Toplantının konukları Emekli Vali İbrahim Özçimen ile Wisrem Gayrimenkul Genel Müdürü Abdullah Aslantürk oldu.

Sakarya Kent Şurası 136.Toplantısı’ında açılış konuşmasını Sakarya Kent Şurası Başkanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu yaptı.

Başkan Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu konuşmasında, "Sakarya ilimiz coğrafi konum itibariyle hızlı büyümektedir. Nüfusu 1,5 milyona yaklaşmaktadır. Bir ticaret şehri olduğu gibi aynı zamanda organize sanayi bölgeleri ile birlikte nüfus yoğunluğu ve iş gücü yoğunluğu hızlı artmaktadır. Sanayi şehri olması kaçınılmaz duruma gelmiştir. Bu gerçeğe baktığımızda konut açığı çıkmış hızla büyümektedir şehrimiz ve de yeni yerleşim bölgeleri tespit edilmeli organize sanayi bölgeleri ile müşterek sanayi belediye işbirliği yapılarak altyapı desteği verilerek kooperatifleşerek şehrimizin konut açığı karşılığı gibi ulaşım sorununu da çözecektir. Buradaki amaç iş yerinin yakın bölgelerinde işçilerin kendi imkanları ile kira öder gibi konu sahibi olmaları sağlamaktır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile organize sanayi bölgesi işbirliği yaparak çalışmaya başlamışlardır. İlimizde de yukarıdaki örnekteki gibi büyükşehir belediyemiz ve diğer belediyeler bu konuda yöntemi benimsemeleri de gerekmektedir. İlimizde ticaretin canlandırılması için ilkbahar nisan-mayıs aylarında ve sonbahar dönemi ekim-kasım aylarında ticaret günleri yapılmalı Yeni Cami, Uzun Çarşı, Pazar yerleri, eski İtfaiye Caddesi, Çark Caddesi, Şerefiye Camii, Reji Sokak bu belirtilen bölgeler niteliğindedir. Buralarda aynı zamanda indirim günleri düzenlenmeli ticaretin canlandırılması için komşu il ve ilçeler Bilecik, Kocaeli, Düzce, Akçakoca, Zonguldak-Ereğli bölgeleri de davet edilerek ilimizdeki ticaret canlandırılmalıdır. Önümüzdeki zaman içinde fuar merkezi kurularak sanayi fuarları düzenlenmelidir. İlimizde asayiş yönünden yapılan çalışmaları takdirle karşılıyoruz, bunun devamını diliyoruz. Sayın Valimiz Rahmi Doğan başta olmak üzere Emniyet ve Jandarma teşkilatına teşekkürlerimizi sunuyoruz." dedi.

Yeni nesil kooperatifçilik sistemini anlatan Haluk Akbay, "Artan girdi maliyetleri ve yüksek faiz ortamı nedeniyle inşaat sektöründeki durağa anlık ve konuta ulaşmada yaşanan sorunlar sektörde kooperatif modelini yeniden gündeme getirmiştir. Yeni nesil kooperatifçilik sistemi ile basit gelirli sabit gelirli çalışan ve ev sahibi olmakta zorlananlar için sistemi 3 ana başlıkta özetleyebiliriz. Öncelikle kalite, uygun maliyet, sağlam ve güvenilir konut üretmek hedeftir. Yapı kooperatif içeriği için izlenecek yol ise şöyle olmalı; arsanın netleşmesi, kooperatifin kurulması, genel kurul yapılması, yeni ortak kayıt edilmesi, arsanın satın alınması, inşaat sözleşmesinin imzalanması, inşaatın kontrol edilmesi ve teslim alınması, kooperatifin üyelerine tapu dağıtım süresi, tasfiye site yönetiminde kurulması. Alacağınız arsaya netleştirmeden kooperatif kurmayın. Arsanın yeri, konumu, fiyatı ve imar durumu gibi önemli detaylarını bildirmesi gerekir. Onun için arsa tespit edilmeden kooperatif kurulmamalı, ya bu kooperatifi en az 7 ortak gider kurulmalı ve genel kurulu yapılmadan yeni ortak kaydedilmemeli ya da bu kooperatiflerde ilk yapılacak genel kurul en önemli genel kuruludur. Kooperatif yönetim kurulu olarak yetkisiz işlem yapmamalıdır. Kooperatifine hatalı mükellefiyet açtırılmamalıdır." dedi.

Vatan ve Hürriyet Derneği Genel Başkanı Yaşar Dursun "I. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Sarıkamış Harekâtı, Türk milletinin gösterdiği kahramanlık ve fedakarlığın en önemli örneklerinden biridir. Zorlu kış şartlarında yapılan bu harekatta binlerce Mehmetçik şehit olmuştur. Onlar, vatanımız için canlarını seve seve verdiler. Bizler de bu mirası koruyarak, birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek zorundayız. 94 yıl önce bugün, İngiliz destekli sahte dinciler tarafından katledilen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı saygı ve rahmetle anıyoruz." şeklinde konuştu.

Şengülay Yurtay, şunları söyledi;

"Dünyada ve Türkiye’de yaygın, yoğun ve bilinçsiz pestisit kullanımı hedef zararlılarda direnç sorununu artırırken tarımsal ürünlerde kalıntı problemine yol açıyor. Bu durum ise insan sağlığı, çevre ve hedef dışı organizmalar üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor. Kalıntı probleminin bir diğer etkeni de sahte ve kaçak pestisitler. AB ve Türkiye bununla mücadele etmek adına seferber olurken, kalıntı probleminin önüne geçmek için tarımsal üretim zincirinin her halkası ve tüketicilere önemli sorumluluklar düşüyor. Ülkemizde böylesine önemli bir boyuta ulaşan kalıntı sorununun çözümü için tarladan çatala gıda güvenliği yaklaşımıyla yapılabilecekler üç başlıkta gruplandırılabilir. Bunlardan ilki Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından değerlendirilmesi gereken hususlardır. Nitekim, AB ve ABD’de risk değerlendirmesi ile pestisit ruhsatları rutin aralıklarla gözden geçirilmekte ve bazı zirai ilaçların kullanımı sınırlandırılmakta veya tamamen yasaklanmaktadır. Türkiye orijinli ürünlerdeki en çok bildirim, yasak pestisitlerden kaynaklandığına göre, yasaklanmış pestisitlerin illegal satışı ile daha etkin mücadele edilmelidir. Ülkemiz için kritik öneme sahip bitkisel ürünlerde ihtiyaç duyulan pestisitlerin ulusal MRL değerleri belirlenmeli, AB ve ABD’de güncellenmesi talep edilmelidir. Ülkemizdeki tarımsal ürünlerdeki pestisit kalıntı analiz sonuçları periyodik raporlar şeklinde yayımlanmalı, riskli MRL aşımları görülen pestisitler kısıtlanmalı ve/veya yasaklanmalıdır. Bu kısıtlamalar/yasaklamaların AB’ye benzer şekilde önceden duyurulacak bir takvim çerçevesinde yapılması tüm paydaşlar açısından son derece önemlidir.Sektör, bayii ve üreticilerin kalıntı sorununu çözebilmek adına yapabilecekleri ise şöyle sıralanabilir: Tüm sektör temsilcileri sürdürülebilir pestisit kullanımı, sahte-kaçak pestisitlerle mücadele, kalıntı ve direnç konularında bayi ve üreticilere yönelik farkındalık çalışmalarını artırmalıdır. Bayiler ve üreticiler sahte ve kaçak pestisitlerin neden olduğu sorunlar hakkında bilinçlenmeli bunlarla mücadeleye katkı vermelidir. Üreticiler entegre mücadele ilkeleri ve iyi tarım uygulamaları ile sadece ruhsatlı BKÜ’ni sadece ruhsatlı oldukları kültür bitkilerinde kullanmalı, pestisitleri etikewtlerinde açıkça belirtilen önerilere uygun olarak kullanmalı, pestisit uygulamaları sonrası mutlaka bekleme süresine uyarak hasat yapmalıdır. Son olarak tüketiciler ise başta taklit ve tağşiş konularında dikkatli olmalı, tarımsal üretimin zor ve meşakkatli bir iş olduğunu dikkate alarak tarımsal ürünlerden beklentilerini gerçekçi oluşturmalı, iyi tarım uygulamaları ile elde edilen, besleyici, kaliteli ve her zaman ulaşılabilir ürünleri tercih etmelidir. Tüketiciler gıda güvenliği hakkındaki bilgileri resmi kurum ve konu uzmanlarından edinmeli, farklı tarafların verilerini tarafsız değerlendirmeli, taze sebze ve meyveleri mevsiminde ve iyice yıkadıktan sonra tüketmelidir"

Toplantıda, İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube eski Başkanı Hüsnü Gürpınar, "Sorunları çözmek için irade yok .Sapanca Gölü için yılarca konuşuyoruz. Özellikle Sakarya ilinde Su sorunu Bir Kanun çıkmadan çözülmesi mümkün değil. Eylemler sonuç getirir" dedi. 

Mehmet Çatalbaş Sakarya’da bu yıl fındıktan 2 milyar TL zarar edildiğini belirterek "Bölgemizin en önemli gelir kaynaklarından biri fındık. İyi fındık olduğunda Sakarya genelinde 100-120 bin ton rekolte oluyor. Sezon öncesi SATSO’da bu yıl rekoltede en az yüzde 20-30 eksi olacağını dile getirmiştim. Bunun sebebi de kahverengi kokarca böceği ile hava şartlarıdır Kış Sezonu mücadele için ifesal dönemdir. Belediyeler ve Tarım Teşkilatı hızlı davranmalı Gelir desteğinin bir kısmı bu mücadelede kullanılabilir." dedi.

Oda başkanları destek sözü verdi Oda başkanları destek sözü verdi

Kokarca için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Ekrem Çoruhlu; "Büyükşehir Belediyesi beklemeden kırsal köyler için karar almalı. Kokarca için de vakit kaybetmemeliyiz" dedi.

Tarım arazilerinde yapılan kentleşmeye dikkat çeken Bahattin Topal, "Para için tarım toprakların binalarla doldurduk. Tarımı bitirdik. Geleceğin sorunu tarım alanı azalacak. Beton artacak." şeklinde konuştu.

Tarım arazilerinin imara açılmasının yanlış olduğunu belirten Bahattin Şıkkibar, "Sapanca Gölü'nün sahibi yok. Otobanlar, altyapısız, Sapanca veri olmadan iş yapan belediyelerle göl korunmaz, tarım alanları imara açtık. Torunlarımız bize lanet okuyacak. Eskiden yaşlılar hastaneye giderdi. Şimdi yeni doğan çocuklar gidiyor hastaneye." ifadelerini kullandı.

Su kaynaklarının dikkatsiz kullanımına dikkat çeken Bekir Uztürk, "Önce ne yapacağımızı tespit etmeliyiz. Yasal kararlar almalıyız ve birinci derecede su gelir. Su için adım atmalıyız. Her şeyi programlı yapmalıyız." dedi.

İrfan Özcan, "Düz ovada Şaşırmış durumdayız. Yapılan tespitleri takip etmeliyiz." şeklinde konuştu.

Hakan Alkan, "Sakarya ilinde güven ortamı kalmamış. Okula bile servisle gidiyor. Hem sorunlar var diye şikayet edenler çözüm için adım atan yok. Kooperatifçilik çok zor. Finans olmadan kooperatifçilik mümkün değil." dedi.

Emekli Vali İbrahim Özçimen, "Sakarya ilinde uzun süre görev yaptım. Kenara çekilmeyip İlinin,Ülkesinin sorunlarını dert edinen SAKARYALI Şura üyelerini kutluyorum" dedi.

Fahri Kuş, "Kaynarca ilçemizde Kent Şura üyelerini ağırlamak bizleri son derece memnun etti. Kaynarca ilçesinin sorunsuz bir ilçe olması için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz"  şeklinde konuştu.

Özel bir gayrimenkul şirketinin genel müdürü Abdullah Aslantürk "Temmuz 2022 tarihinde inşaat gayrimenkul danışmanlık şirketimi kurdum. Bu sürede İstanbul’da; Kurtköy, Çekmeköy, Silivri, Beylikdüzü olmak üzere 4 tane, Kocaeli’de; Başiskele, Derince ve Kartepe olmak üzere 3 tane, Yalova ve Sakarya’da da ofisler açtık. Farklı bölgelerdeki ofis çalışmalarımız da devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

Dinamik, işinde başarılı ve donanımlı bir ekiple çalıştıklarını belirten Genel Müdür Aslantürk, “Herkesin bu işi yapıyor gibi gözükmesi mesleğin profilini düşürüyormuş gibi gözükse de sonuçta ihtiyaçlar hiyerarşisi diye bir şey var. İhtiyaçlar hiyerarşisinde de, birinci derecede barınma yer alıyor. Bu nedenle her emlakçıyım diyene bırakılacak bir iş değil. Sektörde bu işi profesyonel bir ekiple çalışanlar doğru yönlendirmeyle hem kazanıyor hem de yatırımcılarına kazandırıyor.” İfadelerine yer verdi.

Aslantürk sözlerinin devamında, “Amacım gayrimenkul sektörüne girerek edindiğim tüm tecrübeleri yatırımcılara ve iş ortaklarımıza aktarmak. Nitelikli ve güvenilir emlakçı olmak. Önceliğimiz nitelikli fırsat olan portföye ulaşmak. Biz yatırımcı adına fırsatçılık yapmak istemiyoruz. Gayrimenkul diğer yatırımlara göre çok daha kazandırandır. İşte bizim amacımızda burada devreye girip yatırımcımıza doğru yönlendirme ile yatırım yapmalarını sağlamaktır.” dedi.

Sektörle ilgili amaçlarına değinen Aslantürk, “Yaptığımız AR-GE çalışmaları neticesinde yeni bir yapılanma içerisinde ciddi bir ekiple yol alıyor. Doğru kılavuzluk en iyi kazanç sağlar. Proje satışlarımızda ve 2. el gayrimenkul satışlarımızda yerli ve yabancı yatırımcılarımızı bir araya getirerek, taraflar arasında güvenilir bir köprü oluşturmayı amaçlıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun seçenekleri sunmak ve en iyi sonuçları elde etmek için yoğun bir çalışma sergiliyoruz. Her zaman dürüst, şeffaf ve etik değerlere uygun bir yaklaşım sergileyerek, güven vermeye devam ediyoruz.” dedi.

Çalışmalarında müşterilerin ihtiyaçlarına öncelik verdiklerinin altını çizen Aslantürk, "Bir gayrimenkul hizmeti olarak, müşterilerimizin konut, arsa, tarla, işyeri, sanayi ve ticari gayrimenkullerin satın alma, satma veya kiralamada karşılaştıkları sorunlarla ilgili tavsiye ve rehberlik sağlayan bir meslektir. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak ve müşterilerimize uygun olan mülkleri bulmalarına yardımcı olmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu alandaki görevlerimiz ise; gayrimenkul piyasasındaki trendleri ve fiyatları araştırıyoruz ve müşterilerimize bu konuda bilgilendirme yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sektöre getirdiği farklı bakış açısı; yenilikçi ve modern çalışma prensibiyle dikkat çeken Aslantürk, “Satış veya kiralama için müşterilerimizin mülklerinin ilanını hazırlıyoruz ve pazarlama stratejileri geliştiriyoruz. Aynı zamanda müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak için zaman ayırıyoruz. Emlak satın alma veya kiralamada yardımcı oluyoruz. Müşterilerimizin mülklerini inceleyerek, konum, durum, değer ve ihtiyaçlarını belirliyoruz. Müşterilerimizin satın alma veya kiralama işlemlerinde anlaşmaların hazırlanmasına yardımcı oluyoruz. Emlak satın alma veya kiralama için gereken tüm adımları da yine bizler yönetiyoruz ve müşterilerimizi temsil ediyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.