Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürü Zekeriya Selamet personeline mobbing ve hakaret ettiği iddiası bize geldi. Haber yaptık. Valilik devreye girdi. Valilik inceleme başlatıldı. Bunu da haber yaptık. Sonra bize bir mesaj geldi ve “İl Müdürü Zekeriya Selamet basın toplantısı düzenleyecek” dendi. Her toplantıya gidemiyoruz ama buna gitmek gerektiğini düşündük. Gazeteci Nurettin Eryılmaz. Gazeteci Sefa Polat ile gittik. Basın toplantısı başladı. Müdür Selamet önce 10 aylık icraatlarını anlattı. Sonra soru-cevap kısmında gazetecilerin sorularını cevapladı…
*
Mobbing ve hakaret iddialarını kesinlikle kabul etmediğini, kendisine benim yazdığım gibi bir müfettiş gönderilmediğini, kendisine benim itibar suikastı yaptığını söyledi. Ben, Zekeriya Selamet’e itibar suikastı yapıyormuşum. Sakarya Valisi Rahmi Doğan daha dün basın toplantısı düzenledi. Vali Doğan’a bizzat Zekeriya Selamet olayını sordum. Peki Vali Doğan ne dedi! “Şu anda Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürlüğü’nde iddiaları araştıran bir müfettiş var. Müfettiş iddiaları araştırsın, raporunu hazırlasın, gerisine bakacağız” dedi. Şimdi soruyorum. Ben “inceleme, soruşturma ve müfettiş” dediğim zaman Zekeriya Selamet’e itibar suikastı mı yaptım! Ben itibar suikastı değil gazetecilik yaptım!
*
Geçen 19 Eylül Gaziler Günü’nü Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürlüğü yaptı. Adapazarı Atatürk Bulvarı’nda “Kahramanlarla Yürüyoruz” yürüyüşünde bir kişi, tek bir kişi ne Türk Bayrağı, ne Atatürk Posteri vardı. Vatandaş isyan etti. Ben bunu da haber yaptım. Peki sonra ne oldu! İl Müdürü Zekeriya Selamet basın toplantısı sonrasında gazetecilerin içinde bana, “Giden Vali Yaşar Karadeniz talimat verdi. Onun için Türk Bayrağı ile Atatürk Posteri yoktu. Keşke haberi yapmadan önce sorsaydın” dedi. Bende bu iddiayı Vali Karadeniz’e sordum. Vali Karadeniz, “Asla böyle bir talimatın olmadı, olamaz da” dedi. Şimdi soruyorum, Devletin valisi “Gaziler yürüyüşünde Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri istemiyorum” der mi! Bence demez! Zaten demedi de…
*
Devam edelim basın toplantısında mobbing iddialarına cevap veren Zekeriya Selamet, “Nasıl biz başkasının yerine geldiysek nasıl 3 ay sonra 5 ay sonra bir sene sonra 3 sene sonra bir değişiklik olup biz de gideceksek… Ben şöyle izah ediyorum arkadaşlara; Ev sahibi devlet, biz memuruz. Tayyip bey de devlet memuru. Tayyip Bey de öldüğü zaman emekli sandığından maaş alacak eşi ve çocukları” dedi. 657 devlet memuru olacan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı memur yapıp, üstüne öldürüp, üstüne üstlük Erdoğan ailesinin bu ölüm sonrasında emekli sandığından aylık alınacağını söyleyecen…
*
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş bu videoyu gördü ve gereğini yaptı. Ama Zekeriya Selamet’e “Basın toplantısı yap” diyenler şimdi “video cımbızlanmış” diyor. Videonun önü, başı, hatta tamamı yayında duruyor. Bakın bakalım video da cımbız var mı! Ayrıca bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a ne izlediğini, ne söylendiğini görmedi mi! Bu arada “İl müdürüne basın toplantısı yap” diyen ve şimdi, “video cımbızlı” diyen ve halen “il müdüre oyun oynayan” diyenlerin aileleri Aile ve Sosyal Hizmetleri İl Müdürlüğü’nde çalışıyor. Sayın bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a talimat verip baktırırsa neyin ne olduğu ortaya çıkar…
*
657 Devlet Kanunu’na tabi olan Zekeriya Selamet basın toplantısı düzenledi. Sözde görevde bulunduğu 10 aylık süre içinde icraatlarını anlatacaktı. Tabi işin aslı öyle değildi. Çok güvendiği gazetecileri ona bu aklı verdi. Basın toplantısını düzenledi. Bu toplantı sonrasında kendisine “basın toplantısı düzenlediniz ama izin aldınız mı” diye sordum. “Aldık” dedi. Geçen gün Sakarya Valisi olarak görevine başlayan ve basın toplantısı düzenleyen Vali Rahmi Doğan’a bu izni sordum. Vali Doğan, “Hiçbir il müdürünün böyle bir yetkisi yok. İlde basın toplantısını bir tek valiler düzenler” dedi. Yani Zekeriya Selamet’in “izin aldığım” dediği basın toplantısını da izinsiz çıktı. İnanmayan Sakarya Valiliği’ne gitsin…
*
Geçen 26 Eylül günü Hendek’te düzenlenen basın toplantısında Zekeriya Selamet, “Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Yenikent Bölgesi’nde kalıcı işyerlerinde yaşlılarımız için ‘Huzur evi yapacağız’ dedi. Konuşması bitti ve soru cevap kısmına geldik. Zekeriya Selamet’e, “Bu Huzur Evi projesi Başkan Yusuf Alemdar’ın seçim beyannamesi de vardı. Siz seçim beyannamesindeki projeyi mi yapacaksınız, yoksa Büyükşehir belediyesi ile yeni bir projemi yapacaksınız” diye sordum. Zekeriya Selamet, “ Büyükşehir ile birlikte hareket ediyoruz. Yer Büyükşehir Belediyesi’nin, bizim memurlarımız çalışacak. Tamiratı MARKA yapacak. İki kurumun amblemi olacak ve biz işleteceğiz” dedi…
*
Hatta yanında oturan yardımcısı Ahmet Hamarat, “Büyükşehir Belediyesi’nin o projesi buna evirildi. Bağımsız çalışacaktık. Yönetim değişince teklifte bulundular. Biz de zaten ihtiyacımız vardı. Büyükşehir Belediyesi ile Aile ve Sosyal Hizmetlerin projesi haline geldi” dedi. TV 264 ekranlarındaki “Gazeteciler Soruyor” isimli canlı yayın dün akşam bitince Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’a gazetecilerle buluştu. Alemdar’a bu soru ve cevabı anlattım. Başkan Yusuf Alemdar, “Öyle bir şey yok. Biz seçim beyannamemizdeki Huzur Evi’ni yaşlılarımız için Büyükşehir Belediyesi olarak yapacağız” dedi…
*
Şimdi soruyorum. Nasıl olacak! Zekeriya Selamet zaten merkeze gitti. Ama o basın toplantısında gazetecilere, “O proje buna evirildi. Bağımsız çalışacaktık. Yönetim değişince teklifte bulundular. Biz de zaten ihtiyacımız vardı. Büyükşehir Belediyesi ile Aile ve Sosyal Hizmetlerin projesi haline geldi” diyen Ahmet Hamarat vekaleten il müdürü oldu. Şimdi yeni il müdürü Ahmet Hamarat’a soruyorum. Zekeriya Selamet’in yanında çok iştahlı açıklamalar yapıyordun. Anlat bakalım Hamarat efendi. Senin verdiğin bilgi mi doğru, Başkan Yusuf Alemdar’ı verdiği bilgi mi doğru!
*
Basın toplantısında Zekeriya Selamet’e, “Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürlüğü’nde çalışan 660 personel arasında Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (ŞÖNİM) kayıtlı çalışan var mı” diye sordum. Bana “Yok” dedi. Dikkat edin bana “yok” dedi. Bu anın video kaydı bende var. Toplantı bitti ve şu anda il müdürü olan Ahmet Hamarat yanıma geldi. Bana “Ben anlayamadım, ne sordun” dedi. Kendisine “ŞÖNİM kaydı olan personel var mı” dedim. Ahmet Hamarat da “Kesinlikle yok” dedi. Hale bakın. Biri il müdürü, biri yardımcısı ve basını yanıltıyorlar.
*
Şimdi bu soruyu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a soruyorum. Sayın bakanım, daha dün yani 4 Ekim 2024 günü Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Veri ve İstatistik Komitesi Toplantısı'nda katıldınız. Bu konuda da hassasiyetinizi basından izliyoruz. Sizden rica ediyorum. Size bağlı olan Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürlüğü’ne sordurur musunuz! Kurumda ŞÖNİM’e kayıtlı üst düzey yönetici var mı, yok mu! Rica ediyorum sayın bakanım…
*
Aynı soruyu Sakarya Valisi Rahmi Doğan’a da iletiyorum. Gerçi merkeze alınan Zekeriya Selamet basın toplantısında “artık bize valiler karışamıyor” dedi ama biz yine de Vali Doğan’a bir soralım. Kurumda ŞÖNİM’e kayıtlı üst düzey yönetici var mı, yok mu! Rica ediyorum sayın valim…
*
Son sözüm mü!
Zekeriya Selamet bence çok hata yaptı ve merkeze gitti. Dolayısıyla Selamet gündemden düştü ama bu kentte halen bu işi kaşıyanlar var. Aile ve Sosyal Hizmetler Sakarya İl Müdürlüğü’nde eşi çalışan, arkasına önemli siyasiyi alanlar halen kurumda at koşturmak için yarışıyor. Buradan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a sesleniyorum. Sayın bakanım, Sakarya İl Müdürlüğü’ne lütfen dikkat edin. Biri gitti ama onun gitmesinde en büyük rolleri olanlar halen kurumu yıpratıyor. Hatta yeni düzen kurma gayretini gösteriyor. 40 yıllık bir gazeteci olarak ben size ilettim sayın bakan…
*
Bu arada sayın bakan Mahinur Özdemir Göktaş, şu ana kadar yazdıklarım hepsi belgeli, fotoğraflı, videolu ve şahitlidir. Gönder ekibini tek tek kanıtlayım.