Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Karabulut ve ekibi, TÜBİTAK projesi kapsamında endüstriyel bazlı yan ürünlerden biyopolimer malzemeler üretiyor.

Doğada bulunan veya yenilenebilir biyolojik kaynaklardan elde edilen biyopolimerler, çevre dostu yapılarıyla geleneksel plastiklere sürdürülebilir bir alternatif sunacak. Yakıt bağımlılığını azaltma ve çevre kirliliğini önleme potansiyeline sahip bu malzemeler özellikle Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan “Sorumlu Tüketim ve Üretim”, “İklim Eylemi” ve “Sudaki Yaşam” gibi başlıklar doğrultusunda küresel hedeflere katkı verecek.

TÜBİTAK destekli projelerle yenilikçi çözümler üreten araştırma ekibi, biyopolimerlerin endüstriyel yan ürünlerden üretimini gerçekleştirerek ekonomik ve çevresel fayda yaratmayı hedefliyor. Yeşil teknolojiler ve yapay zekâ araçları ile entegre edilen üretim süreçleri, çevre dostu altyapılar oluşturarak plastik atıkların azaltılmasını amaçlıyor.

Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı Ufuk 2020 tarafından desteklenen PRIMA programı kapsamında yürütülen projelerde bitkisel ve hayvansal atıkları değerlendirerek katma değerli biyopolimer malzemelerin geliştirilmesi hem çevre dostu üretim teknolojilerinin hem de bu teknolojilerin ülkemize kazandırılması açısından önemli.

Hem ekonomik hem antimikrobiyal

Biyolojik olarak parçalanabilen polimerler sayesinde çevrede kirlilik olmaması, yenilenebilir hammaddelerden üretildikleri için fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltması, gıda ambalajı gibi uygulamalarda biyopolimerlerin antimikrobiyal özellik gösterebilmesi, tarımsal ve endüstriyel atıkların biyopolimer üretiminde kullanılması sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve döngüsel ekonomi uygulamalarını güçlendirecek.

SUBÜ ve Beyazay Derneği engelliler için çalışacak SUBÜ ve Beyazay Derneği engelliler için çalışacak

Gıda güvenliğini artırıcı özellikte

Biyokompozit yapılar, çevre dostu ve sağlıklı alternatif materyaller olarak topluma katkıda önemli rol oynayacak. Antimikrobiyal ve antioksidan özellikleriyle, gıda ürünlerinin raf ömrünü uzatması, daha kaliteli ve güvenilir besinlerin tüketicilere sunulmasını, gıda israfının önüne geçilir ve tüketicilere daha güvenilir daha sağlıklı ürünler sağlayarak sensör teknolojileri sayesinde, ürünlerin tazelik durumu anlık olarak izlenecek ve bu sayede gıda israfı en aza indirgenecek.

Biyopolimerler, yalnızca bilimsel ve ekonomik ilerleme sağlamakla kalmayarak aynı zamanda doğa ile uyumlu bir geleceğin kapılarını aralayacak.