Sakarya tarım, sanayi şehri olduğu kadar aynı zamanda bir spor şehridir. Bu kentin markası olan Sakaryaspor’un yanı sıra Sapancaspor, Hendekspor başta olmak üzere futbolda çok önemli kulüplerimiz var. Sakarya Büyükşehir Hentbol Takımı geçen yıl elde ettiği başarının yanı sıra Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin katkılarıyla Sakarya artık dünyada “Bisiklet Şehri” olarak anılıyor…
*
Her yıl dünyanın önemli bisiklet şampiyonalarına ev sahipliği yapan Sakarya, bu bisiklet şampiyonalarının bütün dünya ekranlarında canlı yayınlanmasıyla kabuğuna sığmaz hale geldi. Bir yandan Sakaryaspor, bir yandan Hentbol takımımız, bir yandan dünya çapında başarı elde eden sporcularımızla birlikte yazımızın başında dediğimiz gibi Sakarya tarım, sanayi şehri olduğu kadar aynı zamanda bir spor şehridir…
*
Günümüzde böylesine önemli atılımların olduğu Sakarya’da bir de voleybol takımımız var. Sakarya Voleybol Kulübü adıyla parkede büyük mücadeleler veren bu voleybol takımımız kısıtlı imkanlarla önemli başarılar elde etti, ediyor, inşallah etmeye de devam edecek. Edecek ama sıkıntı var. Evet, sıkıntı var. Sakarya’nın adını başarıyla temsil eden voleybol takımının başkanı olan Ömer Bektaş bu sıkıntıyı bugün kamuoyuyla paylaştı…
*
Spor basını ile bir araya gelen Sakarya Voleybol Kulüp Başkanı Ömer Bektaş, “Takımımız 1. Lig'de oynaması lazım. Ancak federasyonla yapmış olduğumuz görüşmeler sonrasında 1. Lig yerine 2. Lig’de mücadele etmek istediğimizi ilettik. Kurban Bayramı öncesi bu talebimiz sonuçlandırdık. Bu yıl 2. lig de oynayacağız” diye konuştu…
*
“Sakarya Voleybol’a kimse destek olmuyor” diyen başkan Bektaş, “Son zamanlar da ekonomik olarak ciddi anlamda maliyetlerin artması bu işlerin kurumsal bir yapı altında olması daha da kaçınılmaz olmuştur. Geçmiş yıllarda ilimizde Basketbol da Süper Lig’de mücadele eden takımımız ile gurur duyuyorduk. Ancak şuan yok. Sakarya Voleybol olarak bu sezon 1. Lig’de mücadele etmek ve hedefiniz doğrultusunda gerekli olan bütçe 5-10 milyon arasındadır” dedi…
*
Bektaş, “Yönetici arkadaşlarım ve teknik ekibimle sezon biter bitmez ekonomik durumumuzu masaya yatırarak tartıştık. Yapabileceklerimizi konuştuk. Bu bizim arkadaşlarımla altından kalkacağımız bir durum değil. Arkadaşlarım benim önderliğimde bana inanarak güvenerek yapabileceklerini ortaya koysa da sıkıntı büyük. 2 aydan beri ciddi sponsorluk arayışı içindeyim. Şehirde maalesef bu işe bu kadar bütçe ayıracak kimse yok” dedi…
*
Bektaş, “Kendi içimizde yapmış olduğumuz istişarede bu işi bırakmak, 4 senedir yapılan emeklerin alt yapı da geleceği olan sporcuların hayalini söndürmek, basketbolun kapanması nasıl basketbol severleri üzdü ise voleybol severleri hayal kırıklığına uğratmasını istemedik. Federasyon ile yapmış olduğumuz görüşmeler ile 1. Lig'de yarışma hakkımızı devir edip 2. Lig'de yarışma hakkını bayram öncesi anca sonuçlandırdık” dedi…
*
Evet, durum böyle ve Voleybol 1. Lig'inde oynaması gereken takımımız maddi imkansızlıklar nedeniyle 2. lig de mücadele edecek. Bektaş’ın bu açıklaması şahsen beni üzdü. Neden mi üzdü. Sakarya gerçekten ekonomisi, kalifiye iş gücü, ulaşım ağları, mega kentlere yakınlığıyla dikkat çekiyor. Büyük firmaların bulunduğu Sakarya 1 milyonu aşan nüfusuyla bir çok ilden daha şanslı gösteriliyor…
*
Türkiye’nin önemli isim ve değerlerini yetiştiren Sakarya, daha saymakla bitmeyecek zenginliklerine rağmen bir voleybol takımını 1. lig de tutamıyor. Kentin tanınmasından, sosyalleşmesine, esnafın kazanmasından ekonomik girdiye kadar bir çok kazanım sağlayacak olan 1. lig yerine voleybol takımımız 2. lig de oynayacak…
*
Aslında yazılacak, çizilecek çok şey var ama olan olmuş, iş bitmiş. Parasızlıktan voleybol takımımız 1. lig yerine 2. lig de oynayacak. Şahsen bu utanç verici durumdan bir Sakaryalı olarak ben payıma düşeni alıyorum…
*
Son sözüm mü!
Bir Cumalı klasiği…
Tabi ki Sakarya Milletvekillerine…
Sizin vekil olduğunuz Sakarya’da bir voleybol takımı parasızlıktan, sponsorsuzluktan 2. lig de mücadele edecek…
*
Siz bu durum karşısında “bana ne mi” diyorsunuz, yoksa “hiç oynamamaktansa 2. lig de oynamak iyi mi” diyorsunuz! Son şık olarak, “biz ata geleneği olan yağlı güreşleri destekliyoruz mu” diyorsunuz!