2022 bir yılın sonuna gelirken yeni bir yıl başlangıcının geçmiş yıllara göre daha iyi daha ferah olması her zaman her insanın dileği ve isteğidir. İnsan hayatı yaşamımızın çalışma hayatımızın temel ögesi sağlıklı olmak mutlu bir yaşam sürebilmek, çalışma hayatımızda ekonomik kazanım ile ülkemize katkı sağlamak çalışmamız ile kendi hayatımızı idame ettirebilmek için üretim ve çalışma süreci içinde sosyal kültürel ilişkiler içinde hayatımızı sürebilmektir.
İki önemli durum toplum ve insan hayatını etkiledi. Son 3 yıl sürecinde Covid-19 salgını ardından yaşanan ekonomide dalgalanma döviz ve petrolde artışı, Rusya Ukrayna savaşı hayat pahalılığı süreci herkesi halen yorduruyor.
17 Kasım 2019 yılında Covid-19 salgını Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgını dalga dalga dünyaya yayılmış, 11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilmişti. Ülkemizde Covid-19 salgını ile karşı karşıya kalmış vaka sayıları hızla artarak ölümler başlamıştı. Yasaklar devreye girdi mesafe, maske, elleri bol sabunla yıkamak ev ziyaretleri yasaklandı, kabalık ortam oluşması yasaklandı, camilerde ibadetlere sağlık tehdidi nedeniyle ara verildi, şehirlerarası seyahat yurt dışı seyahat yasaklandı.
Covid-19 salgını sokağa çıkma yasağı ile önlemler alındı. Sokaklar caddeler belediyeler tarafından ilaçlı sularla sabunu sularla dezenfeksiyon edildi. Okular tatil edildi, fabrikalar üretimine ara verdi. Herkes evlerde salgın sürecini geçirmek için beklediler. Sürecin daha nereye kadar gideceğini kimse öngöremiyordu, endişe ve korku vardı.
O süreçte tüm gözler dünya sağlık örgütünde salgını durduracak bir aşının bulanması ve aşının uygulanması bekleniyordu. Türk asıllı iki Doktor Uğur Şahin, Özlem Türeci ve Christoph Huber tarafından kurulan BioNTech şirketi, milyonlarca insana çare bulacak coronavirüs aşısını geliştirdiğini bunun da hastalığı yok etme de yüzde 90 etkili olduğunu açıklanmış, herkes derin bir nefes almıştı. Aşılar ilk olarak Türkiye’ye gönderilmiş sırası ile Avrupa ve dünyada aşılar yapılmaya başlanmıştı. Covid-19 salgını mücadelesi 2 yılı aşkın süren yaşamsal tehdidin ardından hayat çok yavaş normale dönmeye başlamıştı.
Yıl 2022 sonuna geldik bu gün neyi konuşuyoruz. En çok ekonomiyi, yani hayat pahalılığı gündemin günceliğini koruyor. Bir yıl önce asgari ücret 2 bin 800 TL olduğu dönemde hayat pahalılığı şikâyeti yoktu. 2022 yılı içinde asgari ücret 5 bin 500 TL olarak uygulanıyor. 2023 yılı için asgari ücret artışının 8 bin TL üzerinde olması gerektiği konuşuluyor. 200 gram ekmek 5 TL simit 5 TL bir bardak çay 5 TL çarşı pazarda yaş sebzenin kilosu en düşüğü 20 TL. Kışlık bir palto en az 2 bin TL. Açlık sınırı 7.786,85 TL’ye, yoksulluk sınırı 25.364,35 TL’ye çıktı.
2023 yılı için belirlenecek asgari ücret ve tüm çalışanlar için geçinebilecekleri bir ücret olabilmesi açıklanır. 2023 yılı önceki yıllardan daha iyi daha verilmeli. Ülkemizin daha güçlü ekonomik sorunları çözmüş hayat pahalılığını konuşmadığımız bir yıl geçirmesini diliyorum.