Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları'nın 61'inci konuşmacısı Türkiye Vaşington Eğitim Müşaviri Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan oldu. 'Kaostan Düzen Çıkar (mı?) başlığıyla düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü SUBÜ Kariyer Planlama ve İnsan Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Seda Gökdemir Ekici üstlendi. Söyleşide; ‘Yurtdışında Eğitim ve Çalışma Trendleri’, ‘Türkiye’deki İmkânlar ve Araştırma’, ‘Türkiye’de ve Dünya Genelinde Fırsatları Takip Etme’ konuları üzerinde durulurken; ‘Amerika Birleşik Devletleri’ne eğitim için gitmek isteyenlerin nedenleri ve hedefleri nelerdir?’, ‘Çalışmak istenen alanda önceden plan yapma ve araştırmanın önemi nedir?’ sorularına da yanıt arandı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
Plansız ve programsız hareket etmenin her alanda bir kaos ortamı oluşturduğunu, gençlerin genelde ekonomik koşulları düşünerek yurt dışında yaşama hayali kurduğunu ancak bu hayalleri plansız gerçekleştirmeye çalışanların hüsrana uğradığını belirten Türkiye Vaşington Eğitim Müşaviri Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, “Dünya artık daha hareketli. Daha çok kişi ve öğrenci seyahat ediyor. Daha çok kişi uluslararası firmalarda çalışıyor. Tek dil asla yetmiyor. İki hatta üç dil bilenler tercih ediliyor. Sadece diplomanız yetmiyor. Ezber ve klişe cümlelerle hareket edenler, düşünmeksizin rutini yürütenler değil; farklı yetileri olan, hakikaten 21’inci yüzyıl becerileriyle kendini donatmış ve profesyonel çalışanlar ön plana çıkıyor. Bilinçli bir süreç yürütülmediğinde hayaller ve hedefler kolaylıkla kaosa dönüşebilir” diye konuştu.
Yurt dışı hayali kuran gençlere seslenen ve gençlerin planlarını kolaylaştıran tavsiyelerde bulunan Tufan, “Amerika Birleşik Devletleri coğrafi olarak çok büyük bir yer. Her üniversite de aynı kalitede değil. Özellikle lisansüstü eğitim alırken yanına geldiğiniz hoca, danışman çok çok önemli. Kişisel gelişiminizi derslerin dışında kendi çabanızla da sağlamak durumundasınız. Kendi kişisel gelişiminizi 21’inci yüzyıl becerileriyle tamamlarken bir yandan da Türkiye’de alanınızdaki en iyi hocalarla, üniversitelerle irtibat kurabilir ve görüşlerini alabilirsiniz. Öncelikli alanları takip edebilirsiniz. Asgari bir istatistik bilgisi, proje başvuru süreci, makale yazımı, sunum hazırlama, ekip çalışması gibi konuları, alanınızla ilgili asgari akademik bilgileri lisans döneminde öğrenip deneyimlemelisiniz. Böylelikle hem lisansüstü çalışmalarınızdan azami verimi alırsınız hem de yurt dışında sıfırdan başlamazsınız.”
Üst düzey kuruluşlarda görev almak için erken başvurunun önemli olduğunu ve sadece Amerika Birleşik Devletleri ile sınırlı kalmamak gerektiğinin altını çizen Tufan, “Avrupa’ya, Asya’ya ve Uzak Doğu’ya da dikkat edilmeli. Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) veya Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) gibi federal kurumlarda araştırma yapmak istiyorsanız izinler ve ön eğitimler için en az bir yıl önceden hazırlıklara başlamanız gerekir. Her halükârda vize işlemlerine en az bir yıl önceden başlamazsanız istediğiniz dönemde okula yetişemeyebilirsiniz. Bu sadece Türkiye için değil, dünyanın her yerinden gelenler için geçerli. Gideceğiniz üniversitenin araştırma alanlarına, alternatif üniversitelere, gidilecek şehrin sosyal yapısına, yabancılara yaklaşımına, kampüs yaşamına, aylık harcamaların ne düzeyde olacağına bakmalısınız. Texas'ta yaşamla New York'ta yaşam birbirinden çok farklı. Türkiye’deki hocalardan fikir alarak, çok okuyarak, gelişmeleri takip ederek ilgi alanınızı daha iyi belirleyebilir, ülkemizdeki ve dünyadaki fırsatları takip edebilirsiniz. Hedefiniz her neresi olursa olsun erken kalkan yol alır” ifadelerini kullandı.