Son günlerde Ak Parti Sakarya il yönetimindeki üst düzey bir yöneticinin beraberinde yol yürüdüğü bazı arkadaşlarıyla bir şirket kurup organize sanayi bölgesinde ciddi anlamda iş takibine başladıkları konuşuluyor. Konuyu köşe yazısında ele alan Medyabar editörü, "Ak Partili yöneticinin arkadaşlarıyla şirket kurması yasal ama etik değil!" dedi.

İşte Medyabar editörünün o köşe yazısı:

"Her yasal hak helal değildir, olamaz. İflas eden kardeşiniz evini haraç maraç satışa çıkartılan evini almanız yasal olarak uygundur ama helal değildir. İmar ruhsatı olan bir müteahhit şehrin ırzına tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helal değildi. Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin içine kanserojen madde koyan fırıncının yaptığı ambalajın üzerine koyduğu sürece yasal dolayısıyla suçsuzdur, ama helal değildir. 21 yy'ın en yaman projesi helal olanı yasal olanla örtüştürmek olsa gerektir.''

2024 yılında vefat eden yazar akademisyen sosyolog Alev Alatlı, 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat büyük ödüllerinde yaptığı tarihe geçen konuşmasında yasal olan, ancak etik olmayan hakları böyle anlatmıştı.

Cumhurbaşkanlığı Politikaları Kuruluna üyesi de olan akademisyen Alev Alatlı'nın "Her yasal hak, helâl değildir" sözleri şimdi nereden çıktı diyebilirsiniz..


Anlatayım..

Son günlerde Ak Parti Sakarya il yönetimindeki üst düzey bir yöneticinin beraberinde yol yürüdüğü bazı arkadaşlarıyla bir şirket kurup organize sanayi bölgesinde ciddi anlamda iş takibine başladıkları konuşuluyor..

Aslında konuşuluyor kelimesi burada bir iddia gibi olsa da bunun yıl içinde kurulan şirketin Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nda kaydı olan ve Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanan şirket bilgileri de var..

O şirket bilgilerinde bizim Ak Partili il yöneticisinin beraberinde daha önce ticaretten tanıdığı isimlerle farklı bir faaliyet alanına girdiklerini anlıyoruz..

Merak eden gider bakar...

Ben bu isimleri verip de şimdi bir tartışma başlatmak istemiyorum...

Öyle bir derdim de yok...

Çünkü ticaret yapmak için şirket kurmak onun da yasal hakkı..

Türkiye'de ticaret yapmanın yasal olduğu rahmetli akademisyen Alatlı'nın sözlerinde belirttiği gibi normal...

Ancak etik değil!

Etik olmayan da Ak Parti Sakarya il yönetimindeki güçlü ismin organize sanayi bölgesinde iş yapmak için şirket kurması...

Organize sanayi bölgelerini biliyorsunuz...

Her ne kadar sivil olsa da netice itibari ile yarı kamu kuruluşu da sayılır.

Hatta geçmişte Sakaryalı ünlü STK temsilcilerinin organize sanayi bölgesinde ne işler yaptıklarını biliyoruz..

Hissedarı olduğu şirketi kurduktan sonra OSB'de inşaat veya farklı bir iştigal alanıyla uğraşacak olan bu Ak Partili il yöneticisinin yaptığının ne kadar etik onu sizlerin takdirine bırakayım..

Geçmişte Ak Parti il yönetimindeki bazı isimlerin Ak Parti genel merkezinin il yönetiminde görev yapan bazı isimlerin kamuyla iş yapmayacağı yönünde bir talimatı olmasına rağmen neler yaptıklarını hepimiz biliyoruz..

Başta eski adı TÜVASAŞ olan bugünkü TÜRASAŞ, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler ile ihaleye çıkmadan doğrudan alım yöntemi ile iş yaptıklarını duyumdan öte bilinen gerçek...


Kanun gereği doğrudan alımlarda ihaleye çıkılmıyor...

Buna göre doğrudan alımlarda kamu kuruluşları direk bir firmadan alım yapabiliyor...

Doğrudan alımlarda bugünkü limit 1 milyon lira...

TZOB Başkanı Bayraktar: Kahverengi kokarca ekonomik tehdit haline geldi TZOB Başkanı Bayraktar: Kahverengi kokarca ekonomik tehdit haline geldi

Bu da şöyle oluyor:

Bir kamu kuruluşunun bir ürün için acil tedarik ihtiyacı var.

Bunun için de ihaleye çıkmadan doğrudan alım yapıyor..

Doğrudan alım da sınır 1 milyon ama bir ayda 3 -4 kere olduğu zaman rakam 4-5 milyon lirayı bulabiliyor.

İşte böyle bir durumun olduğu bunun yaşandığı Sakarya'da Ak Partili il yönetimindeki ismin yine beraberinde bazı tanıdıklarıyla birlikte şirket kurup bu işleri takip etmek istemesi belki rahmetli akademisyen Alev Alatlı'nın dediği gibi yasaldır ama etik değildir..

Hatta rahmetli Alev Alatlı'nın da ifade ettiği gibi helal de değildir.

Şimdi benim merak ettiğim bu duruma Ak Parti Sakarya il başkanı Yunus Tever, hatta hatta AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Ali İhsan Yavuz'un neler söyleyeceği..

Bir siyasetçi nereye kadar etik davranmalı?

Bu sorunun cevabını inanın çok merak ediyorum!