Sevgili okurlarım; 40,50,60 yaş var ya bu yaşlar.

Hata yapamayacağın kadar geç.

Dünyayı baştan yaratacak kadar güçlü.

Boyun eğmeyecek kadar sağlam.

Ama bir kez daha kırılmayacak kadar yorgun olursun.

Bir çok şey için erken, yeniden başlamak için, hata yapmak için geçtir.

Ama her şey içinde aslında, yeni bir başlangıç.

Yorulmuş bir yüreğin, iyileşme zamanıdır aslında.

Atacağı her adımı doğru atmak için uğraşır, bu yaşlardaki bir insan, hata yapmak istemez artık.

Yüreğinin götürdüğü yere gitmekten korkar,

aklını dinlemeyi öğrenir.

Artık gidilen yol çok, varılacak yer az kalmıştır.

Büsbütün, şekil değiştirdiğin bir noktadır aslında.

Karar verme zamanıdır.

Başkaları için değil, kendin için yaşama zamanıdır.

Başkalarının, seni düşünme zamanıdır.

Tek atımlık kurşunun vardır artık.

Zor zamandır, çok zor, bir insan için, en önemli dönemeçlerden biri.

Artık, kendinizi gencim diye kandıramadığınız, ama olgunlaşmaktan haz ettiğiniz, azıcık da olsa, duyguya mantık kattığınız bir dönem.

İnsan için ağır, hem de çok.

Birileri sizi çok genç görse de, fiziksel olarak yaşınızın çok gerisinde olsanız da, fark etmiyor.

Ruhunuz en az, artık karar vermeliyim dönemi.

Yeterince duygularımla yaşadım, artık mantık lazım dönemi.

Hiç bir kafese sığılamayacak bir dönem.

Elden ayaktan düşmeden, tüm dünyayı gezecek dönem.

Akıl ile akil arasındaki farkı algılayacak dönem.

Başkalarını merkeze koymaktan kurtulup, kendine kıymet verilecek dönem.

Onun için ne yapabilirim yerine, ne istiyorum denilecek dönem.

Bencilleşmek için harika bir yaş.

Seyahat etmek, istediğin yerde yemek istediğin zaman uyumak, uyanmak, çalışmak ve aynı zamanda gönlünden geldiği gibi.

Yaşamak için karar merciinin sadece kendin olması gereken, kimseye uymayan, size has, başkaları için, çok feci

bir dönem.

Hayatındaki herkese, hey ben de varım dediğin bir dönem.

Kırmak istemediğinden çok, kırılmak istemediğin bir dönem.

Çağlayan'ın tam tepesi.

Oraya kadar gelebilenlerin, o andan sonra seninle aşağı atlayıp, atlayamayacağına karar vermesi gereken dönem.

Sonbahar gelmeden, şortunla bahçede oturabileceğin son dönem.

Ya adam gibi, gönlünce, keyifle yaşarsın.

Ya, kış gelir, o baharı yana, yana ararsın...