ATM'lerde yeni dönem! Bu şifrelerin kullanılması yasaklandı ATM'lerde yeni dönem! Bu şifrelerin kullanılması yasaklandı

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında ve Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda ağustos ayı mali tablosu görüşüldü.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Meclis Başkanı Erdem Ercan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 25. yılının geride kaldığını hatırlatarak deprem çalışmalarının önemsenmesi vurguladı.

Olimpiyatlarda mücadele gösteren tüm sporcuları tebrik eden Başkan Ercan ayrıca dünyaca ünlü Sakaryalı motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu’nun katıldığı yarışlardaki başarısını dike getirerek, ''Dünya şampiyonasında üst üste zaferler kazanan Sakaryalı sporcumuz Toprak Razgatlıoğlu’nu meclisimiz adına tebrik ediyorum.'' ifadelerini kullandı.

oklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından Ağustos ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyon Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.

Toplantıda konuşan SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, sözlerine 17 Ağustos depremini anarak başladı.

Başkan Altuğ, ''Değerli meclis üyeleri, 17 ağustos büyük afetin 25. Yıl dönümüydü. Acımız, kayıplarımız hâlâ ilk günkü gibi taze. 25 yıl, acıların unutulması için çok kısa ancak gerekli tedbirlerin alınması için de çok uzun bir süre. Her zaman, her platformda defaatle belirttiğimiz gibi sakarya’nın birinci önceliği deprem güvenliği ve kentsel dönüşüm olmalıdır. Aradan geçen 25 yılda sakarya büyük bir gelişim gösterdi, ancak depremin izlerini yapı stoğu anlamında silemedik. 1999’dan sonra gerçekleştirdiğimiz atılımlar ile türkiye ekonomisinin önde gelen illeri arasındayız. Buraya gelmek kolay olmadı ve olası bir depremle her şeyi kaybetmek istemiyoruz. Deprem güvenliği ve kentsel dönüşümü tamamlayarak şehrin fiziki çehresi ve dayanıklılığı açısından da ekonomide olduğu gibi önde bir şehir olmalıyız.  '' ifadelerini kullandı.

Yüksek seyreden enflasyonun yıkıcı etkilerinin hala gündemin en önemli konusu olduğuna değinen Altuğ, ''Baz etkisine bağlı olarak mayıs ayında yüzde 75,5 ile zirve yapan enflasyon Haziran'da yüzde 71,6’ya, Temmuz'da ise yüzde 61,8’e düştü. Bunlar TÜİK verileri. Verilere göre bir düşüş seyri görülüyor. Ancak enflasyondaki bu geri hareketin baz etkisi ortadan kalktıktan sonra da aynı şekilde düşecek olmasını temenni ediyorum. Özellikle üretim maliyetlerindeki artış, hem üreticiler hem de tüketiciler için önemli bir sorun haline geldi. Tarım, konut, turizm ve reel sektör gibi temel alanlarda yaşanan bu maliyet artışları, rekabet gücünü zayıflatırken piyasa dengelerini de olumsuz etkiliyor. Bu açıdan bakıldığında enerji, hammadde, iş gücü ve lojistik gibi temel girdilerde maliyetlerin düşürülmesine odaklanmak gerekiyor. Dengeli bir yaklaşım benimsenerek, enflasyonu kontrol altına alırken aynı zamanda ekonomik büyüme, yatırım ve dış ticaret gibi alanlarda da sürdürülebilirliği sağlamak gerekiyor. '' dedi.


Yayınlanan enflasyon muhasebesinin iş dünyasında kaygı yarattığını ifade eden Altuğ, ''Açıklanan enflasyon muhasebesi, yüksek enflasyonla mücadele edilen, öngörülemeyen, yatırımların belirsizleştiği ve vergilendirmenin aniden değişerek yıl içi planlamaları zorlaştırdığı böylesine zorlu bir süreçte, düşünülen yeni yatırımları da ciddi anlamda olumsuz etkileyecektir. Bizler destek ve teşvikler ile üretimi artıracak, enflasyona karşı iş dünyasını destekleyecek daha büyük hamleler beklerken; her yeni düzenleme yeni bir vergilendirmeyi de beraberinde getiriyor. Hepimiz bu anlamda zorlanıyoruz. Bu düzenleme, ile “devam eden ve tamamlanmamış yatırımlara” da vergi yükü doğuyor. İşletmelerin bünyesindeki taşıtlara, demirbaşlara ya da üretilmiş ancak satılamamış ürünlere bile enflasyon farkı hesaplanarak bunlar üzerinden vergilendirme çıkartıyor. Gerçekte var olmayan ve kağıt üzerinde teoriden ibaret şekilde görünen kazançlara yönelik bir vergilendirme, iş dünyamıza büyük bir darbe vuracaktır. Enflasyon vergisinden dolayı yeni yatırım yapacak olan şirketler söz konusu yatırımlarını askıya alabilirler. Uygulamanın doğrusu, vergilendirmenin amacı olan gelirden vergi verilmesi durumudur. Hazine ve maliye Bakanlığı'mızın bu kararı tekrar gözden geçirerek reel sektörü, tüccarı, sanayiciyi rahatlatacak bir düzenleme yapmasını umuyoruz. Enflasyon muhasebesi uygulaması geçici dönemler için değil, 2024 yılsonu mali tablolarında uygulansa daha iyi sonuçlar alınabilir. Ayakta kalmakta zorlanan şirketlerin, haklı şikâyetlerinin giderilmesi gerekiyor.'' diye konuştu.

Kur artışlarının enflasyonla bağının kopmasının önemli bir sorun oluşturduğunu vurgulayan Başkan Altuğ,''Öncelikle, hammadde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının artık kabul edilemez boyutlara ulaştığını belirtmek istiyorum. Bu vergiler firmaların belini bükmekte. İthalatta uygulanan bu ağır yüklerin hafifletilmesi, sektörlerimizin yeniden nefes alabilmesi için önemli. Yardımcı sanayicilerimize ise yeni teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir. Öte yandan, son dönemde satışlarda yaşanan düşüşler, birçok firmamızın finansman ihtiyacını artırmış durumda. Teknolojisini yenilemek, üretim kapasitesini artırmak ve yatırımlarını sürdürmek isteyen firmalarımız için uzun vadeli, düşük faizli finansman imkânlarının oluşturulması gerekiyor. Fahiş kira artışları, sadece işletmelerimizi zor duruma sokmakla kalmıyor, aynı zamanda enflasyonla mücadelemizi de olumsuz etkiliyor. Bu konuda acil ve adil bir çözüm üretilmesi fayda vardır. İş gücü maliyetleri üzerinde büyük bir yük oluşturan sgk primlerinin azaltılması, iş dünyamıza nefes aldıracak, yükünü hafifletecektir. Bu durum, yalnızca iş dünyasını değil, aynı zamanda çalışanlarımızı ve tüm kesimleri de olumsuz etkilemektedir. Azalan gelirler nedeniyle büyük bir sıkıntı içinde olan üyelerimizin sesi olmalıyız. Bu süreçte, enflasyonla mücadele programından sapmadan, özellikle halkımızın alım gücünü destekleyecek adımların atılması gerekiyor. Bunca yükün altında olan iş dünyasına bir omuz atmak sadece işletmeye destek değil, ekonominin geleceğine yol açmaktır. '' dedi.

Sakarya'nın ihracatta olan başarısından bahseden Altuğ, ''Ticaret bakanlığımız tarafından açıklanan “faaliyet illerine göre ihracat” verilerinde ilimiz haziran ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 20,3 ’lük artışla 906 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam ile ülke ihracatının %4’lük kısmını  karşıladık ve Ankara, Gaziantep, Manisa, Mersin gibi büyük ihracatçı illeri geride bırakıp en çok ihracat yapan 6. İl olduk. Ayrıca hem yüzdesel hem de dolar bazında ihracatını en çok artıran 4. İl konumundayız. Buna ilave olarak  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan haziran  dış ticaret verilerine göre ise ilimizde haziran ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %133 olarak gerçekleşti. Yılın ilk 5 ayında 1 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası verip tükettiğinden daha fazlasını üreten bir il olarak zor şartlara rağmen mücadele ediyoruz.'' dedi.

İhtiyaç sahibi çocuklar için alışveriş yapacaklarını belirten Altuğ, ''Yarın da ticaret ar-ge komisyonumuz ile birlikte çark caddesi ve uzun çarşıda bir alışveriş etkinliği düzenleyeceğiz. Biz bunu belli dönemlerde alışverişlerimizi Sakarya'dan yapmak konusunda bir farkındalık oluşturmak için düzenliyoruz. Örneğin geçtiğimiz yıllarda bayram öncesi kimsesiz çocuklar için, 23 nisanda deprem bölgesindeki çocuklarımız için yapmıştık. Yine bu yıl da aile ve sosyal politikalar il müdürlüğümüze bağlı ihtiyaç sahibi çocuklarımızın okul ihtiyaçları için alışveriş yapacağız. Bu yardım etkinliğinde sizlerin huzur hakkı bedellerinden de kullanacağız. Böyle güzel bir amaç için Allah hayrınızı kabul etsin diyorum. Tekrar teşekkür ediyorum. '' ifadelerini kullandı.