Oxijen Medya Yönetim Kurulu Başkanı İslam Keleş, Oxijen Medya binasının mühürlenmesinin ardından yaşanan süreç ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklama:
20 Aralık Cuma günü Düzce Belediyesi’nin hiçbir uyarı yapmayıp zaman tanımadan Oxijen Medya binasını mühürlemesiyle başladı sürecimiz.
Tüm çalışma arkadaşlarımızla beraber geçen cumadan beri ofisimiz olmadığı için açık alanda çalışmak zorunda kaldık.
Türkiye’nin dört bir yanından tanıdığım tanımadığım birçok insan, siyasetçi, bürokrat yanımızda olduklarını belirterek bize destek oldular.
Bu süreçte onlarca, binlerce dostumuz, sevenimiz ve destekçimiz olduğunu gördüm.
Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Ofisimiz mühürlendikten sonra, uğradığımız haksızlığın şaşkınlığı ile birkaç gün nasıl hareket edeceğimizi biz de tam kestiremedik ve süreci akışına bıraktık.
Ulusal haber kanalları ve siteleri, neredeyse tüm sosyal medya platformları günlerdir Düzce’de yaşadığımız mağduriyeti, basının nasıl susturulmaya çalışıldığını ekranlarına taşıyor, okuyucusuyla, takipçileriyle buluşturuyor.
Bağlı bulunduğumuz meslek örgütlerimizin genel başkanları, Sivil Toplum Kuruluşları, Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan meslektaşlarımız, siyasi partiler, sokakta kalmamızı, çadırlarda devam etmemizi, hakkımızı sonuna kadar aramamızı, konuyu Türkiye gündeminde daha fazla tutmamızı tavsiye ediyorlar ve her ne kadar Düzce’ye gelip yanımızda olmak isteseler de ilk günden bugüne kadar ısrarla gelmemelerini, bu mevzuyu dışarıya taşırmadan yerel ölçekte halletmemiz gerektiğini savundum ve kendileri de beni kırmadılar.
Haklı davamızda, gelebilecek her türlü destek bize güç verip, yüreğimizi ısıtsa da, memleketin onca önemli sorunu varken, böyle bir konu ile Türkiye gündemine gelmek ve Düzce’nin adının bu tarz haberlerle anılıyor olması beni ve ekibimi üzüyor.
Bu durumumuzun bu mağduriyetimizin bir provokasyona dönüşmesini istemiyoruz. Ne ben ne ekibim eylem adamları değiliz. Elbette herkesin bir siyasi görüşü vardır. Benim görüşümün ne olduğunu da bilen bilir. Fakat bir gazeteci yanlışa yanlış doğruya doğru diyebilmelidir.
Kimsenin adamı olmamalıdır. Gazetecilik meslek etiği siyaset üstü bir şeydir. Dün de bugün de meslek ilkelerimiz gereği, siyaset üstü olmaya gayret ediyoruz. Emin olun, bu yarın da öyle olacak.
Tüm kamuoyuna söz veriyorum. Korkmadan, yılmadan görevimizi en ahlaklı şekilde dün olduğu gibi yarın da yapmaya devam ediyor olacağız.
Bunda sonra kalabalık bir ekip olduğumuz için, bir kısmımız bize ofisini açan dostlarımızın yanında, bir kısmımız da şehir kütüphanesinden ve evlerinden çalışarak haber akışını sağlıyor olacak.
Sürecin ruhsat alma kısmını Düzce Belediyesi’nde, hukuk kısmını da Düzce ve Bolu Adliyelerinde devam ettiğini, yaşanan olumlu ya da olumsuz her gelişmeyi sizlerle paylaşacağımızı bildirmek isteriz.
Bugüne kadar bizlere verdiğiniz destekler için önce Düzce halkına, sonra Türkiye genelinden tüm okuyucularımıza teşekkür ederiz.