NELER YAŞANDI!
Halk54, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever ile AK Parti il yönetim kurulu üyeleri şirket kurup ihtisas OSB’den 10 dönüm yer almasını “etik mi” diye haber yaptı. Bu haberin yankısı sürerken bu kez de AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever ve ailesinin Arifiye Belediyesi’nin yaptığı 18 uygulaması sonrasında D-100 Karayolu kenarında arsanın 1 metrekaresini 751 TL sattığını, oysa 3 sokak arkada bulunan arsayı ise vatandaşa 1 metrekaresini 10 bin 578 TL’ye sattığını ortaya çıkarttı.
CUMALI UYARDI AMA
Yapılan bu haberler sonrasında kendisine bazı iddiaların geldiğini dile getiren gazeteci Hüseyin Cumalı geçen 31 Ekim tarihli köşe yazısında “Yeter ki belden aşağıya vurmayın Yunus Tever” isimli bir köşe yazdı. Yazdığı haber ve köşeler nedeniyle kendine her zaman dava açılabileceğini ve yasalara saygılı olduğunu dile getiren gazeteci Cumalı, “Kamuoyu ve kamu vicdanı adına gazetecilik yapıyorum. Yazdıklarımdan dolayı dava açın ama farklı yollara gitmeyin” diye yazdı. Ancak bu yazının sabahında, yani 1 Kasım sabahı SGK denetmenleri Halk54’ü bastı.
BÜTÜN BASIN MERCEK ALTINDA
Yapılan baskın Sakarya’da hür basına yapılan baskı olarak değerlendirildi ve büyük tepkiye neden oldu. Bunun üzerine SGK Sakarya İl Müdürlüğü bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada yapılan denetimin rutin olduğu ve bütün basına yapılacağının altı ısrarla çizildi. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sakarya Valiliği’nin konuyla ilgili açıklama izni vermemesine rağmen basın açıklaması yapan SGK Sakarya İl Müdürlüğü, Başkent’ten gelen telefonla yaptığı açıklamayı 10 dakika içinde apar topar sosyal medya hesaplarından kaldırdı. Açıklamayı kaldırdı ama bakanlık konuyla ilgili inceleme başlattı.
CANLI YAYINDA
Yaşanan bütün bu gelişmelere kamuoyunda tepkiler çığ gibi büyürken, TV 264 ekranlarında yayınlanan Gazeteciler Soruyor’da SGK’nın yaptığı bu baskın gündem oldu. Gazeteciler Hüseyin Cumalı, Zafer Tokuş, Hakan Turhan ve yorumcu Raif Ugan yapılan baskının basına gözdağı ve susturmak için yapıldığının altını çizdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sakarya İl Müdürlüğü’nün bütün basına baskın düzenleyeceğini açıklamasına rağmen 1 aydır kimseye baskın düzenlemediğine vurgu yapan usta kalem Zafer Tokuş, “Bize yapılanlar baskı değil de ne!” dedi.
O VİDEO BAKANLIKTA
Gazeteci Zafer Tokuş, “Hüseyin Cumalı’nın günlerdir gündeme getirdiği Sosyal Sigortalar eski adıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) önce bizi Medyabar’ı denetledi, daha sonra Hüseyin Cumalı’yı denetledi. Bunlar garip bir tesadüf idi! Sakaryaspor eski Başkanı Gökhan İn’in videolu ‘Senin hakkında olumsuz haber yapmamamı istemiyorsan, benim 5 tane personelimin sigortasını ve maaşını sen öde, seninle ilgili bütün algıları normale çevireyim’ açıklamasını sonrasında video Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gönderilmiş” diye konuştu.
BİZLERİ ZAN ALTINDA BIRAKTINIZ!
Tokuş, “Video bakanlığa gidince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve SGK Genel Müdürlüğü Sakarya’ya yazı yazıp ‘bu basın kuruluşları kim, bunu denetleyin’ diyor. Bunun üzerine de sigortadaki müfettişler önce Medyabar’ı ardından Halk54’ü sonra Akşam Haberleri Gazetesine gittiler. Ben burada Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü’ne seslenmek istiyorum. Sakarya’da 35 tane internet sitesi var, 7 tane gazete var, 7 tane radyo var, 1 tane televizyon kanalı var. Aynı zamanda sosyal medya üzerinden mantar gibi türeyenler de var. Onlara tamamlamadınız ama bizi bitirdiniz. Bizi, siz zan altında bıraktınız” diyerek isyan etti.
KİM O ŞEREFSİZ!
Canlı yayında konuşan Tokuş, “Ya bu işi tamamlayın yani işinizi hakkıyla yapın, Gökhan İn beyefendinin söylediği o 5 tane sigortalı isteyen çalışan isteyen hangi şerefsizse net söylüyorum onu da bulun. Hangi şerefsiz basın mensubuysa veya sahibiyse net söylüyorum. Çünkü insanları töhmet altında bırakmayın. Ayrıca Sakaryaspor eski Başkanı Gökhan İn töhmet altında bıraktı, açıklamadı. Ama siz de çıktınız önce Medyabar’a geldiniz, sonra aşağıya indiniz, sonra Hüseyin Cumalı’ya gittiniz, sonra Akşam Haberleri Gazetesine gittiniz ve denetimi bitirdiniz” dedi.
AÇIKLAMAZSAN MÜHTESERSİN
Tokuş, “Yok öyle bir dünya! Siz çıkacaksınız 37 tane basın kuruluşunu tek tek denetleyeceksiniz. Denetledikten sonra da bulacaksınız. Eğer bulmazsanız siz görevinizi ihmal etmiş oluyorsunuz ve bizi zan altında bırakmış oluyorsunuz. Sizin bu yapmış olduğunuz olay bir algıya dönüşüyor. SGK İl Müdürü Erhan beyi tanırım iyi adamdır hoştur ama ikili ilişkilerinde biraz dikkat etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Lütfen bize geldiğiniz gibi gidip bu 35 tane internet sitesini 7 tane radyoyu ve 7 tane gazeteyi denetleyin. Denetlemezseniz görevinizi ihmal eden hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Kasıt arıyorum çünkü. Eğer açıklamazsan mühtesersin sen” dedi.
SGK SENİN AMACIN NE!
Gazeteci Hakan Turhan, “Diyelim ki Gökhan İn’e “5 kişilik para ver” diyen benim ve SGK bunu nereden denetleyecek! Ben parayı alıp 5 kişiyi SGK’lı yapsam ne bulacak! Diyelim ki ben 5 kişi çalıştırıyorum ve sigortasını ödüyorum. Ne olacak! SGK gelip bana “sen misin mi” diyecek. Böyle bir iddia üzerinden böyle bir denetim mi olur! Burada bu olay dayanak
gösterilip bazı basın kuruluşlarına gözdağı vermektir. SGK’nın amacı ne” diye konuştu.
OLAYDA SUÇ YOK
Hüseyin Cumalı ise, “Burada açıklama yapması gereken eski başkan Gökhan İn’dir. Neden, Başkan Gökhan İn ‘bir medya patronu böyle bir teklifte bulundu’ dedi. Ancak bu teklifte kaldı. Olay teklifte kalmış. Dolayısıyla suç oluşmamış. SGK gelip Sakarya’da neyi denetleyecek! Gökhan İn’e medya patronu tarafından teklif sonuçta teklifte kaldı. SGK’nın burada amacı ne! Suç gerçekleşmeden neyin mücadelesini yapıyor” dedi.
GÖKHAN İN SINIFTA KALDI
Cumalı, “SGK medyayı denetleyeceğim diye yola çıkıyor. SGK’nın amacı burada basına gözdağı verip basını yıldırmak istiyor. Gökhan İn ise her noktada artık sınıfta kaldı. Madem Gökhan İn’den para istendi ise ismi açıkla! Bütün medyayı Gökhan İn zan altında bıraktı. Böyle bir iddia olur mu! Gökhan İn bütünh medlyayı zan altında bırakmaya hakkı yok. Çık açıkla kardeşim. Ama Gökhan in bunu açıklamadı ve yine sınıfta kaldı” dedi.
NEDEN GAZETELERE GİTMEDİNİZ!
Cumalı, “SGK 4 kuruluşa gitti. Hani bütün basın denetlenecekti! Ayrıca Basın İlan Kurumu’ndan (BİK) resmi ilan alan gazeteler var. Denetleyeceksen oradan başlayacaksın. İnternet sitelerinden başlamayacaksın. Gazete sitelerinden başlanacaksın. Gazetelere gideceksin. Hepsi resmi ilan alıyor. Sonra bu kentte popüler siteler ve radyolar var. Onlara gitmiyorsun ama Zafer Tokuş ile Ersin İbil’e göstermelik gidiyorsun. Sonra bana geliyorsun. Neden onlara göstermelik gidiyorsun!” diye konuştu.
AKŞAM YAZDIM SABAH BASTILAR
Cumalı, “Ben 31 Ekim’de köşe yazdım. Ertesi gün, yani 1 Kasım sabahı Halk54’e baskın yapıldı. Peki köşe yazımda ne yazdım! Köşemde ‘ Bana belden aşağıya vurmayın. Bana onu bunu göndermeyin ama gidin dava açın’ dedim. Bunu yazdım ve sabahı baskın yerdim. O günün sabahı geldiler” dedi.