GÜNDEM

Geyve Boğazı'nda 6 ton patlayıcı kullanılacak mı? Danıştay “Olmaz” dedi, ama genişleme ısrarı devam ediyor!

Geyve Boğazı Tabiat Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan, bölgedeki taş ocağı faaliyetlerinin sit alanı içerisinde gerçekleştirilmek istenen genişleme girişimlerine ilişkin" Bu ocakların, projenin incelenmesi sırasında 6 ton patlayıcı kullanmayı planladıkları ortaya çıktı. Geyve Boğazı böyle patlamalara dayanamaz" açıklamasında bulundu.

Abone Ol

Geyve Boğazı Tabiat Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan, bölgedeki taş ocağı faaliyetlerinin sit alanı içerisinde gerçekleştirilmek istenen genişleme girişimlerine ilişkin endişelerini ve derneğin tutumunu TV264 ve Medyabar muhabirlerine açıkladı.

Kamuran Tan, açıklamasında, Cumhurbaşkanı tarafından geçen yıl Akıncıköy’den Karaçam mahallesine kadar Geyve Boğazı’nın yaklaşık üçte birinin birinci derecede sit alanı ilan edildiğini belirtti. Bu kararın, bölgenin doğal zenginliği ve yaban hayatı için ne kadar önemli olduğunu vurgulayan Tan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın onayladığı sit alanı ilamı, bölgenin değerinin kendini göstermesidir. Burada binlerce ağaç, 1500’den fazla değişik bitki türü, 17 farklı memeli hayvan ve birçok yaban kuşu bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Dernek başkanı, bölgede faaliyet gösteren taş ocaklarının, resmi makamlardan alınan ruhsatlarla, yasal sınırların ötesinde kapasite artırma girişimlerine girdiğini sözlerine ekledi. Kamuran Tan, “Akıncıköy ve Şerefiye Köyü sınırları içinde yer alan taş ocaklarının, devlete ait bazı ocakların yanı sıra nüfusu kişilere ait ocaklar da bulunuyor. Bu ocakların, projenin incelenmesi sırasında 6 ton patlayıcı kullanmayı planladıkları ortaya çıktı. Geyve Boğazı böyle patlamalara dayanamaz” dedi.

Açıklamasında, bölgedeki taşın dağ, tepe, bayır gibi doğal alanlarda bol miktarda bulunduğunu hatırlatan Tan, “Burada taş ocağı faaliyetlerine izin verilse bile, taş her yerde mevcut. Önemli olan, Geyve Boğazı’nın sahip olduğu ekolojik değerlerdir” diyerek çevreye verilebilecek zararları gündeme getirdi. Tan, bölgede yaban hayatının yaşam alanlarının, beslenme alanlarının ve üreme alanlarının korunmasının hayati olduğunu vurguladı. Bilirkişiler tarafından yapılan saha incelemesinde, boz ayılara ait izlerin, yaban hayatına dair diğer bulguların tespit edildiğini ifade eden Tan, “Bilirkişiler, boz ayının izlerini, yavrularını ve hatta ayı dışkısında geçmişe ait izleri belgeledi” şeklinde konuştu.

Taş ocağı faaliyetlerinin genişletilmesi için girişilen başvurulara karşı Kamuran Tan, hukuksuz ve kanunsuz ruhsatlandırma sürecine karşı dava açtıklarını belirtti. Kamuran Tan, “Danıştay, sit alanı içinde kapasite arttırma girişimlerinin mümkün olmadığını onayladı. Yine de girişimciler, Madenişleri Genel Müdürlüğü’nden hukuka aykırı ruhsat alarak faaliyetlerini genişletmek istiyor” ifadelerini kullandı.


Açıklamasının sonunda, bölgenin korunması için yetkililere seslenen Tan, “Geyve Boğazı bir tane. Lütfen Geyve Boğazı’na zarar vermeyin. Taş her yerde var, ama enerji nakil hatları ve NATO petrol boru hattına zarar vermeyin. Bu stratejik ve doğal değere sahip alanın taş ocağı faaliyetlerine kapatılmasını diliyoruz” diyerek çağrıda bulundu.

{ "vars": { "account": "UA-158639220-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }