DİYANET HAK VE ADALET SEN, zinanın suç olması için yasal düzenleme yapılması ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi için change.org isimli site de imza kampanyası başlattı.
İmza kampanyasının, “AB uyum yasaları çerçevesinde zinanın suç olmaktan çıkarılması ve Avrupa Konseyi’nin hazırladığı kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla imzalanan İstanbul Sözleşmesi toplum da manevi yıkıma neden olmuştur. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve zinanın suç sayılması hususunda yasal düzenleme yapılması için Sayın Cumhurbaşkanı’nı ve Meclis’i göreve davet ediyoruz” denildi.
DİYANET HAK VE ADALET SEN tarafından başlatılan imza kampanyasının amacı şu şekilde özetlendi.
TCK’dan çıkarılan zina suçu ile fuhuşun arttığı görülmektedir. İslam kültürünün ruhuna aykırı olan nikâhsız birlikte yaşamak ve buna benzer evlilik dışı ilişkiler de artış olmuş, bu nedenle toplum ahlakı büyük yara almıştır. İstatistiklere göre de fuhuş suçlarında artış gözlenmektedir.
İslam toplumunda zina etmenin maddi ve manevi zararları vardır, bunlar sosyal hayatın birer parçası olarak her gün görülmektedir. Her ne kadar hukuken suç sayılmasa da İslam dininde kesin olarak yasaklanmış ve günah sayılmıştır. Dinen yasaklanmasının nedeni ise, Cenabı Allah’ın, aciz kulu olan insanları kötülüklerden korumak ve çirkin işlerden alıkoymak istemesidir. Zina hayâsızlık ve çirkin bir iştir, bu nedenle Allah Celle ve Celalühü, kullarının günah işleyerek Yüce Zatı’ndan uzaklaşmasını istemez. Bu nedenle zina yasaklanmış ve günah sayılmıştır. En’âm Suresi 151. Ayette Cenabı Allah şöyle buyuruyor: “…(Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın…” İsrâ Suresi 32. Ayette ise; “Zinaya yaklaşmayın, çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.” Yüce Allah’ın yasaklarının bir hikmeti ve nedeni vardır. Buhari’den nakledilen bir hadise göre Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kim bana iki çenesi arasındaki (dilini), bir de iffet ve namusunu koruma sözü verirse, ben de ona Cennet sözü veririm.”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AİLELERİN YIKIMINA NEDEN OLDU
İstanbul Sözleşmesi denilen ve bugün ailelerin yıkımına ve faciaya neden olan bu sözleşmeden derhal vazgeçilmelidir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla imzalanan bu sözleşme, aile içindeki çeşitli nedenlerden kaynaklanan geçimsizlik halinde doğrudan kadının beyanı esas alınmak suretiyle aile reisini evden uzaklaştırmaya, dolayısıyla ailenin geçimini temin eden erkeğin maddi ve manevi olarak yıkımına neden olan bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile ortaya çıkan görüntü İslam dininin kabul edebileceği bir şey değildir. Sözleşme ile ortaya çıkan olumsuzlukların dinimizce kabul edilmesi mümkün değildir. Bu sözleşme ailenin parçalanmasına ve yıkımına neden olan bir sözleşmedir. Sözleşmenin maddeleri de dinimize uygun değildir. Çünkü sözleşme de yer alan toplumsal cinsiyet anlayışının toplum ahlakını çökerttiği görülmüştür. Evlilik dışı ilişkiler başta olmak üzere, dinen yasaklanan ve günah sayılan eşcinsellik gibi çarpık ilişkileri koruma altına almaktadır.
Sendika olarak temsil ettiğimiz camianın ve %92’si Müslüman olan toplumumuzun inançları gereğince İstanbul Sözleşmesi ve TCK’dan zinanın suç olmaktan çıkarılmasını doğru bulmuyoruz. Zinanın suç sayılması hususunda TCK’da yeni bir düzenleme yapılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi de gözden geçirilmeli ve bu sözleşmenin İslam toplumuna daha fazla zarar vermesini engellemek için vazgeçilmelidir. Bu nedenle Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin bu iki konu da acilen çalışma yapmalarını ve toplumumuzu ahlaki çöküntüye uğratan bu konulardan kurtarılmaları için yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz.