Geçen yılın son günleriydi. Hatta tam tarih vermek gerekirse 29 Aralık 2024 Pazar gecesiydi. Adapazarı Tarihi Uzunçarşı da bulunan ünlü bir kuyumcu soyuldu. Kar maskelerini takmışlar, eldivenlerini giymişler ve motosikletle Tarihi çarşıya gelip ünlü kuyumcudan 25 milyon altın ve saati alıp sırra kadem basmışlar. Bu soygun sonrasında herkesin aklına işyerinin alarmı yok muydu, güvenlik kameraları yok muydu, Uzunçarşı’nın özel güvenliği yok muydu, kuyumcu gibi bir yerin kapılarını nasıl açtılar, içeriden yardım mı aldılar, bu binanın kapı ve pencereleri dahil son derece sağlam değil miydi! En önemlisi ise çarşı ve çevresinde nöbet tutan gece bekçileri neredeydi!
*
Soygun sonrasında herkesin aklına gelenden 10 kat fazlası polisin de aklına geldi. Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri çevre emniyetini aldı ve çalışmaya başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla yapılan çalışma sürerken polis sıkıntının farkındaydı. Çünkü kapı kırılmış ama parmak izi yok, motosikletle gelmişler ama plaka yok, çevre güvenlik kameraları var ama şüpheliler kask takmışlar. Bütün bu olumsuzluklar bir arada iken Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş olaya el koydu…
*
İl Müdürü Selçuk Doğuş ilk iş Asayiş Şube Müdürü Serkan Kızılay’a “bu olay mutlaka çözülecek” talimatını verdi. Tamam olay çözülecekte nasıl çözülecek! Tek delil veya iz yok iken bu iş nasıl olacak! Sakarya kamuoyuna oturan bu olayla ilgili İl Müdürü Doğuş’un da talimatıyla Asayiş Şube Müdürlüğü’nde özel bir ekip kuruldu. Önce işyeri sahibi, sonra çalışanlar, sonra da herkesin ‘gece bekçileri neredeydi’ dediği İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı bekçilerin bilgisine başvuruldu. Şunun altını çizmekte fayda var. O gece bekçiler görevlerinin başında idi, hatta o bölgede bazı kişilere Genel Bilgi Toplama (GBT) yaptıkları hem sistemden hem kameralarla belirlendi…
*
Dedik ya Asayiş Şube Müdürlüğü’nde özel bir ekip kuruldu. İşte bu ekip bünyesinde 60 dolayında amir, memur çalışmaya başladı. Uzunçarşı dahil il genelinde yüzlerce MOBESE ve güvenlik kamerası tek tek ve kare kare gece gündüz izlendi. Bakın kolay değil. Bir ekrana saatlerce bakıyorsunuz. İşte kurulan bu ekip yüzlerce kamera kaydına 7/24 bakarken, ilgili büro amirlikleri de diğer yandan bir ipucu için onlarca kişiyle konuşuyordu. Ve bir gelişme oldu. Bir çete üyesinin izi bulundu…
*
Hemen teknik ve fiziki takip başladı. İl Müdürü Selçuk Doğuş makamında değil bizzat Asayiş Şube Müdürlüğü’nde yakından takip ettiği çalışmalar sürerken 6-7 ekip İstanbul ve Antalya’da fiziki takibe başladı. Polis çete üyelerini tek tek tespit etti ama operasyon düğmesine de basmadı. Neden! Şüpheliler belli ama ya çalınan altın ve saatler neredeydi! Kimlerle irtibat kurup kimlere satacaklardı. İşte bunun için günler süren fiziki takip İstanbul ve Antalya’da yapıldı. Ve sonunda altın ve saatlerinde izi bulunmasıyla birlikte eşzamanlı baskınlar yapıldı…
*
Soygunlarda altın ağırlıklı çalıştıkları için Gold Çetesi olarak bilinen 13 şüpheli enselendi. Bunlardan 6’sı Cumhuriyet Savcısı’nın talimatıyla serbest kaldı. Sorgu sonrasında 7 şüpheli Sakarya Adliyesi’ne sevk edildi. Mahkemeye çıkan şüphelilerden Ersin İ., Bora Çetin S., Gürsel S., Ali D. ile Gökhan F. hakim tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyette sorgusu süren bir kişi daha var. Buraya kadar şehrin kalbinde yaşanan büyük bir soygunun nasıl geliştiğini sizlere aktardım. Şimdi gelelim zurnanın zart dediği yere…
*
Ya arkadaş Gold Çetesi İstanbul’dan gelmiş. Kuyumcunun kapısını kırıp içeri girmiş. Hadi diyelim ki kapıyı kırdılar. Ellerinde iyi makineler vardı. İyi ama kuyumcudaki güvenlik sistemini nasıl aştılar! Alarm sistemini nasıl devre dışı bıraktılar! Bu soruların cevabı şu, çete üyeleri elektriği kesmiş. İyi ama milyonluk bir kuyumcudaki sistem elektrik kesilince çöker mi! Neden sağlam aküyle sistemi desteklemediniz! Soruyorum! Neden elektrikler kesilse de sistemdeki akü çalışmaz!
*
Bunu art niyetli olarak yazmıyorum. Şunu demek istiyorum. Kuyumcu, döviz bürosu veya taşınması kolay ve para değeri yüksek iş yapanlar mutlaka önce kendi önlemlerini en üst seviyede yapmalıdır. Kuyumcularda büyük para dönüyor. O zaman kendi güvenlik sistemini de en üst seviyede yapacaksın. Bir de şu var. Bazı günler veya Pazar günleri kuyumculardan bazıları açık oluyor. Siz bunu polise bildireceksiniz. Poliste önlem alacak. Bütün bunları kuyumcular, döviz büroları veya yüklü miktarda para ve değerli malı olanlar için yazıyorum…
*
Mevzu “hırsızın hiç mi suçu yok” olarak algılanmasın ama bu tip işleri yapanların işi şansa bırakma lüksü yok. Bir de şunu sormak isterim Çark Caddesi, Tarihi Uzunçarşı’da özel güvenlik çalışıyor mu! Benim bildiğim çalışmıyor. Peki neden çalışmıyor! Bunca canlılığın, bunca paranın, bunca kuyumcunun olduğu bu bölgelerde neden özel güvenlik çalıştırmazsınız! Böyle olur mu! Adapazarı Belediyesi çöpü alır ve caddenin temizliğini yapar, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü bekçi ve polis ile caddenin güvenliğini yapar, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ise caddenin yenilenmesini sağlar, SEDAŞ aydınlatma ücretlerini öder…
*
Peki siz ne yaparsınız! Soruyorum siz ne yaparsınız! Bunu hem Çark Caddesi hem de Uzunçarşı esnafları olmak üzere esnafa soruyorum. Hiç, tek kelime ile hiçbir şey yapmıyorsunuz. Bari cadde ve çarşılarınızın korunması için özel güvenlik koyun. Hem polis ve bekçi bölgede çalışsın, hem de özel güvenlikler bu bölgede çalışsın. Kusura bakmayın veya bakın ama her işi devletten beklemek olmaz. Biraz elinizi cebinize atın…
*
Son sözüm mü!
Tıpkı Ferizli eski Belediye Başkanı Ahmet Soğuk cinayetinde olduğu gibi ortada hiç delil ve iz yok iken çok kısa sürede Tarihi Uzunçarşı’daki kuyumcu soygununun çözülmesinde büyük emek veren Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş başta olmak üzere gecesi gündüzüne katarak binlerce kare görüntüyü inceleyen Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri ile diğer şubelerdeki polisleri tebrik ederim…
*
Hepiniz Allah’a emanet olun…