AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever seri köşe yazısının bugün son bölümünü yazıyoruz. Mevzu ne idi! AK Parti’nin kalesi olan Sakarya’da geçen yerel seçimde 7 belediyeyi AK Parti kaybetti. Sakarya’da 7 belediye gittiyse 6 yıldır il başkanlığı yapan Yunus Tever de gitsin. Tever bu saatten sonra milletvekili mi olur, belediye başkanı mı olur! O kısmı bilmem. Ama il başkanlığını bırakıp partinin önünü açması lazım…
*
Günlerce böyle yazdım. Böyle yazınca klasik muhabbet başladı. Sana birileri mi böyle yazdırıyor! Tam tersini yazsaydım. Başkan Yunus Tever “kalsın” diye yazsaydım. Yine aynı muhabbet olacaktı. Sana bunu birileri mi yazdırıyor. Mesele ne biliyorsunuz dimi! Herkes kendi gönlüne göre, herkes kendi isteğine göre, herkes kendi menfaatine göre benim köşe yazısı yazmamı istiyor. Oysa herkesin sosyal medyası var. Sende sosyal medyanda istediğin gibi yaz. Bu kadar basit…
*
Birde yorumlar var. Küfür ve iftira olmadıktan sonra yorumlara asla takılmam. Hep derim. Beni sert ama sert eleştirin. Hatta bana TIR ile girin. Kıçıma park ettiğiniz TIR’ın anahtarlarını da alın gidin. Hiç sorun değil. Yeter ki küfür ve iftira atmayın. Ben her zaman eleştiriye açığım. Bu arada bana TIR ile girersin ama angajman kuralları gereği bende cevap hakkımı kullanabilirim. Bu da ayrı mesele…
*
Başkan Yunus Tever yazı dizisinde yine isim vermeden klavye kahramanları esti gürledi. “Gerçekler Acıdır” rumuzlu biri beni eleştirmiş. Beni Başkan Yunus Tever’e itibar suikastı yapmakla suçlamış. Güldüm geçtim. Neden güldüm geçtim. Birincisi, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever’e itibar suikastı yapmak kim, ben kimim! İkincisi, “7 belediye gitti ve 6 yıldır il başkanısın.Ehhh sende git Yunus Tever, değişim bu işin doğasında var” dedim…
*
Bu Yunus Tever’e itibar suikastı ise evet bunu yaptım. Ama şöyle de bir durum var. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayınlarda milyonlara seslenirken, “Siyasette değişim işin doğasında var. Gün gelir bazı arkadaşlarımız gidebilir” diyor. Bunu “Reis” derken gık diyemeyenler bizim gibi kıçı kırık gazeteci dediği zaman, “Cumalı itibar suikastı yapıyor” diyebiliyor…
*
Üçüncüsü ise ben bir gazeteci olarak bu kentte fikrimi yazamayacak mıyım! Efendim bir değil, iki değil, 3 değil, 7 gün yazmışım. Sana ne! 10 gün yazarım sana ne! CHP’yi 20 gün yazsam, yerden yere vursam keyif alacaksın ya, kurnaz! Benimde böyle bir tarzım var. Bir konuyu enine boyuna bütün boyutlarıyla ele alıyorum. Ne yazık ki bu 1 köşe yazısında olmuyor ve seri olarak köşe yazmak zorunda kalıyorum…
*
Dördüncüsü ise Yunus Tever’i 5-6 gün yazdığım için “İtibar suikastı yapıyorsun” diyenlere sormak isterim. Yerel seçim öncesinde bazı aday adaylarıyla ilgili AK Parti Genel Merkezi’ne kirli dosyalar gitti. Bazı aday adaylarıyla ilgili AK Parti’nin kurmay heyetine içinde asılsız, yalan, iftiralarla dolu dosyalar gitti. 32 GB boyutundaki flaş bellekler partinin kurmay heyetine sunuldu. Bazı belediye başkanlarıyla ilgili yalan dolan bilgiler ve dosyalar servis edildi…
*
Bugün Yunus Tever’i eleştirdiğim için benim hakkımda sağda solda konuşanlar, Halk54 yorumlarında “Yunus Tever’e itibar suikastı yapıyorsun” diyenlere sormak isterim. Ben, kamuoyunun önünde, basın ahlak ilkelerine uygun, bir gazeteci olarak fikrimi yazarken size göre “itibar suikastı” yapmış oluyorum. Peki 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi AK Parti Genel Merkezi’ne yapılan dosya servisleri ne oluyor! Aday adaylarıyla ilgili yalan, iftira dolu dosyaların servis edilmesi itibar suikastı olmuyor mu!
*
Asıl itibar suikastı bunlar değil mi! AK Parti Genel Merkezi’nde beyin takımına sunulan kirli dosyalarla itibar suikastları yapılmadı mı! O zamanlar nerdeydiniz! Ulu orta eleştiri yapan benim için bugünlerde “Yunus Tever’e itibar suikastı yapıyorsun” diyenler, arkamdan sallayanlar, 3 Mart öncesi Ankara’ya yapılan dosya servisleri sırasında neredeydiniz! Şimdi aslan kesilen arkadaşlar, lafın yeri geldi mi bu kentte “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” edebiyatı yapan arkadaşlar, sizi soruyorum. Belediye başkan aday adaylarıyla ilgili yapılan kirli dosya servisleri sırasında neredeydiniz! Çokoprens mi almaya gittiniz!
*
Bakın, bu kentte kim ne yapıyor! Kimde ne kadar yürek var! Kim adam gibi adam, kim duruma göre oluyor madam, kim samimi, kim samimiyetsiz, kim makam için kuyu kazıyor, kim adam gibi dik duruyor! Uzun lafın kısası herkes herkesi iyi ama iyi biliyor. Yani biz 40 kişiyiz, hepimiz birbirimizi iyi biliyoruz. Onun için bana öyle dümenden “itibar suikastı yapıyorsun” rüzgarı yapmayın. Bugün dosyaları kim AK Parti Genel Merkezi’ne getirdi götürdü yazmıyorum ama bu hiç yazmayacağım anlamına da gelmiyor. Nokta…
*
Bitti…
*
KAÇIN YUSUF ALEMDAR GELİYOR HEEE !!!
“Yusuf Alemdar aday adayı iken AK Parti Sakarya İl Başkanlığı’nı ziyarete geldi. İl Başkanı Yunus Tever o gün Ankara idi. Yusuf Alemdar’ın geleceğini duyan bazı il yönetim kurulu üyeleri partiden sessiz sedasız gitti. "Kim bu yöneticiler” diye birkaç köşe yazısının altında anons verdim…
*
Bugün seri köşe yazısı bittiği için bunu da yazalım istedim. Mevzu şu, AK Parti Sakarya İl Başkanlığı yönetimi 50 kişiden oluşuyor. Yusuf Alemdar, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı iken partiyi ziyarete geleceğini haber veriyorlar. Parti bir anda hareketlilik yaşanırken, bir bakıyorlar Yusuf Alemdar’ı 25 dolayında yönetim kurulu üyesi karşılıyor. Tabi herkes birbirine bakarken anlaşılıyor ki birileri sırra kadem bastı…
*
Peki kim bunlar, aday adayı Yusuf Alemdar geleceği için bir anda işi çıkan (!) ve partiden ayrılanlar kimler! Ben birkaç isme ulaştım. Ama birkaç isimle bu iş olmaz. Şunu da belirteyim ki bütün bu isimleri bilsem inanın buradan tek, tek yazarım. Ancak şöyle bir sıkıntı var. Ben bir gazeteci olarak bu isimleri bilmiyorum ama Başkan Yusuf Alemdar bu isimlerin kimler olduğunun hepsini biliyor…
*
Ve benim bildiğim Yusuf Alemdar asla ama asla yaşananları unutmaz. Haaaaa, Başkan Alemdar her yerde söylediği bir söz var. “Herkesin bana bir yanlış yapma hakkı var. İkinci yanlışı yapabilirler mi, o da benim sorunum” diyor Yusuf Alemdar. Olaya bu açıdan bakarsak, o gün sırra kadem basanlar o hakkını kullanmışlar. Bu saatten sonra Yusuf Başkana bir yanlış daha yapabilirler mi! İşte o da bu saatten sonra Başkan Yusuf Alemdar’ın sorunu…
*
Bitti…