CHP Adapazarı İlçe Başkanı Sabri Anıl Özkan, son günlerde Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi’nde gündeme gelen rüşvet ve öğretmen görevlendirmelerine yönelik iddialarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Özkan, öğrencilerin barışçıl eylemini desteklediklerini vurgulayarak, “Pırlanta gibi genç kardeşlerimizin ve onurlu öğretmenlerimizin sonuna kadar yanındayız” dedi.
CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent’in kamuoyuna taşıdığı, Cemil Meriç Lisesi’nde öğrencilerin izinli sayılabilmesi karşılığında 100 bin TL talep edildiğine yönelik rüşvet iddialarının eğitim camiasında büyük yankı uyandırdığını belirten Özkan, bu iddiaların artık görmezden gelinemeyecek boyuta ulaştığını ifade etti.
CHP Adapazarı İlçe Başkanı Sabri Anıl Özkan, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Son günlerde ülkemizin dört bir yanında, proje okullarında görev yapan değerli öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesiyle başlayan adaletsizlik dalgası, ne yazık ki Sakarya’da da yaşanmaktadır. Bu kapsamda kamuoyuna yansıyan ciddi iddialar artık görmezden gelinemeyecek bir noktaya ulaşmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi Sakarya Milletvekilimiz Sn. Ayça Taşkent’in de kamuoyuna taşıdığı üzere, Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi’nde öğrencilerin izinli sayılabilmesi karşılığında 100.000 TL talep edildiği yönündeki rüşvet iddiaları, eğitim camiasını derinden sarsmıştır.
Bugün, bu skandal iddiaların ve öğretmen kıyımının karşısında dimdik duran Cemil Meriç Lisesi’nden öğrenci kardeşlerimiz, Anayasal haklarını kullanarak barışçıl bir şekilde eylem gerçekleştirmiştir. Öğrencilerimizin taleplerinin ve duruşlarının yanında olduğumu kararlılıkla ifade ediyorum.
Öğrenci kardeşlerimiz adaletsizliğe ve yozlaşmaya karşı sesini yükseltmektedir.
Öte yandan, Türkiye’nin en büyük emek örgütlerinden biri olan Eğitim-İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı’nın okula alınmaması, hukukla, demokrasiyle ve eğitim etiğiyle bağdaşmayan bir uygulamadır. Okul idaresinin, sendika temsilcisi Sn. Özgür Demirdaş ile görüşme yapmayı tercih etmemesi ise kabul edilemez bir nezaketsizliktir.
Bugün Cemil Meriç Lisesi’nde yaşananlar, yalnızca bir okulun değil, eğitim sistemimizin tamamının siyasallaştırıldığının ve kurumsal yozlaşmanın geldiği noktanın açık göstergesidir.
Buradan bir kez daha ifade ediyoruz:
Pırlanta gibi genç kardeşlerimizin ve onurlu öğretmenlerimizin sonuna kadar yanındayız.
Bu şehirde, bu ülkede, hiçbir çocuğun geleceği çalınmayacak!
Hiçbir öğretmen siyasi hesaplara kurban edilmeyecek!
Ve tekrar tekrar söylüyoruz:
Kurtuluş yok tek başına!
Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!"