Nadir Kurtulan
Gazeteciler Soruyor, her zaman olduğu gibi Cuma günü saat 21.00’de TV 264 ekranlarında canlı olarak yayınlandı. Moderatörlüğünü Hakan Turhan’ın yaptığı programda gazeteciler Safa Polat, Raif Ugan ve Hüseyin Cumalı gündemi değerlendirdi. Gazeteci Hüseyin Cumalı’nın boynuna, kollarına fındıktan yapılan kolyeler taktığı, eline ise fındıktan yapılan bir tespih aldığı programda hayli hararetli tartışmalar gece boyunca sürdü.
Moderatör Hakan Turhan’ın “Neden böyle geldin” sözleri üzerine Cumalı,” Benim fındığım var. Ben fındık ağasıyım. Fındıklarımı satıp Halk54 Televizyonu açacam. Onun için böyle geldim. Rabbime hamd olsun fındığım var. Sıkıntı yok” dedi. AK Parti Sakarya Milletvekili ve FİSKOBİRLİK Başkanı Lütfi Bayraktar’ın ülkede gündem olan “Bu çalışma için vekil maaşı yetmiyor, Rabbime hamd olsun fındığım var” sözlerini hatırlatan Hakan Turhan’ın sorusu üzerine Cumalı, “Böyle ayıp olur mu!” dedi.
Türkiye’de insanların 7 bin 500 TL emekli maaşı, 11 bin 402 TL asgari ücret aldığı bir ülkede 73 bin küsur milletvekili maaşı, 67 bin küsur Fiskobirlik başkanı maaşı, en az 7 bin 500 TL emekli maaşı, toplanda ise 150 bin civarında sabit ücreti olan bir milletvekilinin “maaşımızı yetmiyor. Rabbime hamd olsun fındığım var” sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Cumalı, “İnsanlar 1 domatesi alırken, bir ekmeği alırken, Büyükşehirlerde 5 kuruşu hesaplarken en az eline 150 bin TL geçen bir milletvekili bunu nasıl konuşur! Allah adama sorar” dedi.
Gazeteciler Safa Polat, Raif Ugan ve Hakan Turhan’ın Milletvekili Lütfi Bayraktar’ı savunmasıyla iyice gerilen gazeteci Hüseyin Cumalı, “Emekliler ne yapsın! Asgari ücret alanlar ne yapsın! Yapmayın, günahtır. İnsanların sinir uçlarıyla oynamayın. İnsanların akıllarıyla oynamayın. Emekli, asgari ücretli komik paralar alırken, böyle konuşmak doğru m! Allah adama sorar” diye konuştu.