AKM önünde bir araya gelen platform üyeleri, 'göz göre göre öldürülüyoruz', 'tedirgin hissettirdiğiniz her kadının hesabını soracağız', 'yasta değil isyandayız', 'kadın direnişi kadına mirastır', 'karanlığa teslim olmayacağız', 'yaşamak istiyoruz' yazılı döviz ve panlartlar açarak kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
Platformdan yapılan açıklamada; "
Öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı, sokaklarında özgürce dolaşamadığımız, her birimizin yarın maktul listesinde adımızın olup olmayacağı kaygısıyla yaşadığımız bu ülkenin sokaklarındayız yine.
Acımız da öfkemiz de isyanımız da büyüyor!
Daha yakın zamanda ilimizde öldürülen Sehle’nin acısı dinmemişken 4 Ekim’de bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı: iki kadın İstanbul’da 1 saat arayla Semih Çelik isimli bir erkek tarafından göz göre göre vahşice katledildi. Henüz 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i yaşamdan koparan ve sosyal medyasından açıkça katliam çağrısı yapan, suç kayıtlarına rağmen herhangi bir kovuşturma yapılmayan, yargılanmayan Semih Çelik intihar etmeseydi belki de mahkemede kravat takıp iyi hal indiriminden yararlanacak ve kısa bir süre sonra aramızda gezmeye devam edecekti.
Başka bir kadın sokakta yürürken, iki erkek tarafından taciz edildi. Dakikalarca süren tacizde saldırganlar önce gözaltına alınıp sonra serbest bırakıldı. Daha sonra sosyal medya baskısı ile tekrar gözaltına alınan saldırganlar, ses çıkarılmamış olsaydı bugün sokakta dolaşmaya devam edecekti. Daha bu haberlerle yeni karşılaşmışken, başka bir kız kardeşimizin kadının Mezitli’de katledildiğini öğrendik. Sonay Öztürk Aslan, Uğur Araç isimli bir erkek tarafından katledildi.
Kadın cinayetlerini önleyecek tedbirler almayan, adil yargılamayan, cezasızlık politikalarıyla cinayetlere yol veren iktidar güdümlü yargı ve her seferinde suçu mağdura yıkan siyasal iktidar sahipleri ve iktidarın taliplileri siz nasıl uyuyorsunuz?
Kadınları hedefe koyan ataerkil kapitalist sisteminiz,kadınlara dar etmeye çalıştığı sokakları, vahşetle mi teslim almaya çalışıyor.
YAŞAMLARIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDİYORUZ
Bir kez dahakatilleri, tecavüzcüleri, tacizcileri koruyan, aklayan ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendiren iktidara karşı yine sokaktayız ve hesap soruyoruz. Uygulanmayan yasalarla, cezalarla cesaret bulan failler, yaşamlarımıza göz dikmeye devam ederken binlerce suçluyu çıkardığı uyduruk aflarla sokağa salan iktidar ve işbirlikçilerine karşı yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz.
Haklarımızı geri almak için her gün, her an direnmeye ve mücadele etmeye devam ederken; dinci, gerici ve şeriatçı çetelerle sarmaladığınız her alanı geri alacağımızı ülkenin her yerinde haykırıyoruz.
Tarikatlarla, seçim pazarlığı yaptığınız İstanbul Sözleşmesini kaldıranlarla, mevcut yasaları uygulamayanlarla hesaplaşacağız. Çünkü biz biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansaydı, katledilen yüzlerce kadın bugün aramızda olacaktı. Ülke kadın ve çocuk mezarlığına dönmeyecekti.
SORUMLULARI TANIYORUZ
Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya, cinayet mahalli haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz. Uygulamadığınız yasalar yüzünden, istismarı aklayan, katilleri öven düzeniniz yüzünden, kana bulanmış ellerinizle tutunduğunuz koltuklarınız yüzünden hayatta olmayan her bir kadın, her bir çocuk için ses olmaya devam edeceğiz.
MÜCADELİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. Şiddete, karanlığa, hukuksuzluğa geçit yok, kadınlar var" denildi.