Sakarya Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Hayvan Hakları Merkezimiz, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunundaki yapılacak yasa değişiklik tekliflerini protesto etmek amacıyla AKM önünde basın açıklaması düzenledi.

Açıklama, Hayvan Hakları Merkezi Üyesi Av. Zeynep Özder tarafından yapıldı. Açıklamaya Baro Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Samet Özkurt ve çok sayıda avukat katıldı.

Geçtiğimiz hafta, sokak hayvanlarının öldürülmesi ve tecrit edilmesine ilişkin kanun teklifinin meclise sunulduğu ve bu hafta görüşmelere başlanılacağı bilinmektedir. Daha önce, özellikle medya üzerinden kamuoyu toplanmaya çalışıldığı, sokak hayvanlarının topluma zarar verdiğine ilişkin gerçeklikten uzak ve yanıltıcı haberlerin yapıldığı görülmüş, süreç içerisine, mevzu haberlerin bahsedilen kanun teklifi için alt yapı oluşturmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır. Gelinen noktada; sunulan kanun teklifinin toplumun taleplerini asla ve asla yansıtmadığı, 20 YILDIR görevlerini yerine getirmeyerek soruna kaynaklık eden sorumsuz belediyeleri aklamak ve yalnızca bütçe kaygısı ile toplu katliam yapmalarının önünü açmak amacı ile tasarlandığı görülmektedir.

Kanun teklifinde; sokaktaki kedi ve köpeklerin tamamının sahiplenilinceye kadar bakımevlerinde hapsedilmesi öngörülmüş; diğer yandan sokak köpeklerinin de, hiçbir farklı gerekçe aranmaksızın sadece sayıyı azaltmak üzere öldürülmelerinin uygun olduğu ve bunun kamu güvenliği ve sağlığının korunması için belediyelerce yapılmasının doğru olacağı belirtilmiştir.

Diğer yandan mevcut kanuna göre Belediyelerin, 2023 Yılı sonuna kadar bakımevi açma zorunluluğu bulunmakta iken, kanun teklifi ile bu süre de 2028 yılının sonuna kadar, yani tam beş yıl daha uzatılmıştır.

Bu durumda, 20 YILDIR barınak dahi açmayan ve açma süreleri de beş yıl daha uzatılacak olan belediyelerin hangi yolu tercih edeceği ve sayıyı azaltma gerekçesi ile ne kadar çok masum canın alınacağını görmek hiç de zor değildir.

Bunun yanında, teklifte, popülasyonu arttıran diğer bir çok konuya değinilmemiştir; kedi ve köpeklerin yurt içinde üretilerek satışı, bakımevleri dışında sahiplendirilmesi ve yurtdışından ithalatı yasaklanmamıştır. Yasaklı ırkların dahi hala sosyal medya hesaplarından satışının yapıldığına rastlanılmaktadır. Ancak mevcut yasada denetlenmelerine ilişkin de hiçbir özel tedbire yer verilmemiştir.

Hali hazırda bakımevlerinde bulunan yasaklı ırkların, bir defaya mahsus olarak sahiplenilmelerinin önünün açılması ile bakımevlerinin yükü azaltılabilecek iken onların da doğrudan öldürülmeleri öngörülmektedir.

Halbuki; toplumun talebi ile; 20 YIL önce çıkarılan hayvan hakları yasasında, Sokak hayvanlarının çoğalmalarının, Belediyelerce yalnızca kısırlaştırılarak engellenmesi ve popülasyonun kontrol altına alınması öngörülmüş iken; popülasyon, 20 YILDIR kanunun hiçe sayan Belediyeler nedeni ile artmıştır. Şuan yapılması gereken, 20 YILDIR toplum düzeninin tesisi için Sokak hayvanlarına ayırması gereken bütçeyi ayırmayan, topluma karşı görevlerini yerine getirmeyen belediyelere hesap sormak iken fatura sesi çıkmayan, itiraz edemeyen, canı alınacağından habersiz masumlara kesilmektedir.

Hayvan katlinin kültürel, dini ve toplumsal yıkımlarının yanı sıra ekolojik anlamda da zarara neden olacağı kesindir. Oluşacak ekolojik bozulmayı ön görmek adına geçmişte yaşanmış tarihi olaylara bakmanın gerekli olduğu katidir. Keza Ortaçağ Avrupası’nda kedi ve köpek katliamının, farelerin çoğalması ve veba salgını ile sonuçlandığı bilinmektedir. Yine günümüzde de Fransa’nın Paris ve Amerika’nın Chicago kentinde bozulan ekolojik düzensonucu oluşan fare istilalarına, kedilerin avcılık özelliklerinden faydalanılarak çözüm bulunmaya çalışıldığı bilinmektedir. Yasa teklifinde dayanak olarak gösterilen “ev hayvanlarının korunmasına dair Avrupa sözleşmesi” nin ülkemiz değerlerine uygun olmadığı gibi, hali hazırda Avrupa da da bu şekilde büyük sorunlara yol açtığı görülmektedir. Hayvan haklarının korunması, sokak hayvanları kadar toplum düzeni için de zaruridir. Sokak

Tüm çalışanları ilgilendiren izin yöntemi! 14 gün yerine 45 gün... Tüm çalışanları ilgilendiren izin yöntemi! 14 gün yerine 45 gün...

Yaşam tarzı; ahlaki ve dini değerler ile belirlenen toplumumuzda seçilen ve mevcut hükümet tarafından, Sokak hayvanlarının bakımevlerine hapsedilmesini ve öldürülmesini öngören kanun tasarısının meclise getirilmesi toplumda büyük bir sarsıntı yaratmıştır. Toplumun değerleri yerine yerel yönetimleri ve bütçelerini koruyan bu kanun tasarısı toplumun talebi doğrultusunda hazırlanmamıştır. Zira; sokakta hayvan istemeyen bir grup azınlık dahil kimse hayvanların öldürülmesini savunmamıştır.

​Bu nedenlerle meclise sunulan yasa tasarısını kınıyor, yapılan yanlıştan dönülerek; yerel yönetimler üzerindeki denetim ve müeyyidelerin arttırmasını ve ülke çapında başlatılacak kısırlaştırma seferberliği ile insani değerleri temel alan kalıcı çözümün hayata geçirilmesini talep ediyoruz.

​Toplu tecrit ve öldürme teklifinin yapıldığı yasa tasarısına karşı tüm milletvekillerini yaşamdan yana olmaya, katliama hayır oyu kullanmaya, belediye başkanlarını ise kısırlaştır, yaşat, yerinde yaşat ilkelerini benimsemeye davet ediyoruz. Kamuoyuna saygı ile sunulur"

G Sw Dk8 D X E A Ao4 SxG Sw Dmt D Xg A As7 LG Sw Di9V X Y A Ak Yb OG Sw Df Zx X Q A A O1 Rc