Bugün Sakarya Barosu Başkanı İlknur Ebiz Yıldız ile ilgili son köşe yazım. Aslında en az 1 hafta daha yazmam lazım. Kesinlikle 1 hafta daha yazmam lazım. Çünkü bana kurumsal bir cevap vermek yerine, beni aşalamaya kalkan baro başkanına söyleyecek çok ama çok sözüm var. Bunca samimiyete rağmen bana insan gibi cevap vermek yerine “sahibinin sesi” dedi ya, bu kentte kim kimin sahibi yazarak anlatmak isterdim. Neyse araya iş insanı Tahsin Çuhadar gibi abilerimiz girdi…
*
Peki olay neydi! Mevzumuz ne idi! Soru şu, Karasu Belediyesi meclis kararı ile firmalardan para alıyor. Bu yasal mı değil mi! Yasal ise hangi maddeye göre yasal! Cevap ne! Baro, kimse konuş dedi diye konuşmaz, sus dedi diye de susmaz. Sahibinin sesi olan kişilere tavsiyemiz. Bu soruya bu cevabı kim veriyor! Sakarya Barosu Başkanı olan Avukat İlknur Ebiz Yıldız veriyor. Şimdi devam edelim…
*
Ahh İlknur hanım ah, öyle malzemeler verdin ki bugün burada bu yazı dizisini bitirmek içimi yakıyor. Medyabar’a yaptığı açıklamada Başkan Yıldız, “Meclis kararının ana eksenini oluşturan anayasamıza göre halkın malı olan başta sahil şeridinde olmak üzere yapılaşmanın, imar kirliğinin, çevre kirliğine engel olmanın amaçlandığı bu yönüyle alınan meclis kararının sebep unsurunun kamu yararını gerçekleştirmeye uygun olduğu” diyor…
*
Ben ne soruyorum, siz ne anlatıyorsunuz! Elbette bir gazeteci olarak kaçak yapılaşma, imar ve çevre kirliliğine karşıyız. Benim hayatım bunlarla mücadele ile geçti. Ben size meclisin aldığı bu kararı değil, her beton atan firmadan 60 metreküp için aldığı para yasal mı, değil mi! Yasal ise hangi maddeye göre yasal! Bunu soruyorum. Siz bana kıyı şeridinden girip, çevre kirliğinden çıkıyorsunuz. Ben size bunları sormadım ki! Elbette hepimiz imar kirliliğine karşıyız. Ayrıca siz bugün var yarın o baronun başında yoksunuz. Ama ben 40 yıldır bu konularla savaşıyorum…
*
Baro Başkanı Yıldız bana cevap verirken ilçedeki alkol işine de girmiş. Başkan Yıldız, “Öncelikle Karasu İlçesinde kaymakamlık kararı ile alınan alkol yasağı; hiçbir bilimsel veriye dayanmayan, objektif bir değerlendirme içermeyen, salt dünya görüşünü merkeze alan bir anlayışın sonucu olarak ortaya çıkan ve hiçbir kanuni dayanağı bulunmayan gerekçelerle, adeta alkol kullananların tamamı sarhoş olup insanlara zarar verir, kişilerin huzur ve sükununu, kamu düzenini bozar gibi ön kabul ile hareketle yasada bu konuda verilen bir yetki olmaksızın” diyerek açıklamasını sürdürmüş. Arada Anayasa’nın 20. maddesini de eklemeyi unutmamış…
*
Çok net yazıyorum. Baro başkanı olarak hukuk ve adaleti iyi bilebilirsiniz. Bu konuyla ilgili zerre iddiam yok. Ama siz baro yönetimi, kurumsal açıklama yapmayı, etik kavramlar gibi konuları hiç bilmiyorsunuz. İnan başkan bana zerre bu işleri bilmiyorsun. Hesapta benim “Karasu Belediyesi’nin aldığı para yasal mı değil mi! Yasal ise hangi maddeye göre yasal” soruma cevap vermiyorsun. Birincisi benim sorduğum soru için gidip Medyabar’a açıklama yapıyorsun. Bir kere bu hiç etik değil…
*
İkincisi, hesapta açıklama yaparken bana giydiriyorsunuz ama arada Karasu Kaymakamı Mehmet Uğur Arslan’ı eleştiriyorsunuz! Ne alaka! Konu ben iken Kaymakam Arslan ne alaka! Ayrıca Karasu Kaymakamı Arslan’a bile Anayasa’nın 20. maddesiyle üzerinden dem vuruyorsunuz. Yetmiyor, Karasu Kaymakamına insan hakları üzerinden vuruyorsun. O da yetmiyor Karasu Kaymakamına Anayasa’nın 13. madde üzerinden de vuruyorsun. O da yetmiyor Karasu Kaymakamı Mehmet Uğur Arslan’a laik Cumhuriyet üzerinden de vuruyorsunuz…
*
Bunların hiç biri yetmiyor. Karasu Kaymakamı Arslan’a aldığı alkol yasağı kararıyla ilgili, “adeta alkol kullananların tamamı sarhoş olup insanlara zarar verir, kişilerin huzur ve sükununu, kamu düzenini bozar gibi ön kabul ile hareketle yasada bu konuda verilen bir yetki olmaksızın,” sözlerinizle kaymakamı hedef tahtası yapıyorsun. Şimdi bir daha sorayım. Karasu Kaymakamı Arslan’ın aldığı alkol yasağı kararıyla bizim konumuzun ne alakası var! Ben size ne sordum! Siz ne açıklıyorsunuz!
*
Karasu Kaymakamı Mehmet Uğur Arslan bu topa nasıl girdi! Vuracaksan, bana vur. Bana “sahibinin sesi” diyerek belden aşağıya vurdun ya yetmedi mi! Hale bakın! Benim soruma iki satır açıklama yapamayan Baro başkanı İlknur hanım, maşallah konumuzla hiç alakası olmamasına rağmen Karasu Kaymakamı Arslan’a demediği kalmadı! Bu mu! Baro başkanlığınız mu bu! Olaya şöyle mi bakıyorsunuz! Konu Karasu ya o zaman Karasu ile ilgili bütün sorunlarla ilgili açıklama yaparım…
*
Ama biz Karasu'yla ilgili bir çok konuyu gündeme getiriyoruz. Baro başkanı olarak bir tanesine bile cevap vermiyorsunuz. Karasu ile ilgili soru soruyoruz. Bize bırak cevap vermeyi Anayasa’nın 25. maddesinden aba altından sopa gösteriliyorsunuz. Sonra hiç neden yok iken, kimse size soru sormadan, gündem bile değil iken Karasu Kaymakamını eleştiriyorsunuz!
Sakarya Barosu’na hale bakın! Etik kavramlar yok, kurumsallık diye bir kavram zaten yok, seviye yerlerde…
*
Son olarak Baro Başkanı İlknur Ebiz Yıldız’ın hesapta benim için yaptığı ama içinde sebzeli çorba gibi bütün konuların yer aldığı açıklamada bir de Can Atalay kısmı var. Başkan Yıldız, “Tutuklama korkutucu güç olarak kullanılıyor” diyerek başladığı açıklamanın son kısmında “Hazır meslektaşlardan bahis açılmışken meslektaşımız Can Atalay’ın durumu ise hukuk devletinden ne denli uzak olduğumuzu gözler önüne sermektedir. Ülkemiz adeta hukuksuzluktan boğulmaktadır. Bu vesileyle hem şehrimizin hem ülkemizin gündemine dair sözümüzü bir kez daha söylemiş olalım” dedi..
*
Aslında bu kısım çok önemli ve günlerce bu kısımla ilgili yazı yazabilirim. Ama dedik ya bugün son ve söz verdik, Ancak bir iki soru yine soralım. “Can Atalay’ın durumu ise hukuk devletinden ne denli uzak olduğumuzu gözler önüne sermektedir” diyor Baro başkanı! Demek Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devletinden çok uzak öyle mi! Demek, devletimizin hukuk devletinden uzak olduğunu Can Atalay olayı gözler önüne serildi…
*
Demek, Baro Başkanı İlknur Ebiz Yıldız olarak, “Ülkemiz adeta hukuksuzluktan boğulmaktadır” diyorsun. Peki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ne diyor! ! Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devletinden uzaklaşırken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bunu seyir mi ediyor!
Ya da şöyle soralım. Baro Başkanı Yıldız’a göre “Ülke hukuksuzluktan boğulurken” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç siz bunu seyir mi ediyorsunuz! Ülke her geçen gün hukuksuzluktan can vermek üzere iken Bakan Tunç olarak ne yapıyorsunuz! Bu arada bunlar benim değil, Sakarya Barosu Başkanı İlknur Ebiz Yıldız’ın iddialarıdır. Hani cevap verecekseniz bana değil, Başkan Yıldız’a verin…
*
Birde şöyle soralım. Başkan Yıldız’a göre Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devletinden uzaklaşıyor, ülkemiz adeta hukuksuzluktan boğuluyor. Peki Sakarya Adliyesi’nde her gün mahkemeler yapılıyor. Yüce ve bağımsız mahkemelerde vicdan sahibi hakimlerimiz, savcılarımız görev yapıyor. Avukatlar bu celselerde savunma yapıyor. Bunlar ne olacak! Baro Başkanı Yıldız, “ülkemiz adeta hukuksuzluktan boğuluyor” sözleriyle Yüce Türk Adaleti’ni zan altında bırakmıyor mu! İnsanların adalete, hukuka olan güvenlerini sarsmıyor mu! Ayrıca bu sözleri söylemek bu kadar basit mi!
*
Son olarak şu sormak istiyorum. Sözde Baro Başkanı Yıldız, “Tutuklama korkutucu güç olarak kullanılıyor” diyerek olayı siyasete taşımıyor mu! Bence bu sözlerle Can Atalay üzerinden konuyu siyasete getiriliyor. Zaten günümüzde Can Atalay olayı her gün siyasetin gündeminde değil mi! Hal böyle olunca Sakarya Barosu Yönetimi’nde veya üyesi olan AK Partili avukatlar bu işe ne diyor! Olaya “Can Atalay meslektaşımız” diyerek mi bakıyor, yoksa Başkan Yıldız’ın “Tutuklama korkutucu güç olarak kullanılıyor” sözlerinin siyaset koktuğunu mu düşünüyor! Hangisi! Var mı öyle içinizde cesaretli avukat, fikrini kamuoyunla paylaşacak!
*
Bir de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz var. Aynı zamanda avukat ve Sakarya Barosu üyesi olan Ali İhsan Yavuz acaba bu sözlerle ilgili ne düşünüyor! Çok merak ediyorum. Avukat olduğu için Ali İhsan Yavuz’un da başkanı olan İlknur Ebiz Yıldız’ın, “Tutuklama korkutucu güç olarak kullanılıyor” sözleriyle ilgili Ali İhsan Yavuz ne der! Yıldız’ın, “Ülkemiz adeta hukuksuzluktan boğulmaktadır” sözleri için ne der! Yıldız’ın, “Cumhuriyeti devleti hukuk devletinden uzaklaşırken” sözlerine ne der! Ne dersin Ali İhsan Yavuz! Susmayı mı tercih edersin, yoksa bir iki kelam eder misin!
*
Sonuç!
Sakarya Barosu Başkanı İlknur Ebiz Yıldız’a gazeteci olarak kendisinin başkanlığı döneminde tek bir soru sordum. Verdiği cevapla şok oldum. Bazen “keşke hiç soru sormasaydım da İlknur hanım gözümüzde hep başarılı bir baro başkanı olarak kalsaydı!” diyorum. Ama gerçek ne yazık ki öyle değilmiş. Yazık…
*
Bitti…
*
NOT: Sıra sende Karasu Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Karakaş, merak etme seni tek köşe yazında bitirmeye çalışacağım. Gerçi bir köşe yazısında bitecek gibi durmuyor ama!!!