Endometriozis (Çikolata kisti hastalığı), üreme çağındaki her 10 kadından 1’inde görülen, menopoza kadar devam edebilen, kronik ve ağrılı bir hastalıktır. Endometriozis, kadınların günlük hayatını, ruh sağlığını, iş ve özel yaşamını olumsuz etkileyebilir. Bu hastalığın etkileri her kadında farklılık gösterebilir. Bazı kadınlar dayanılmaz adet sancısı ve pelvik ağrıdan şikayetçi olurken bazı kadınlar da gebe kalma ile ilgili sorunlar yaşayabilir. Hastalık sadece kadınların üreme organlarını değil aynı zamanda barsak veya idrar yollarını da etkileyebilir. Barsak tutulumu görülen endometriozis hastalarında özellikle adet dönemlerinde kabızlık, ishal, barsak hareketlerinde ağrı, karında şişkinlik, gaz ve kramp gibi sorunlar görülebilirken, idrar yolları tutulmuş kadınlarda idrarda yanma, pelvik ağrı veya yan ağrısı gibi şikayetler görülebilir. Endometriozis tedavisinde ağrı şikayeti ön planda ise ağrı kesici ilaçlar ve hastalığın gelişimini baskılamak için hormonal tedaviler kullanılabillir. Ancak, çikolata kistinin boyutu çok büyük, tümör markerları yüksek veya medikal tedavi ile ağrı şikayeti gerilemeyen hastalarda cerrahi düşünülebilir. Kısırlık sorunu olan hastalarda ise endometriozisin şiddetine göre tedavi planı oluşturulur. Özellikle ileri evre endometriozisi olan kadınlarda tüp bebek tedavisi ile başarılı sonuçlar alınabilir.
“Rutin kontroller, ciddi hastalıkların önüne geçebilir”
Genel kadın sağlığının korunmasının yalnızca belirli hastalıklarla sınırlı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Camuzcuoğlu, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve düzenli kontrollerin birçok sağlık sorununu önleyebileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, “Rutin sağlık taramaları, özellikle kanser gibi ciddi hastalıkların erken teşhisinde kritik rol oynuyor. Her kadının yaşına ve sağlık geçmişine uygun düzenli kontrollerini aksatmaması gerekir” diye ekledi.
