Kendilerini ne çok sanan gören insan var…
İyilik ve kötülük gibi görünen oyun alanıdır dünya…
Manevi yollar Tesadüf değil bağlantı kuruyor…
Biriktir atma sana atılan taşları…
Üst üste koyarsın gün gelir onları…
Sonra yukarıdan baktığında hepsinin üzerine çıkıp…
***
Sakın küçümseme o taşları sana atanları…
Ruhlar birbirini seçiyor önceden büyük plana dahil karşılaşmalar…
Bir yemeğin bile dörde dörtlük lezzeti olması gerekmiyor…
Acı vereceğine o yemeğin…
Varsın lezzeti olmasın içinde sevgi olsun…
Tıpkı içilen kahvedeki niyet gibi…
Niyetin kalbinden gelen ok kötüyse zehir olur içtiğin kahve…
Niyetin iyiyse…
Kırk yılın hatrı olur…
***
Senin yaşamın senin gücün…
Ana kumanda sensin vesileler olacaktır…
Mıknatıs gibi sana çekilecek istemesen bile…
Senin imtihanın bu senin hayat yolun…
Sonu kaybetmektir kendin olmadığın her adımın…
Hayat yolunda yaptıkların senin zaferin…
Yapamadıkların da altın değerinde şahaneydi zaten…
Gerekiyordu yaşam yaşam dersinin öyle olması…
***
Bloke eder bereketten sağlığa kadar yanlış her olan ilişki…
Senin diğer alanlarını…
Başrol kalır Yan rol gider…
Senin filminde hikaye devam eder…
Sadece senin hayatında aynalık etmek için gelirler mucizeler için…
Bazen açığa çıkmaz mucizeler sona gelmeden…
Mutlu olmak için değil sürekli, öğrenmek için geliniyor hayata…
Çöküşler, acılar derin bakmayı sağlar, yükseltir, öğretir, sağlar başka şeyler…
***
Daha Büyük Kazanır sonunda…
Öncesinde kaybeden…
Dibe vurduğunda içindeki güç açığa çıkar tamamen…
Çünkü;
Kayıt altında yapılan her şey…
Sonunda gideceği yer belli ve aynasıdır herkesin…
Özün paylaşmak olsun saklamak değil…
Yapmakta olsun gözün, yıkmakta değil…
Çözümü göster, Tenkit etme…
Sarılmaktır çözüm, Saldırmak değil…
***
Muhteşem bir saray gibi yaratıp koca kainatı…
Sonsuz derecede büyük olan…
Yer değiştirmesinde…
Geceyle Gündüzün…
Sabahın gelmesinde her Akşamın ardından…
Her tekrarında Gündüz ve Gecenin…
Ve
Her her karşılaştığında iki kutup yıldızı…
Bizzat hükmeden Kainatın tamamına küçük büyük her bir varlığa…
***
Geniş tasarruflarına kainattaki hiç kimse müdahale edemeyen…
Şahdamarına daha yakın olan…
Allah’ın hayır anahtarlarını eline verdiğine ne mutlu…
Kötülük anahtarlarını da eline verdiği ne yazık o kimselere!
Hayatta bazı insanlar hayra açıktır, kapalıdır kötülüğe…
Bazı insanlar ise iyiliğe kapalıdır, kötülüğe açık…
Yeri geldiğinde eğilmesini bilin ki, geçme hakkınız olsun kapıdan…
Kimseye faydası yoktur kendiyle çelişkide olan insan…
Başkalarını eleştiren insanlar, geliştirmekle meşgul olsun beyinlerini ki…
Önlerine bakabilsinler… .!
***
Göz gerek görmek için..
Zihin gerek idrak etmek için anlamaya…
Değersizdir her bir kelime söyledikleri eksik olan zihniyeti insanların…
Sadece kulak patlatırlar, çok ses çıkardığı boş tenekelerdeki gibi…
İlmi parayla alacağını düşünen insanlar;
Sadece çıkmazlığa sürükler sizin yolunuzu düşünceniz..
Sanarsanız ilim aldığınızı, aldığınız öğreneceğiniz bilgiler olduğunu fark edersiniz çok sonra…
***
Karalama, kıskanma, Tenkiti kritik, bloke eder enerjiyi…
Kıtlık bilinci yaratırsınız kendinizde…
Geri dönüş verir, bilinçaltı kutlayarak geriye…
Cenaze ve Eczane harfleri bile birbirine benziyorken…
Ki; ilginçtir…
Mutlak ve Tek sahibi sen değilsin hiç bir şeyin…
Dünya senin etrafında dönmüyor…
Gelip geçiyorsun bu dünyadan…
Burası değil her şey…
………
Unutmadığında bunu…
Hafiflersin…
Bir yüzleşme öyküsüdür…
Kendini bulma…
Dışarıda öfke saçar suçluluk duygusu yok sayılan içerde…
Ve;
Girdabına kapılmayın eylemine ve sözü uymayan insanların…
Girdap hırpalayıcıdır…
Her zaman ilgi çekse de Dalgalanma…
***
Benliği korur sınırlar
Yalnızlaştırır duvarlar ise…
Gerçek olan;
Tüm kimlikler toprak olur ölünce…
Abartmayalım statülerimizi…
Abartılmasın statüler…
***
O yüzden;
Ruhsal bir hastalık değil…
Seçimdir;
Kötülük…
Gözün ucundaki Akrep görüyor çok şükür…
***
Mahsunlaştırmayın…
Psikiyatrik tanı koyup…
Kötü insanları…