Sağlık Bakanlığı’nın tüm uyarı, öneri ve eleştirileri duymazdan gelerek çıkardığı ve yürürlüğe koyduğu yeni yönetmelikle hekimlerle hastaları karşı karşıya getireceğini belirten Ercan Başnuh, sağlıkta şiddetin önlenemediği ülkemizde, doktorlara sağlıkta performans ölçümü yapacağım diyerek doktorları cüzdan ile vicdanları arasında tercih yapmaya zorlayan bir sistem kurulmak isteniyor. Sağlık Bakanlığı bu şekilde doktorlarımıza kendi istediklerini dikte etmeyi planlıyor. Yeni Yönetmelikle yapılan düzenlemede işin kalitesine değil sayısına değer verilirken, hekimlerin iş ve gelir güvencesi de ortadan kaldırılıyor. Aile hekimleri, emekliliklerine yansımayacak ödemeler istemiyorlar. Kendilerine tek kalemden oluşan maaş ödemesi yapılmasını isterken, yeni düzenlemede performans ödüllendirilmesi adı altında maaşlarında kesintiler yapılmasının gündeme geleceğini dile getiriyorlar. Doktorlarla işiniz ne? Emeği değersizleştirmede üstünüze yok. Doktorlara giderlerse gitsinler zihniyetinden vazgeçemediniz? Doktorların, “Gelire katkısı yüzde 20'yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin sayısını değil, daha çok niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir” talebini niye dikkate almıyorsunuz.?
“BİZ YAPTIK OLDU ANLAYIŞINIZ MİLLETİ KAMPLARA BÖLÜYOR. LİYAKAT SORUNUNUZ VAR”
“Biz yaptık oldu anlayışı ile toplumda tarafları birbirine düşman ediyorsunuz. Milleti kamplara bölüyorsunuz. Doktorları vatandaşın önüne atan yeni yönetmeliğinizi kabul etmiyorlar. Bir yandan memnuniyet yaratılmasını isterken, diğer yandan Doktora antibiyotik yazma diyerek hasta ile doktorun arasını açıyorsunuz. Aşı takibi yapın, aşıları aksatmayın dediğiniz Aile Sağlık Merkezlerine, Sağlık Bakanlığı olarak aşı göndermiyorsunuz. Sonra da aşı yapmıyorsunuz diye ceza uyguluyorsunuz. Kamuda tasarrufu sağlıkta uygulamaya çalışıyorsunuz. İlaç fark bedellerini de hastalara yüklüyorsunuz. Piyasada bulunamayan yüzlerce ilaç var çözüm yok. Randevu sistemi ile hastaları evlerinde tutmaya çalışıyorsunuz. İmkanı olanları da özel hastanelere gitmeye mecbur bırakıyorsunuz. Halk sağlık sisteminden hiç memnun değil. Liyakat sorununuz var. Her yerde bunu gösteriyorsunuz.“
“DOKTORA ÖDÜL VEREN DEĞİL CEZA KESEN SİSTEM”
Aile Hekimi sosyal medyada paylaşım yapsa ceza, yasal hakkını kullansa ceza. Sağlık il müdürleri hem hâkim hem savcı hem de yönetici konumunda. Bu uygulama, hukuki olmadığı gibi keyfi uygulamalara da açık bir durum. Akla, mantığa aykırı uygulamalar ile doktora ceza kesmek sizin icadınız. Mesela, izlenmesi gereken hastanın yaptırması gereken tahliller var. Aile hekimi hastaneye sevk ediyor ama hasta gitmiyor. Cezası Aile hekimine. Olacak şey değil.! Aile Hekimleri, meslek onurları ile herhangi bir şekilde oynanmadan, mesleki saygınlıkları korunarak işlerini yapmak istiyorlar.
“AİLE SAĞLIK MERKEZLERİ KADERLERİ İLE BAŞ BAŞA BIRAKILIYOR!”
Aile Sağlık Merkezlerinin (ASM’lerin) Sağlık Bakanlığı’na ait olduğunu sanan vatandaşlarımız var. Oysaki böyle değil. Hekim, merkezini kuracağı yeri bulmak, kirasını ödemek, çalışanların maaşları ile elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet, kırtasiye ve cerrahi eldiven, maskeden tutun da batikona kadar tüm sarf malzemelerinin ücretini de ödemekle yükümlü. Aile hekimlerine maaşının yanı sıra bir de gider ödemesi yapılır ki merkezlerin tüm ihtiyaçları bu ödenekten karşılanır. Gider ödemelerinin enflasyonun altında tutularak ödenmemesi gerekir. Hiçbir işletme sürekli gider maliyetleri artarken gelirinin yeterli miktarda artmaması durumunda ayakta kalması söz konusu olamaz. Sağlık Bakanlığı bu merkezlerin aylık giderleri için sabit bir cari gider ödemesi yaparak, her türlü sorumluluktan kurtulmakta ve aile hekimlerini kaderleri ile baş başa bırakmaktadır. Cari ödemelerinin merkezin giderlerine yetip yetmediği, aile hekimlerinin sorunu olarak kabul edilmektedir.”
“AİLE HEKİMLERİNE HAKSIZLIK ETMEYİN”
Yeni yönetmelikle, Aile Sağlık Merkezine gitmeyen hastaların, Aile Sağlığı Merkezi’ne hiçbir veri olmaksızın mutlaka 6 ayda bir gelmesini Aile Hekimlerinden beklenmesi ve bunu sağlamalarının kendilerinden beklenmesi haksızlıktır. Hastanın çok fazla sayıda herhangi bir sağlık kurumuna gereksiz başvurusunun cezasının aile hekimleri tarafından çekilecek olması haksızlıktır. Doktordan hastayı telefonla aramasını ve sağlık merkezine çağırmasını beklemek, sekreterlik hizmeti vermesini beklemek meslek onuruna yakışmaz ve haksızlıktır. Bu kafayla sonuçta kapanan Aile Sağlık Merkezlerinin daha çok artmasını ve sayısını hızlandırabilirsiniz.”
“SAĞLIK HİZMETİNİ ALAN DA, SUNAN DA MEMNUN DEĞİL”
“Hastanelere yığılmalara çözüm diye bulduklarınız, farklı sorunlar ve mağdurlar üretmemeli. İktidar bugüne kadar sağlığa erişimi hekime ve ilaca erişim olarak tarif etti; sistemin başarısını muayene ve reçete sayısıyla ölçtü. Etkinliği sadece nicelikle ölçen, niteliği göz ardı eden bu yaklaşım nedeniyle sağlık hizmetlerinin kalitesi sürekli olarak düşmektedir. Artık “sağlık hizmetini alanın da, sunanın da memnun olmadığı” bir durum ile karşı karşıyayız. DEVA Partisi olarak sağlık sorunlarını takip ediyor, sağlık eylem planımızla çözümlerimizi de kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bunun için ortaya koyduğumuz vizyon; “Öncelikle halkı hastalıklardan koruyan; hasta olana ise en kaliteli tedaviyi sağlayan; bunu yaparken de sağlık çalışanlarının hakkını gözeten; herkes için erişilebilir ve adil bir sağlık sistemi yaratmaktır.” ifadelerini kullandı.