Hüseyin Cumalı yazdı...

Bir Sakarya klasiği olan ‘Neden onu yazıyorsun’ sorusu başladı. Neden İshak Sarı’yı yazıyorsun! Neden İlknur Ebiz Yıldız’ı yazıyorsun! Neden Yunus Tever’i yazıyorsun! Neden Nihat Arda Şahin’i yazıyorsun! Neden Ecevit Keleş’i yazıyorsun! Kimi yazsam soru hep aynı ‘neden onu yazıyorsun’. Yıllardır hep aynı soru soruluyor. Yıllarım bu soruya cevap vermekle geçti. Her halde yaşadığım süre içinde bu soruyla hep muhatap kalacam…

*

Bir de ‘Neden bir günde yazını bitirmiyorsun da günlerce yazıyorsun’ sorusu var. Yani diyorlar ki birisini yaz ama bir gün yaz. Geçen bir köşe yazımdan dile getirdim. Ben seri köşe yazısı yazan biriyim. Yazdığım konular bir günde bitmiyor. Ayrıca bir konuyu yazarken olay başka kişi ve kurumlara uzanıyor. Dolayısıyla bir konu uzayıp gidiyor. Ama bizim toplumda şu var. Bir gün yazdın, tamam. İkinci gün yazdın, hayır mı hafız. Üçüncü gün yazdın, sen buna takık mısın! Dördüncü gün yazdın, sana bunu birileri mi yazdırıyor! Beşinci ve sonrasında ise algı operasyonu başlıyor…

*
  
Bir de ‘Şunu neden yazmıyorsun! Şu olayı neden yazamıyorsun!’ kısmı var. Eskiden bir tek Sakarya Gazetesi vardı. Sonra Adapazarı Gazetesi çıktı. Dolayısıyla bu iki gazete dışında kimse bir şey yazamıyordu. Ne internet, ne gazete, ne televizyon, ne radyo, ne sosyal medya vardı. Şimdi öyle mi! Herkes gazeteci, herkes köşe yazarı, herkes çok biliyor. Herkesin sosyal medyası var. Bana “Şunu neden yazamıyorsun” diyen, beklediği cevabı benden alamayan ve arkamdan, “Bu da dümenden cesur gazeteci” diyenlere sesleniyorum…

*

Hepinizin sosyal medyası var. Kıçınız yiyorsa yazında görelim. Hadi, kıçı yiyen sosyal medyasından istediğini yazsın. Var mı, sizde o yürek var mı! Benim gibi isim vererek yazsanıza, göreyim sizi, hadi! Dolayısıyla arkamdan bıdı bıdı edenlere kısa bir cevap verdik. Hatta ‘Neden Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zekeriya Selamet’i sürekli haber yapıyorsun’ diyenlere cevabım budur. Haber değeri var ise, önemli iddialar ise, bir de üstüne malzeme verirsen ben yazarım. Bir gün değil, 10 gün yazarım…

*

Şimdi gelelim zurnanın zart dediği yere. Dünkü köşemin altına “Demek Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, ‘Gaziler yürüyüşünde Türk Bayrağı istemiyorum’ dedi, bizde bunu yedik heee” diye bir anons verdim. Bunun ne olduğu biliyorsunuz dimi! Geçen 19 Eylül Günü Adapazarı’nda gaziler yürüyüşü vardı. Bu yürüyüşü Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü düzenledi. Ancak bu yürüyüşte bir tane bile Türk Bayrağı yok idi. Kentte bu olay büyük tepki aldı. Bizde bunu haberleştirdik…

*

Geçen haftaki basın toplantısı sonrasında il Müdürü Zekeriya Selamet, “Yürüyüşte bayrak yoktu ama Vali Karadeniz o gün şehit cenazesi olduğu için ‘Türk Bayrağı ve Atatürk posteri yürüyüşte istemiyorum’ dedi. O yüzden bayrak yoktu” dedi. Bende bunu Vali Karadeniz’e sordum. Vali bey ‘Benim asla öyle bir talimatım olmadı, olamaz da” dedi. İşte bugün bu Bayrak meselesini kaleme alacaktım. Ancak yine bugün öyle bir haber yaptım ki gündem bir anda değişti. Sakarya’da şimdi herkes bunu konuşuyor…

*

Peki konu ne, mevzu ne, anlatalım. Hendek’te bulunan Melek Nişancı Huzurevi’nde basın toplantısı düzenleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürü Zekeriya Selamet kurumda personele mobbing yaptığı iddialarına tepki gösterdi. Kurumda çalışan 660 personelinde hepsine eşit ve adaletli davrandığını anımsatan Zekeriya Selamet, makam ve mevkilerin geçici olduğunu söyledi. Selamet, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerinde atamaların bakanlık onaylı yapıldığını belirterek, kurumda yer değiştirilerek mobbing yapılmasının imkansız olduğunu söyledi…

*

Selamet, “Yeni dönemde sadece bakanlık onayıyla yapılıyor. Valilikten biz onay almıyoruz. Biz bakanlıkla yazışıyoruz. Bakanlık diyor ki ‘Ahmet Beyi değiştirelim’, biz ne yapalım diyoruz, şöyle yapalım, böyle yapalım, biz bunu sadece bakanlıkla görüşüyoruz. Bizim bütün sorumluluğumuz ve talimatlandırıldığımız yer bakanlıktır. Bakanlıkla yaptığımız personel genel müdürlüğümüzün bağlı bulunduğu Zafer bakanımızla ve oradaki da başkanlarımızla ehliyet liyakat ve performans kriterleriyle biz değişiklikleri yaptık. Açıkçası bu benim isteğimle, benim arzumla değil” dedi.

*

Selamet, “ Her şey bir ehliyet liyakat gerekçeye bağlı kritere bağlı ve performansa bağlı. Hani çalışan adamı bir de siz de takdir edersiniz ki her biriniz herhalde çalışma arkadaşlarınız var çalışma arkadaşlarınızdan randıman alıyorsanız niye değiştiresiniz? Niye ayağınıza sıkasınız? Yani aklı evvel bir adam değilseniz eğer neden böyle bir şey yapasınız ki? Yani bakanlık neden böyle bir şey yapsın?” dedi…

*

Selamet, “ Eğer ben işe yaramayacak bir adamsam beni Cumhurbaşkanı niye imzasıyla buraya göndersin? Ya da başka birini işte Kocaeli'ye Kamil'i niye göndersin ya da Bursa'ya Faruk'u niye göndersin? Mutlaka bunun bir şeyi vardır. Kesinlikle bunlar bakanlıkla hatta ben bir de izah edeyim. Haziran ayının ilk haftasında Bakanlığın böyle bir tasarrufu olacak muhtemeldir. Değişiklik olacak diye tabir ettim mi? Her birinize tek tek deklare ettim” dedi.

*

Mobbing iddialarına cevap veren Zekeriya Selamet, “Nasıl biz başkasının yerine geldiysek nasıl 3 ay sonra 5 ay sonra bir sene sonra 3 sene sonra bir değişiklik olup biz de gideceksek… Ben şöyle izah ediyorum arkadaşlara; Ev sahibi devlet, biz memuruz. Tayyip bey de devlet memuru. Tayyip Bey de öldüğü zaman  emekli sandığından maaş alacak eşi ve çocukları. Ev sahibi devlet, bizler devletin memurlarıyız. Bize öyle derdi eski büyüklerimiz” dedi.

*

Bugün burada noktayı koyarken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İnsan Yavuz, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, AK Parti Sakarya Milletvekilleri Lütfi Bayraktar, Ali İnci, Çiğdem Erdoğan, Murat Kaya, Ertuğrul Kocacık’a sormak istiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 657 devlet memuru olan Zekeriya Selamet, “Tayyip bey devlet memuru, Tayyip bey ölünce ailesi emekli sandığından maaş alacak eşi ve çocukları” diyor. Peki siz ne diyorsunuz! 

*

AK Parti’nin bu kentteki kurmaylarına bugünlük son kez soruyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili bu sözlere ne diyorsunuz! Haaaaaaaaa, bir şey demiyorsanız ben size birkaç kelime edebilirim !!!

*

Devam edecek

*