Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, MHP Genel Bahçeli Devlet Bahçeli'nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile DEM Parti'nin görüştürülmesine yönelik çağrısına değindi.

Erdoğan, Bahçeli'nin 'gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koyduğunu' belirterek "Her meselede Sayın Bahçeli'yle uyum içindeyiz" dedi. 

Cumhurbaşkanı şunları kaydetti: "Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Bu çağrıyla içten pazarlıkçı tipler hüsrana uğradı. Bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıp değerlendiriyoruz. Sayın Bahçeli'yle uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Cumhur İttifakı yoluna pekleşerek devam ediyor. Türklerle Kürtler arasına örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız."

Erdoğan, Kara Harp Okulu'nun mezuniyet törenindeki yeminlerini ardından ihraçları istenen teğmenlere dair "Benim birincilere diploma vermemin değerlendirmesini yapıyorlar. Birinci olmuş; yapmak gereken onların diplomalarını vermemdir" dedi.

Başkan Dinç, ilçe başkanları Barik ve Tamer'i misafir etti Başkan Dinç, ilçe başkanları Barik ve Tamer'i misafir etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teğmenlerin disiplinsizlikle ilgili bir yanlışı varsa bunun önlerine getirildiğini belirterek disiplinin TSK için hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Komutanlarının açık talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir? Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak neyin nesidir? Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına da, siyasi emeller uğruna provokate edilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordunun bir zümrenin, bir partinin değil, milletin ordusudur. TSK peygamber ocağıdır." 

'Kreş açmanın, lise açmanın kuralı bellidir'
Erdoğan, belediyelere gönderilen 'kreş yazısı' için "Yazının belediyelere ulaşmasının ardından meydanlara dökülüp kendi akıllarınca bize akıl veriyorlar. Kreş, anaokulu ayrımını bile bilmiyorlar. Kreş açmanın, lise açmanın kuralı bellidir" ifadelerini kullandı.

'Tarihi sorumluluğumuz var'
Erdoğan, dünyanın yeni ve köklü değişimin eşiğinde olmanın sancılarını yaşadığını, bölgenin savaş ve zulümlerin girdabında yandığını belirterek "Böyle bir iklimde cumhur ittifakı olarak tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız. İstikrar ve ekonomimizi korumanın mücadelesini veriyoruz" dedi.

Bu tablonun AK Parti ile cumhur ittifakıyla sınırlandırılamayacak kadar önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendini bu millete mesul edenlerin katı vermesi, yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu millet ve devlet ise gerisi teferruattır. Dünyada ortak duruş sergilendiğini görüyoruz. Biz de siyasi hayatımızda bunu savunduk. Ayrıştıran değil birleştiren olduk" ifadesini kullandı.

'Gazze'de kalıcı ateşkes için her türlü katkıya hazırız'
Erdoğan, İsrail-Lübnan ateşkesine dair şunları kaydetti: "Sadece bölgemizde değil tüm dünyada barışın, huzurun hakim olması için gece gündüz koşturuyoruz. Türkiye küresel siyasette kutup başı olma rolünü günden güne güçlendirmektedir. Rusya Ukrayna arasındaki çatışma ve 14. ayına ulaşan Gazze soykırımı olmak üzere tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail Lübnan ateşkesinden memnuniyet duyuyoruz. Gazze'de kalıcı ateşkes için Türkiye olarak her türlü katkıya hazırız."

Altılı Masa'yı ve Kılıçdaroğlu'nu eleştiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu şu sözlerle hedef aldı: "Biz millete mahçup olmamak için umut ve sevdayla çalıştık. Önümüze çıkan engellerin üzerine üzerine yürüdük. Türkiye'ye cumhuriyet tarihinin en başarılı yıllarını yaşattık. Bugün de bu hastalıklı anlayışın yeni hezeyanlarıyla uğraşıyoruz. Bunlar için ayırdığımız her vaktin ziyan olduğunu biliyoruz. Bunlara hak ettikleri cevabı vermedikçe densizlik çıtaları yükseliyor. CHP'nin eski genel başkanının davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda savurduğu zırvalar, hakaretler bunun en son örneğidir. Karşımıza çıktığı bütün seçimleri kaybeden bu zat, sürgüne gönderilen biri. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Gündeme gelmenin yolunu bize sataşmakta, bizim üzerimizden prim yapmaktan görüyor."