyip sağlık ocağı muamelesi yapılacağı anlamına gelmez. Hele hele bunu bir ilçenin belediye başkanı yapıyorsa çok ayıp ve etik değildir. Kaldı ki Karasu Devlet Hastanesi’nde 350 dolayında çalışan var. Siz böyle bir hastaneyi neredeyse yok sayıyorsunuz, sağlık ocağı muamelesi yapıyorsunuz. İş mi yani!
*
Üçüncüsü sanki ilçede hiç hastane yok algısı yaptığın, “Hastanemiz yetersiz kalıyor” diyeceğine, “Hesap ettik, devletin taşımak için yola harcadığı parayla 10 senede yeniden hastane inşa ediliyor” dediğin Karasu Devlet Hastanesi’nde 350’den fazla personel çalışıyor. Peki İshak başkan senin yönettiğin Karasu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nde kaç kişi çalışıyor! Soruyorum, Karasu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nde kaç kişi çalışıyor!
*
AK Parti Karasu İlçe Başkanlığı’nda geçen Kurban Bayramı’nda yapılan bayramlaşma töreninde milletin içinde anlatıyorsun ya. Hani AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar dahil herkes seni pür dikkat dinlerken, koskoca hastaneyi sağlık ocağı gibi lanse ediyorsun ya. Söze, “Karasu’nun yaz mevsiminde nüfusu 1 milyona dayanıyor ve bizim hastanemizde dolayısıyla yetersiz kalıyor” diye başlayacağına, hastaneye laf sokuyorsun ya, sanki ilçede hiç hastane yok gibi konuşuyorsun ya…
*
Şimdi bende bir gazeteci olarak soruyorum. Yaz aylarında nüfusu 1 milyona dayanan Karasu’da kaç zabıta ile denetim yapıyorsun! Kaç zabıta ekibin var! Kaç zabıta aracın var! Karasu sahil kesimi dahil Karasu’da kaç ekip ve personelle denetim yapıyorsun! Karasu Devlet Hastanesi’ni ayağın gazda eleştiriyorsun ya, Sağlık İl Müdürlüğü’ne geçiriyorsun ya.
Söylesene sayın başkan kaç zabıta personelin sahada, kaç zabıta ekibin sahada, kaç zabıta aracın sahada çalışıyor!
*
Dikkat et, sahada çalışanları soruyorum. Bir de müdürlükte evrak işi yapanlar var. Yıllık izinde olanlar var. Günlük, haftalık izinde olanlar var. Dolayısıyla kaç zabıta ile ilçede denetim yaptığını açıkla başkan. Ayrıca sağlık sistemini eleştirirken, “Hesap ettik, devletin taşımak için yola harcadığı parayla 10 senede yeniden hastane inşa ediliyor” diyorsun. Yani kelimenin tam anlamıyla hesap adamısın. İyi hesap yapıyorsun. O zaman İshak beye soralım.
*
2011 ile 2018 yılları arasında AK Parti Karasu İlçe Başkanlığı yaptın. 2019 ile 2024 yılları arasında Karasu Belediye Başkanlığı yaptın. Çok sevdiğin Lütfi abin destek verdi ve bu dönemde belediye başkanı seçildin. Hepsi iyi güzel de niye geçen Kurban Bayramı’nda “Karasu toz toprak içinde” diye dert yapıyorsun! O kadar hesap kitap yapıyorsan niye ilçen halen toz topraktan geçilmiyor.. Bu arada dikkat et sayın başkan, toz toprak sözleri de sana ait…
*
Yıllarca ilçede yöneticilik yaparsın, yönettiğin ilçe sana göre toz toprak, daha kendi hesabını yapıp da ilçeyi tozdan topraktan kurtaramazsın. Ama çıkarsın ortaya hastane hesabı yaparsın. Sen önce kendi sorumluluğunda olan Karasu Belediyesi’nin hesabını yap. Sağlık Bakanlığı’nın senin yapacağın hesaba ihtiyacı yok. Hesap yapmışta, hatta hesap etmişlerde, 10 yılda ilçeye hastane yaparlarmış!
*
Bu yaptığınız hesabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da iletsenize. “Karasu’da hastane var ama iyi değil. Zaten yetmiyor, yetersiz. Hasta taşımaktansa yeni hastane yapsak 10 yılda kendini amorti eder. Biz hesabını yaptık” diye Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a dosya gönderin. Hadi yapın şunu. Hadi görelim sizi sayın İshak Sarı…
*
Bu arada işin bir de, “Yani eziyetin bini bin para” kısmı var. Öyle diyor Başkan İshak Sarı, “Yani eziyetin bini bin para” diyor. Ne eziyeti bu, başkanım! Soruyorum. Sağlıkta ne gibi eziyet var! Söyle de bilelim. Karasu Belediyesi’nin hizmetlerinde hiç eziyet yok, Karasu Belediyesi harika işlere imza atıyor ama sıra sağlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına gelince “Yani eziyetin bini bin para” oluyor. Böyle ayıp olabilir mi!
*
Siz, işleri karıştırdınız galiba başkanım. CHP’den değil AK Parti’den Karasu Belediye başkanısınız. Ayrıca Sağlık İl Müdürlüğü’ne, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, ilçedeki diğer kamu kurum ve kuruluşları hakkında konuşmak ne demek! Bu kurumların hepsi mi eksik, hepsi mi hatalı! Ya da şöyle soralım. Karasu Belediyesi’ne gelince her iş mükemmel, 10 numara da kamu kuruluşları mı işini yapamıyor!
*
Bir de şu var. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta ne diyor! Ulusal basında, dünya basınında, gittiği her toplantı ve açılışta, katıldığı konuşmalarda, seçim zamanı vatandaştan oy isterken Reis ne diyor! “Türkiye eski Türkiye değil. Şehir hastanelerini de baz alırsak sağlıkta çağ atladık. Pandemi de dünya bunu gördü. Sağlıkta nereden nereye geldi” diyor mu, diyor…
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan sağlıkla ilgili böyle derken Başkan İshak Sarı ne diyor! Sarı,“ Yani eziyetin bini bin para” diyor. Şimdi soralım bakalım. Sağlıkla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı doğru diyor! Yoksa “Yani eziyetin bini bin para” diyen Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı mı doğru söylüyor! Bana sorarsanız elbette Erdoğan doğru söylüyor…
*
Elbette eksikler olabilir ama pandemi dahil gördük ki Türkiye Cumhuriyeti sağlıkta gerçekten çağ atladı. Sıkıntılar elbette olabilir ama Amerika dahil mevzu sağlık sistemi ise kimse kusura bakmasın. Sezar’ın hakkı Sezar’a, Cumhurbaşkanımız doğru söylüyor…
**
Sonuç mu!
Takdir sizin…
Ama şunu bir kez daha yazayım…
Sağlıkta eksiklikler var mı, var.
Hep oldu ve bundan sonra da olacak mı, olacak…
Ama şurası bir gerçek ki…
Ben Cumhurbaşkanımıza katılıyorum…
Sağlıkta Türkiye çağ atladı…
*
Son sözüm mü!
İşini adam gibi yapan bütün…
sağlık çalışanlarından…
Allah razı olsun…
*
Devam edecek…
*
Not:
AK Parti Karasu Belediye Meclis Üyesi Zekeriya Durmaz, demek biz çapulcuyuz heeee!
Vay be, buna karar verirken tek başına mı verdin! Kimseden yardım almadın mı! Böylesine önemli bir tespiti tek başına yaptın ya helal olsun. Az bekle bu çapulcu sana da gelecek…