Daha önce yaptığı ‘Üniversiteler fuhuş evleri gibi’ açıklamasıyla hakkında soruşturma da açılan Ebubekir Sofuoğlu Fatih’te yaşanan vahşi cinayetlerle ilgili tepki çeken ifadelerde bulundu. 

Sofuoğlu, Semih Çelik’in iki genç kızı vahşice öldürdüğü olaya ilişkin; "

Katillere en ağır cezalar verilsin mi? Verilsin tabii ki, geç bile kalındı.

Ama bu asıl çözüm değil, sivrisineği öldürmektir. Aslolan bataklığı kurutmaktır.

Onun için de Allah'ın rızasına uygun yaşamaktır. Eğer bu kızcağız İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı bile ve şu an hayattaydı.

İslami hassasiyetler çiğnenmeye devam ettikçe, tabii ki istemiyorum ama bu acı hadiselerle ne yazık ki karşılaşmaya da devam edeceğiz.

Gördüğünüz gibi batıdan ithal ettiğiniz şeytanın kanunları masumları koruyamıyor ve İslami kanunlar hiçbir şekilde yürürlükte olmamasına rağmen yine bir yığın it sürüsü hala İslam'ı suçluyor.

Neymiş efendim; baskı varmış, gençler baskıdan kurtulmaya çalışıyorlarmış diye hiçbir gerçek temeli olmayan saçma sapan iddialarla, çocukların asıl katline sebep olan o batının şeytan kanunlarının sebep olduğu cinayetleri bu şekilde gizlemeye çalışıyorlar" idadeler kullandı.

İKİNCİ AÇIKLAMA

Sofuoğlu, tepkilerin ardından sosyal medya hesabından yeni bir paylaşım yaparak; "Vahşi bir cinayet! Ailenin acısını paylaşıyorum.  Ekteki tweette de söylediğim gibi hedef saptıranlar hemen buraya doluşmuş, kızcağızı suçlu buluyormuşum.

Gazze’de can kaybı 41 bin 870’e yükseldi Gazze’de can kaybı 41 bin 870’e yükseldi

Öncelikle şunu kalın kafalarınıza sokun; Büyük ya da küçük, herhangi bir suç, niteliği ne olursa olsun kimse kimsenin canına asla ve kat'a kastedemez. Katil ve maktül hadisesi çok acı ama bu sivrisinektir.  Sivrisinekle elbette mücadele olacak ama sistemi kurutmak lazım.

Bu yapı, katilleri ne yazık ki üretiyor ve karşısına bu masum kızcağızları kurban olarak atıyor. Bu tür cinayetlerden kurtulmak için cinayetlerin üzerine gitmekle birlikte eş zamanlı olarak bu yapıyı değiştirmek gerekir.  Kızın akrabası olduğunu söyleyen kişinin paylaşımını okuyun. 

Devlet, İslami hassasiyetlerle Peygamber Efendimiz SAV'in hayatı ve bir insanın sahip olması gereken temel ahlak ve maneviyatı tüm incelikleriyle  okullardaki çocuklara vermiş olsaydı, hiç mi farklı olmazdı.  Okullardaki çocuklar, İslami hassasiyetlerle yetiştirilmiş olsaydı yine aynı sonuçla mı karşılaşırdık? Allah korusun bırakın cinayeti, şiddeti, başkasının namusuna göz dikmemek, başkasının eşine, kızına, annesine yan gözle bile bakmamak, okul çağlarında vurgu ile verilmiş olsaydı sonuç yine değişmez miydi? Bu sapık katiller eksilmez miydi? Bu gördüğümüz kaçıncı katil? Daha önce müdürünü öldüren, öğretmenini öldüren, okul arkadaşlarını öldüren katiller görmedik mi? Kaçıncı cinayette aklımız başımıza gelecek. 12 yıllık ortaöğretimde kaç saat ahlak dersi verildiğinden belki haberiniz bile yok.
Öte yandan bir de katille maktül aynı sınıfta. Allah korusun bundan sonra aynı sınıfta, aynı okulda hangi katille makul hadisesi ile karşı karşıya kalacağız? Okullarda çocukların ahlak seviyesini yükseltmek için planlanan din derslerine, ahlak derslerine karşı olunmasının ne gibi haklı gerekçesi olabilir? Din dersleri, ahlak dersleri çocuklara bütünüyle verilmiş olsalardı sonuçta hiçbir değişiklik olmayacak mıydı? Siz toplumu dinden, ahlaktan, maneviyattan soyutlayın, batının şeytani kanunlarıyla yönetmeye kalkın ve sonra bu cinayetlere karşı olduğunuzu duyurun. Bu vahşi cinayetlerin işlenmesinde, yapının, sistemin hiç mi kabahati yok, her şey mükemmel mi yani?Yapının, sistemin cinayet, şiddet ürettiğini hala anlayamadınız mı" ifadelerinde bulundu. 

"Google'ı Sultan Abdülhamid buldu" demişti

Ebubekir Sofuoğlu, daha önce de üniversiteler için fuhuş evleri ifadelerini kullanmış, Google’ın ilk mucidinin Sultan Abdülhamid Han olduğunu belirterek; "

"Google'ı kullanan, ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han'dır. Gidemiyor, ulaşım imkanları yok, gitse sorun olacak payitahtta. Ne yapıyor; fotoğrafını çektiriyor, izliyor. Oradan bir şey üretiyor. Google'ın ilk mucidi bu anlamda Sultan Abdülhamid Han'dır. 'Coğrafya kaderdir' deniliyor ya coğrafyanın da psikolojisi var" tanımında bulunmuştu.